Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başöğretmenlik unvanını kabul buyurduğu bugün 1981 yılından beri öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesile ile başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimize Allah’tan rahmet, emekli olan ve çalışan öğretmenlere de sağlıklı ve uzun ömürler diliyoruz. Zor günlerde cefakar ve fedakarca hizmet eden tüm öğretmenlerimizin gününü en kalbi duygularla kutluyoruz.

       Öğretmenlik zorluklarla baş etmeyi gerektirir. Ağlayanı güldürmeyi gerektirir. Kolaya kaçmadan mücadele etmektir öğretmenlik. İmkansızı başarabilmektir öğretmenlik. Öğretmenlik sevgi ve özverinin adıdır. Ülkemizde öğretmenliğin ne kadar meşakkatli olduğunu; bütün olumsuzluklara rağmen öğretmenlerimizin nasıl canla başla çalıştığını herkes kabul etmektedir. Ancak bu zorluklara ve fedakarlıklara rağmen hak ettiği değerin karşılığını alamayan öğretmenlerimizin azimli ve fedakarca çalıştığı da herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Fakat son yıllarda öğretmene ve öğretmenlik mesleğinin itibarına saldırılar artmıştır.Öğretmenler yapılan dayatmayı kabul etmediğinde şikayetlerle ve hatta iftiralarla karalanmaktadır. Ne yazık ki öğretmenler bu noktada bazen öğrenci ve veliler tarafından çirkince iftiralara bile maruz kalmaktadırlar. Oysa biz öğretmenler mesleğimizin gereği olan özveriyi göstererek yaptıklarımızın karşısında takdir beklerken şikayet ve tenkitlerle karşılaşınca motivasyonumuzu kaybediyoruz. Bu olumsuzluklar sonucunda istenilen oranda verimli olamadığımızda zararı yine ne yazık ki çocuklarımıza dokunuyor. Çok şey istemiyoruz aslında ”Bizi öğrencilerimizle baş başa bırakın, gerisini biz çözeriz.”

       Biz öğretmenler, yalnızca 24 Kasımlarda süslü ifadelerle gönlü alınamayacak kadar büyük bir özverinin timsalleriyiz. Bu sebeple yarın gerçeklerle yüz yüze geleceğimizin bilincinde olarak ülkemizin geleceği olan nesilleri yetiştirmenin çabası ve gayreti içinde olmaya aynı azim ve kararlılıkla durmadan devam edeceğiz. Ara sıra tatillerimizin uzun olduğu ifadeleriyle karşılaşınca eve işini götüren tek meslek gurubunun mensupları olarak üzüntü duyduğumuzu da belirtmeden geçemeyeceğiz.Ülkemizin geleceğine yön veren tüm nesillerin yetiştirilmesinde temel görevi üstlenmekten de onur ve gurur duyuyoruz.

         Öğretmenlerin özlük ve ekonomik haklarıyla ilgili bir çok sıkıntıları vardır: Öğretmen maaşlarıyla ücretleri yetersizdir. Öğretmenlere her öğretmenler gününde en az bir maaş ikramiye verilmelidir. Öğretmenlerin ek göstergeleri 3600’e çıkartılmalıdır. Öğretmenlere öğrenim gören çocuğu için eğitim yardımı, kira yardımı gibi katkılar sağlanması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Emekli öğretmenlerimizin maaşları acilen düzeltilmeli ve seyyanen zamlardan emekli öğretmenler de yararlandırılmalıdır. Öğretmenlerin eş özrü tayini sorunu giderilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli ve ücretli çalıştırılan öğretmen sayısınca kadrolu atama yapılarak ücretli öğretmenlik uygulaması sona erdirilmelidir. Ek ders ücretleri de kurs ücreti  seviyesine getirilmelidir. Öğretmenlere asli işinin dışında güvenlik görevliliğine dönüştürülmeye çalışılan nöbet görevi ve kırtasiye memurluğunu andıran evrak işleri verilerek  çocuklarına ayırması gereken vakti ve enerjisi boşa harcanmamalıdır. Ayrıca özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin de her türlü özlük ve ekonomik hakları yasayla güvence altına alınmalıdır.

       Eğitim sisteminde sürekli yapılan değişiklikler uygulayıcısı olan öğretmenlerin fikirleri alınmadan yapılmaktadır.  Eğitim-öğretim faaliyetlerinin asli unsurları öğretmenlerdir. Öğretmenin görüşü alınmadan yapılan her  türlü değişikliğin nelere mal olduğunu ne yazık ki yaşayarak görmekteyiz. İşin mutfağında olan öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda eğitim sistemiyle ilgili düzenlemeler yapılmış olsa istenilen hedefe ulaşmak daha kolay olacaktır. Milli Eğitim Şuraları eğitimin geleceğiyle ilgili 5-10-50…yıllık planlamaların yapılacağı ama mutlaka öğretmenlerin katılımıyla oluşturulmalıdır. Ne yazık ki öğretmenlerinin fikirlerini almayanlar bu planlamalarda öğretmenlerin yani uygulayıcıların görüşlerinden de tam olarak faydalanamamaktadır.

      Öğretmene şiddet konusunda Türk Eğitim-Sen olarak19 kasım’da Türkiye genelinde 81 ilde yaptığımız mektup gönderme eylemi ve neticesinde öğretmene şiddetle ilgili yasa teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Bu konuda eğitim çalışanları bir an önce yasal düzenlemenin yapılmasını bekliyor. Siyasi partilerin bu teklifi talebimiz noktasında yasalaştırması eğitim çalışanına verilen değerin bir göstergesi olacaktır.

       Bir sonraki öğretmenler gününde öğretmenlerin mutlu ve huzurlu olması için, bu temel sorunlarının çözümlenmesini umut ediyoruz.  Bu sorunların çözümü için de öğretmenlerin tamamının ortak tepki geliştirerek hep birlikte hareket etmesini, kendi haklarına sahip çıkmalarını ,haklarını masada bırakanlara değil hakları için mücadele verenlere destek olmalarını istiyoruz. Öğretmenin yok edilmeye çalışılan  itibarına sahip çıkması için, temel hakları olan yasal mücadeleyi vermesinin gereğini hatırlatıyor, tüm meslektaşlarımızın gününü kutluyor, ebediyete intikal eden öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyor ve saygılarımızı sunuyoruz.