10 Kasım; Türkiye’nin milli yas günü…Takvimler 10 kasım 1938’i gösterdiğinde Türkiye atasını kaybetti; halk yetim kaldı …işte o tarihten bu güne değin her 10 Kasım’da buruktur yüreğimiz ve her 10 Kasım’da  saat  09.05'te yaşamını yitiren, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk anısına yas tutarız. Saatler 09.05’de sirenler çalınır herkes 1 dakikalık saygı duruşunda bulunur. Ata’ya saygımızı ve sevgimizi de sunarız. Ancak bu yıl Ordu’da sirenler 09’u 01 geçe çaldı. Bu hata Orduluları da  anan ve anmayan şeklinde ikiye böldü. Erken çalan sirenle birlikte saatin erken olduğunu fark eden bazı vatandaşlar saygı duruşuna iştirak etmeyerek yoluna devam etti, bazıları ise 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Trafikte de bazı araç sürücüleri yoluna devam ederken bazıları da  araçlarını kenara, hatta hareket eden araçların önüne geçip trafiği de durdurarak ve araçlarının dışına çıkarak saygı duruşuna katıldı. Aynı durum saat 09’u 05 geçe de yaşandı. Duyarlı vatandaşlar ise hem yaya yürüdüğü, hem de araçlarıyla hareket halinde olduğu  yolda durarak Ulu Önder’e bağlılıklarını ve her şeye rağmen unutturamayacaklarını, ölümünün 79. yıldönümünde de bir kez daha gösterdiler.  Anlayacağınız  Ordu’da Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ölüm yıldönümünde iki kere anılmış  iki kere de anılmamış oldu.

Son yıllarda Atatürk’ün maneviyatına, ailesine, devrim ve inkilaplarına, devlet adamlığına, dünya görüşüne kısaca her şeyine yapılan saldırılar hat safhaya ulaşmışken erken çalan siren yeni bir infial daha yarattı. Biz bu infiale başka infialler katmamak adına televizyonumuzda haber yapmadık. Ama unuttuk ya da görmedik de bilinmesin. İşin güzel yanı son yıllarda görmeye alışık olmadığımız yüzleri ilk olarak  29 Ekim’de ardından şimdi de 10 Kasım’da gördük.  Bu gösteriyor ki  23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos  gibi Ulu Önder ile ilişkili törenlerde görmeye devam edeceğiz. Devletine ve atasına bağlı Ordu insanı bu önemli günlerde mazereti nedeniyle törene katılmayıp köpeğini canlı yayınla sosyal medyada paylaşan devlet adamları da gördü. Bu yüzdendir törenlerde görmediğimiz yüzleri görünce sevinmemiz. Bu konuda ise kısa zaman önce Ordu Valiliği görevine atanan Sayın Vali  Seddar Yavuz’un ağırlığı olsa gerek. Güzel olan bir şey daha siyasi rant da olsa Ulu Önder’i ağzına almayanlar son zamanlarda ağızlarından düşürmez oldu. Bu da gösteriyor ki ister siyasi ister yürekten herkes Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kitaplardan, tarihlerden silmeye çalışsalar da gönüllerden asla silemeyecekler. Aslında konudan konuya atlıyor gibi gözükse de durum çıkış yolu hep Atatürk’ün maneviyatına saygısızlığa geliyor. Demem o ki Sayın Vali Seddar Yavuz gibi bir devlet adamı Ordu’ya gerekliydi. Çünkü bilhassa son yıllarda Ordu’da siyasetin de gücü kullanılarak adam kayırma, ayak kaydırma ve  işten atmalarla sonuçlanan olaylar haf safhaya ulaşmıştı. İşte Sayın Valimizin bu olayların önüne geçerek set öreceğine inancımız tamdır. Erken çalan siren olayına müdahalesi gibi. Sözün özü yukarıda belirtmiştik ancak bir kez daha belirtmek istiyorum. Ne yapsanız da ne etseniz de Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ne bize ne de Türk Milletine asla ve asla unutturamayacaksınız. O yüzdendir ki bu sıralar Atatürk’ü ağızlarına almayanların ağızlarınızdan düşmemesi. 2019’a kadar da düşmeyeceğe benzer. Siyasette olsa, yalan da olsa  güzel şey Atatürk’le başlayıp Atatürk’le biten cümleler. Eminiz bir gün herkes ATATÜRK’e minnet duyacak.

Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu'nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.

    Winston Churchill, İngiltere Başbakanı, 1938