Vertigo, toplumda bilinen adıyla baş dönmesi, oldukça sık görülen bir sorun. Öyle ki toplumda görülme oranı yüzde 20-30 arasında değişiyor. Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık 3 kat daha fazla görülen vertigo, artan yaşla beraber daha sık ortaya çıkıyor. Yaygın inanışın aksine baş dönmesi hastalık değil, pek çok hastalığa işaret edebilen bir belirti! Hava değişikliğinden hatalı hareket etmeye, ışıktan yüksek sese maruz kalmaya, stresten öksürüğe kadar pek çok etken baş dönmesini tetikleyebiliyor. Bu tetikleyici etkenlerin ardında ise genellikle kulak, bazen de beyinden kaynaklanan hastalıklar yer alıyor. Eşlik eden yakınmalar arasında bulantı, kusma, çınlama, işitme kaybı, kulakta dolgunluk hissi, terleme, çarpıntı ve nefes darlığı görülüyor. Gerek tetikleyiciler gerekse eşlik eden şikayetler vertigoya yol açan hastalığa göre değişiyor.

Kulak kristallerinin yerinden oynaması (BPPV)

Baş dönmesine en sık yol açan hastalıklar arasında pozisyonel vertigo (BPPV) yer alıyor. Halk arasında kulak kristallerinin yerinden oynaması olarak bilinen pozisyonel vertigo, baş hareketlerine bağlı olarak, genelde saniyeler süren şiddetli ve kısa süreli baş dönmesine neden oluyor. Sıklıkla raftan bir şey almak veya ayakkabı bağlamak gibi hareketler bu hastalıkta baş dönmesini tetikliyor.

Denge sinirinde iltihap (Vestibüler nörit)

Denge sinirinde iltihap olarak tanımlanan vestibüler nörit hastalığı da sık görülen vertigo nedenlerinden birini oluşturuyor. Vestibüler nörit oldukça şiddetli ve 7-10 gün boyunca sürekli seyreden, ancak şiddeti azalarak devam eden baş dönmesine yol açıyor. Hastalarda şiddetli bulantı ile kusma da görülüyor ve ağızdan beslenme mümkün olmayabiliyor. Bu nedenle hastaların bir kısmında hastanede takip gerekebiliyor.

Meniere hastalığı

İç kulak sıvılarında (endolenf) genişleme sonucu oluşan meniere hastalığı önemli bir baş dönmesi etkeni olarak belirtiliyor. Ataklar halinde ortaya çıkan baş dönmesi tipik özelliğini oluşturuyor. Baş dönmesinin yanı sıra atak sırasında işitme kaybı, çınlama ve kulakta dolgunluk hissi, değişen sıklıklarda görülüyor. Diyet değişikliği, ilaç tedavisi ve kulak içine yapılan enjeksiyonlarla hastalık kontrol altına alınabiliyor.

İç kulak iltihaplanmaları (Labirentit)

İç kulağın iltihaplanması olarak bilinen labirentit varlığında baş dönmesine işitme kaybı ve bulantı/kusma eşlik ediyor. Labirentit enfeksiyonlar veya enfeksiyon dışı etkenlere bağlı olarak gelişebiliyor. Genelde şiddetli baş dönmesine yol açan labirentit varlığında hastanede yatış gerekebiliyor. Ataklar halinde olmayan ve sürekli devam eden baş dönmesi haftalarca sürebiliyor ve sonrasında özellikle bazı hareketlerle ortaya çıkan dengesizlik ile işitme kaybı gibi sekeller bırakabiliyor.

Vestibüler migren

Baş ağrısı dışında başka nörolojik şikayetler oluşturan migrenöz bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. Migren tanısı varlığında ataklar halinde ortaya çıkabilen baş dönmesi veya dengesizlik ve baş ağrısı ile denge bozukluğu arasında bir ilişkinin tespit edilmesiyle tanı konuluyor. Baş dönmesi atağı sırasında sıklıkla baş ağrısı görülmemesi ve tetikleyicilerin varlığı önemli özellikler arasında yer alıyor. Tedavisi genel olarak migren tedavisine benzerlik gösteriyor.

Beyin damar hastalıkları

Baş dönmesine de yol açan damar hastalıklarının önemli bir oranı tıkanıklık sonucu oluşuyor. Damar hastalıkları, etkilenen alana göre birçok ek şikayetlere de sebep olabiliyor. Risk faktörleri arasında sigara içmek, yüksek tansiyon ve diyabet yer alıyor.