Değerli dostlar!

Yemin etmek aslında mubah olmakla birlikte, gereksiz yere yemin etmek ve çok yemin etmeyi alışkanlık haline getirmek doğru değildir. Kur'an da çok yemin etmenin yüce Allah'ın hoşuna gitmeyen işlerden biri olduğuna işaret edilerek, "Yemin edip duran kimseye boyun eğme" (Kalem suresi 10. ayet) buyurulmuştur.

Dil alışkanlığı ile söylenen, başka bir deyişle, herhangi bir işin yapılması veya yapılmaması yönünde bir içeriğe sahip olmayan "Vallahi", "billahi” gibi lağv (içi boş, hükümsüz) yemin sayıldığı gibi bile bile yalan yalan söyleme kastı olmaksızın, geçmiş veya şimdiki bir husus üzerine doğru olduğunu zannederek yapılan yeminde lağv (içi boş, hükümsüz) yemin sayılır. Kur'an'da, "Allah kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz." (maide suresi 89. ayet) buyurularak bu tür yeminden dolayı kefaret gerekmediği bildirilmiştir. Hiçbir kasıt olmasa da gelecekteki bir iş hakkındaki her türlü yemin. Mün'akid yemin kapsamındadır. Ve gereği yerine getirilmediği takdirde kefaret gerekir.

Değerli dostlar

Müslüman her şeye vara yoğa yemin etmemelidir. Hele hele bazı müslümanlar her şey de şart ederek yemin ediyorlar. Şart eden kişi şunu yapmazsam karım boş olsun diyor ki bunu üç defa söyler ve şartını yerine getirmezse hanımı boş olmuştur. Aralarındaki nikah bağı düşmüştür. Artık hanımından boşanmıştır, yeniden hanımıyla nikah yapabilmesi için hanımının başkası ile evlenmesi ve boşanması gerekir.  Peki kardeşim sen bir şeye kızdıysan evdeki hanımın suçu ne ki şart şurt ediyor ve onu mağdur duruma sokuyorsun. Ondan sonrada hocaların müftülerin kapısını aşındırıyorsun hilei şeriyyelere baş vuruyorsun.

Evet değerli dostlar!

Şart etmenin kefaretinden yukarıda bahsettik. Yemin edipte yemini bozmanın kefareti üç gün oruç tutmak veya on fakiri sabah akşam doyurmak veya bir köle azad etmektir. Yemin edipte yeminini bozan kişi kefaretini yerine getirmezse günaha girmiş olur.

Evet bu günkü yazımızı da bir ayet bir hadis mealleriyle bitirelim.

"İyi işler yapan kendisi için yapmıştır. Kötülük yapanın da kötülüğü kendinedir. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz." ( Ayeti celile Casiye suresi 15. ayet)

" Rıfk (zarif davranış) işe güzellik katar, rıfktan (zerafetten) yoksunluk ise işi kusurlu kılar." (Hadis şerif. Müslim."Bırré" 78)

Selam ve dua ile hoşça kalınız.