Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu’nun girişimi ile 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim günü "Dünya Ruh Sağlığı Günü" olarak kutlanmaktadır. Öncelikli hedefi ruh sağlığı konusunda kamu bilinci oluşturmak ve bu süreçte ruhsal bozukluklara karşı koruyucu çalışmaların ve tedavi hizmetlerinin tanıtılmasını ön plana çıkarmaktır.

Ruhsal hastalıklar sanılanın aksine toplumun bütününü ilgilendiren bir sorundur ve sanılandan daha sık görülürler. Sıklığı ve yaygınlığı giderek artmakta toplumun her kesimini etkilemektedir. Ruhsal hastalıklar tedavi edilmediklerinde sonuçları hem bireyi hem de toplumu etkiler ve çeşitli kayıplara yol açabilir. Günümüzde insanların % 25’i- her dört kişiden biri- yaşamlarının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilenmektedir. 75 yaşına gelmiş kişiler arasında herhangi bir ruh hastalığı yaşamış olanların oranı %50,8 i bulmaktadır.

Ruh sağlığı sorunları kişilerin gündelik yaşamlarını ciddi boyutlarda etkiler ve kişilerin kendinden beklenen iş, okul, ev, toplumsal roller ve kendine bakabilme işlevlerini giderek yitirip üretici niteliğini ve sosyalliğini kaybetmesi ve görevlerini aksatmasına sebep olur. Ruhsal hastalıklar tedavi edilemediği zaman daha çok işlev ve işgücü kaybına, ailesel sorunlara yol açmakta, hastalığının yaygınlığının ve tedavi maliyetlerinin artmasına neden olabilmektedir.

Günümüzde psikiyatri, tıp bilimi içinde diğer bilim dalları ile koordineli olarak çalışan başlıca ilgi alanı beyin hastalıkları olan bir tıp bilim dalıdır. Bu alanda günlük dilde akıl hastalığı, ruh hastalığı, sinirlilik halleri, denilen durumlar yer alır. Bu hastalıklar düşünce, davranış, duygu değişiklikleri ile kendini gösterir. Psikiyatri bu hastalıkların tanı ve tedavileriyle uğraşır.

Psikiyatrik bilgi ve uygulamalar bilimsel veriye dayalı olmak zorundadır. Son dönemde beyine ilişkin bilgi birikiminde artış olmuştur. Bu durum tedavi yöntemlerinde de eskisine göre daha hızlı değişiklikler ortaya çıkarmıştır.

Birçok hastalık psikiyatrik belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi, psikiyatrik birçok belirti de diğer hastalıkların bulguları arasında yer alabilir. Bundan dolayı psikiyatriye başvuran her hasta için kapsamlı değerlendirme şarttır.

Geçmişte var olan yargılar günümüzde büyük oranda aşılmıştır. Psikiyatri asla bir damgalama değildir. Mevcut tıp bilimi içinde bir bilim dalıdır ve tedavi olanakları günden güne gelişim göstermektedir.