Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü bedenen aramızdan ayrılışının 81. yıl dönümünde sonsuz saygı ve bağlılıkla anıyoruz.

Dünyada emperyalizmi yenilgiye uğratan, sömürgecilerin yayılmacı projelerini tarihin çöplüğüne atan, tüm mazlum uluslara ilham ve güç kaynağı olan, gerçek anlamda evrensel bir önderdir ATATÜRK.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, yaratıcısı olduğu Türk Devrimi ve sonuçlarıyla bir bilge ve dahi liderdir. Düşmanlarında bile saygı uyandıran, dostlarına güven aşılayan eşsiz bir rehber, eşsiz bir öğreticidir.

Milli Mücadelemizin 100. yılında ATATÜRK’ü anmak, aynı zamanda O’nu anlamak ve anlatmak sorumluluğunu da her yurttaşımıza yüklemektedir. ATATÜRK’ü anlamak, coğrafyamız ve ulus devletimiz üzerine oynanan oyunların farkında olmak demektir.

100 yıl önce milli mücadeleyi başlattığı nokta ile 100 yıl sonra içinde bulunduğumuz durum aslında farklı değildir. ATATÜRK, milli mücadele ile TBMM’ni açmış, çalıştırmış, egemenliği saraydan alarak öz sahibine, yani millete vermiştir. 100 yıl sonra bugün; çok partili siyasi yaşam, parlamenter sistem, demokrasi çökertilmiştir. Gazi Meclis etkisiz ve itibarsız hale getirilmiştir.

“Millilik” sözde kalmış; milli eğitim, milli ordu ve milli savunma, milli ekonomi, milli tarım, milli kaynaklar (doğal güzelliklerimiz, yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz) göz göre göre yok edilmiştir. Türk Milleti, ATATÜRK’le kazandıklarını, devrim karşıtı siyasi zihniyet eliyle kaybetmektedir.

Milletimizin her bir ferdi kayıplarının farkındadır. Milli Mücadelemizin 100. ve Ulu Önder’in bedenen aramızdan ayrılışının 81. yılında ulusal bir uyanış başlamıştır. Bu uyanış milletimizin geleceği açısından umut vericidir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, sosyal, hukuk ve üniter devlet nitelikleriyle parlamenter sisteme dönmesi yaşamsal önemdedir. Ulus devlet olarak bir ve bütün yaşamamızın başkaca bir seçeneği yoktur.

ATATÜRK 81 yıl boyunca her nefeste, her saniyede, her dakikada, her saatte, her günde, her haftada, her ayda ve her yılda daha da büyümüştür. Hep haklı çıkmıştır.

Türk Milleti geleceğini tek liderimiz, tek önderimiz ve tek rehberimiz ATATÜRK’te, O’nun düşünce ve devriminde bulmuştur. Türk Milleti, tek doğru reçete olan Atatürkçü Düşünce’de bütünleşmektedir. Bu nedenledir ki milletimiz, bütün dünyanın hayranlıkla izlediği ATATÜRK’e bağlılığını sonsuza kadar devam ettirecektir.

Dünya tarihi, aydınlıkla karanlığın mücadelesiyle doludur. ATATÜRK, aydınlığın temsilcisi, aydınlığın lideridir. Karanlıkta kalmayı isteyenlerin, karanlığı ısrarla savunanların aydınlığı anlamasını beklemek zordur. Ancak, Atatürk'çülerin mücadelesiyle, karanlıklar mutlaka aydınlanacak, karanlıktan beslenenlerin oyunları bozulacaktır.