Oluşan iş yükünü azaltabilmek ve yargılama sürelerinde kısalmalar oluşturabilmek amacı ile kanun koyucular alternatif çözüm olarak kira uyuşmazlıklarına zorunlu arabuluculuk sistemi getirdi. Bu sistem 1 Eylül Cuma (bugün) gününden itibaren başlıyor.

Ülkemiz hukuk sisteminde birçok alanda hem ihtiyari hem zorunlu olmak üzere iki ayrı şekilde uygulanmakta olan işbu yöntem artık kira uyuşmazlıklarında da 05/04/2023 tarihli ve 32154 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 37’nci maddesi ile zorunlu hale geldi. İşbu uygulamanın yürürlüğe giriş tarihi ise 1 Eylül 2023 olarak belirlendi. Yani kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk dönemi bugün itibariyle uygulanmaya başlanacak.

Peki bu yöntemde süreç nasıl işleyecek, kapsamı nedir? Av. Sinem Cansu Kır gazetemize yapmış olduğu açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“ARABULUCUYA BAŞVURU DA BİR DAVA ŞARTIDIR”

Sürecin kira uyuşmazlığı yaşayan taraflardan dava açacak konumdaki kişinin dava açmadan önce arabulucuya başvurması ile başlayacağını belirten Kır, “Bu kanun tarafından getirilen zorunluluktur. Dava açılmadan önce yerine getirilmesi gereken zorunluluklara dava şartı deriz. Kira uyuşmazlıklarında arabulucuya başvuru da bir dava şartıdır. Eğer dava açacak kişi bu şartı yerine getirmeden direkt dava yoluna giderse hakim davayı dava şartı eksikliği sebebi ile reddedecektir. Bu sebeple kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk çok önemli bir hal almıştır” dedi.

İSTİSNA MEVCUT

Bu durumun bir istinası mevcut olduğunu söyleyen Av. Sinem Cansu Kır, “Kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler zorunlu arabuluculuk kapsamında değildir. Bu istisna kapsamında bir dava açacaksanız arabulucuya başvurmak zorunda olmayacaksınız. Mesela kira ödemenizi alamadınız ve icra müdürlüğüne başvurarak kiracınız aleyhine tahliye ihtarlı ödeme emri gönderdiniz. Kiracınız itiraz etmedi ve ihtar ödeme süresinde kira borcunu ödemedi. Bu durumda icra hukuk mahkemesinde tahliye davası açarak edimlerini yerine getirmeyen kiracınızı tahliye etmeniz mümkün ve işbu dava öncesi arabulucuya başvuru zorunluluğunuz bulunmamaktadır. Yine de tavsiyem kira uyuşmazlığınıza ilişkin davanızın istisna kapsamına girip girmediğini bir avukata danışmanız daha sağlıklı olacaktır” diye konuştu.

“ARABULUCU KİŞİ TARAFSIZDIR VE KARAR VEREMEZ”

Arabulucu başvurusu ve sonrasında izlenecek olan sürece değinen Kır, “Arabulucu için adliyelerde bulunan arabuluculuk başvuru bürolarından başvurunuzu yapabilirsiniz. Arabuluculuk görüşmeleri tarafsız ve bağımsız bir arabulucu eşliğinde karşılıklı yapılan müzakerelerdir. Bu görüşmeler en fazla 4 hafta sürebilecektir. Bu süreç içerisinde taraflar anlaşırsa anlaşma tutanağı, anlaşılamazsa anlaşamama tutanağı düzenlenecektir. Ancak bu kararı arabulucu değil taraflar müzakereleri sonucunda verecektir. Arabulucu kişi tarafsızdır ve karar veremez.

Anlaşma tutanağı ilam niteliği taşıyacaktır. Yani kesinleşmiş mahkeme kararı ile aynı niteliğe sahip olacaktır ve konunun mahkemeye taşınmasına gerek kalmayacaktır. Anlaşılamaması halinde ise uyuşmazlığın çözüme bağlanması için mahkeme yoluna başvuru gerekecektir” şeklinde konuştu.

KATILIM ŞARTI YOK

Av. Sinem Cansu Kır, arabulucu görüşmelerine katılımın zorunlu olmadığını belirterek; “Her ne kadar arabulucuya başvuru istisnalar dışında zorunlu hale getirildiyse bile arabulucu görüşmelerine katılmak zorunlu değildir. Bu görüşmelere taraflar isterse bizzat katılabilir, vekilleri aracılığıyla kendilerini temsil ettirebilirler ya da görüşmelere katılmayabilirler. Görüşmelere katılmama halinde de arabulucu anlaşamama şeklinde tutanak düzenleyecektir” açıklamasında bulundu.

“HAK ARAYAN VATANDAŞLARA ZARAR VERECEKTİR”

Av. Sinem Cansu Kır, “Tüm bunları toparlamak gerekirse umarım amaçlanan hedeflerde sonuca ulaşılır ancak arabuluculuk daha çok uzlaşı kültürüne sahip toplumlarda daha işlevli sonuç verecektir. Halbuki kira uyuşmazlıklarında taraflar son dönemlerde meydana gelen fahiş artışlar sebebi ile birbirleri ile tabiri caizse kanlı bıçaklı hale geldikleri için bu konuda uzlaşı ne kadar sağlanabilecek hep beraber göreceğiz. Bana sorarsanız arabuluculuk evet güzel bir geçiş ancak başta zorunlu tutulmak yerine ihtiyari olarak düzenlenilseydi en azından deneme süreci niteliğinde olurdu. Çünkü belirli oranda uzlaşı elde edilecek olsa dahi uzlaşılamayan uyuşmazlıklarda yargılama süresini uzatmak anlamına gelecektir. Yeterince uzun olan süreçlerde ekstra uzama hak arayan vatandaşlara zarar verecektir” ifadeleriyle konuşmasına son verdi.

Haber: Yeşim Durkut/Ordu Yeni Dönem

Editör: Ahmet Yıldız