Kasık fıtığının temeli anne karnındayken atılsa da çocuk doğduktan sonra birtakım tetikleyici faktörler bunun ortaya çıkmasını kolaylaştırabiliyor. Kasık fıtığının en net belirtisi kasık bölgesinde ortaya çıkan şişliktir. Bu şişlik ,üzerine parmakla basıldığında gaz sesi çıkartarak kaybolur. Uzun süre devam eden öksürük, kabızlık, karın içerisinde sıvı birikimi, çocuğun prematüre olması, düşük doğum ağırlığı ya da birtakım bağ dokusu hastalıkları ile metabolik hastalıklar kasık fıtığının oluşumunu tetikliyor.

Kasık fıtığının çok tipik bir hastalık. Aslında ebeveynler tanıyı koymuş bir şekilde doktora başvuruyor. Çünkü ebeveynler kasık bölgesinde bir şişlik gördükleri zaman bunun farklı bir durum olduğunu anlar ve bize çoğu kez bu bulguyla gelirler. Bu durumu çok önemseriz. Ailenin bize bu öyküyü vermiş olması tanıyı büyük oranda belirler.

Kasık bölgesinde şişlik olması kasık fıtığının en önemli belirtisi

Bebeklerde yatırarak, çocuklarda ise ayakta, öksürterek veya ıkındırarak yapılan muayenede kasık bölgesinde beliren bir şişlik saptandığında büyük oranda tanı koyuluyor. Bu bulgular yoksa yine kasık bölgesinin parmakla yapılan muayenesinde; ‘ipek eldiven işareti’ dediğimiz ve ince  doku kayması şeklindeki bulgu, bize önemli bir ipucu daha verir. Anne veya babanın bir şekilde kasık bölgesinde gözlemiş olduğu şişlik, muayene sırasında çocuğun ıkındırılarak bu şişkinliğin tekrar görünür olması ve nihayet gereğinde ultrasonla her iki kasık bölgesinin yüzeyel olarak değerlendirilmesi tanıyı net olarak koydurur.

Kasık fıtığının tek tedavisi cerrahi

Kasık fıtığı kendiliğinden iyileşmiyor. Kasık fıtığının mutlaka tedavi edilmesi gereklidir. Tedavisi de yıllardır, yapılageldiği gibi cerrahidir. Ameliyatsız tedavi olmaz. Ameliyat 15-20 dakika kadar sürer. Genel anestezi altında gerçekleşir. Biz bebekleri sabah ameliyat ettiğimiz zaman aynı gün akşama doğru taburcu ederiz. Bilinen bazı yanlışlar var. Örneğin “fıtık bağı”. Kasık bölgesine baskı uygulanılan bu gibi yöntemlerin kesinlikle hiçbir faydası olmadığı gibi birtakım komplikasyonlara da neden olduğunu ve daha sonra gerekecek ameliyatta zorluklar çıkardığını biliyoruz. Bu ve benzer uygulamaların kesinlikle yapılmaması gerekir.

Aşırı öksürük ve kabızlık sorunları çözülmeli

Ameliyat ile tedavi sonrasında yüzde 99 oranında başarılı bir sonuç alınıyor. Kasık fıtığı yüzde 1 oranında tekrarlayabilir. Yapılan cerrahi işlem başarılı olsa bile var olan bir bağ dokusu hastalığında tekrarlamalar görülebilir. Ameliyattan sonra o bölgenin hijyenine dikkat edilmeli, aşırı öksürük ve kabızlık gibi sorunların çözülmesinde da yarar vardır.

Kasık fıtıklarının yanı sıra fıtık boğumlarına da dikkat edilmeli

Kasık fıtığın tedavi edilmemesi durumunda karşılaşılabilecek önemli sorunlardan biri olan fıtık boğulması özellikle bebeklik çağlarında daha sık görülüyor. Fıtık kesesi içerisindeki organların sıkışarak organize olmaları sonucu karın içerisine tekrar itilmelerinin mümkün olamamasıdır. Bu durum çok ağrılı ve huzursuzluk veren bir tablodur. Uzun süren durumda ve ileri aşamasında kese içerisindeki organların damar sıkışması nedeniyle doku beslenme bozukluğu ile kangren olmasına bile neden olabilir. Neticede süreç; çocuğun ya da bebeğin bağırsağının bir kısmının, cinsiyete göre bazen testisinin veya yumurtasının alınmasına kadar gidebilir. Geç kalınan vakalarda septik şok denilen ve hayatı ciddi şekilde tehdit edebilecek durumlarla bile karşılaşabilir.