Değerli dostlar!

Aileyle beraber zaman geçirmek, konuşmak dertleşmek kişiye kendisinin önemli olduğunu hissettirir. Ayrıca çocuğa Anne, babasını izleme ve onlardan gördüğü olumlu davranışları modelleyebilme fırsatını sunar. Bununla beraber anne-baba içinde çocuğunu gözlemleyebilme ve ona daha iyi rehberlik edebilme imkanı yakalanabilir.

Çocuk ve ergen rahat bir sohbet ortamında düşüncelerini, hislerini daha kolay ifade edebilir. Kendini rahatlıkla ifade edebilmek, kendine olan güveni geliştirir. Bu sayede, ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişki güçlenir. Ailece beraber yapılabilecek aktiviteler aslında sınırsızdır. Üstelik bunların karmaşık yada pahalı etkinlikler olmasına gerek yoktur. Örneğin ailece yemek hazırlamak aynı sofrada buluşmak....Amaç paylaşımıdır, çocuğu tanımaktır. Duygusal olarak onunla birlikte olduğumuzu ona hissettirmektir. Beraber televizyon izlemek veya bilgisayarda oyun oynamak, zaman geçirmek için ilk sırada tercih edilmemelidir.

Evet değerli dostlar!

Bugün acaba bir dede, nine ve ana baba olarak çocuklarla torunlarla ilişkilerimiz nasıl? Onlara telefon, tablet ve bilgisayardan başka ne verebiliyoruz? Hangi aktiviteleri yapabiliyoruz? El cevap sıfıra sıfır elde var sıfır. Bize bu hususta en büyük rehber Hz. Peygamber s.a.v Efendimizdir. O Mübarek insan biricik torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.a,) ile oyunlar oynar, onları sırtına alır, Medine sokaklarında dolaştırırdı. Hatta namaz kılarken bile torunlarının önünden geçmelerine bir şey demez. Secde halinde sırtına binen torunları sırtından inene kadar secdesini uzatırdı. Bugün bizlerde aynısını yapalım. Namaz kılarken torunlarımızı yanımızda durdurup bizi taklit etmelerini sağlayalım Bakınız benim Rahmetli Babaannem bir yemek yapacağı zaman bizleri toplar kimimize ceviz kırdırır, kimimize kırılan cevizleri havanda dövdürür, kimimize ateşe odun attırırdı. Kısacası pişirdiği yemeğe bizimde katkı yapmamızı sağlardı. Yemeğimizi rahmetli büyük dedemin Batum’dan gelirken getirdiği büyük bir ağaç kütüğünden çekilerek yapılan yer sofrasın da hep beraber yine Batum’dan getirilen ahşap tabaklarda, ahşap şimşir kaşıklarla afiyetle yerdik. Yine Babaannem ve annem bahçede ekim dikim yaparken elimize küçücük kazmaları verirler bizimde bu işe katkı sağlamamızı sağlarlardı. Sabahleyin hayvanları bahçeye meraya kovmak bahçeden almak, kesilen odunları dışarıdan içeri taşımak yaz sıcağında pınardan soğuk su getirmek, yine imecelerde çalışan büyüklere pınardan taze soğuk su getirip onlara ikram işi yine çocukların başlıca işlerindendi. Bu misalleri daha da artırmak mümkündür.

Bugün bu böyle midir? Torunlar emeklemeye başlayınca ellerine tabletleri, bilgisayarları veriyoruz akşama kadar çocuk onunla meşgul. Ben kendimden misal vereyim torunuma "Gel beni kucakla" dediğim zaman önce benim gömleğimin cebine bakıyor ki; acaba dedemin cebinde ne var. Bana kucaklama karşılığında ne hediye verecek diye. Yani rüşvetsiz kucaklamıyor. Cep dolu ise geliyor vücuduyla beni kucaklasa da gözleri elindeki bilgisayarda.

Dedeler, nineler, anneler, babalar, gelinler, lütfen bu yavrularımızın elinden tabletleri, telefonları bilgisayarları alınız. Onlarla ilgilenin, onlarla çocuk olunuz. Onlarla oyunlar oynayınız. Sonra iş işten geçer. Görsel medyada görüyoruz nice çocuklar seyrettikleri filmlerin, oyunların etkisinde kalarak ya kendi canlarına veya kendisinden küçük kardeşlerinin canlarına kıyıyor. Artık buna dur diyelim.

Yoksa bir nesil yok olup gidiyor.

Selam ve dua ile hoşça kalınız