Pandemiyle mücadelede kesinlikle ümitsizliğe yer yok. Tünelin ucu göründü. Aşıyla birlikte bu bir şekilde çözümlenecek. Belki yavaş olacak belki geç olacak er geç çözümlenecek. Onun için kesinlikle ümitsizliğe gerek yok. Dünyanın tarihine baktığımız zaman böyle salgınlar olmuş. Daha sonra yıllar içerisinde toplumun çoğunluğu bağışıklığı kazandığı zaman durum normale dönmüş. Pandemi bir süre sonra influenzanın durumuna gelecek, bu hastalık grip virüsleri gibi. Ama bu çok daha ilginç bir hastalık.  Sık sık mutasyona uğruyor, kimi nereden yakalayacağını belli olmuyor. Bağışıklık sistemini şaşırtan bir hastalık.

Duygusal değil, fiziksel mesafe olmalı

Pandemiyle mücadele ederken önlemlere ve uyarılara mutlaka uyulması gerekiyor. Virüse karşı en önemli konu kesinlikle maske. Sosyal temas olmasın derken sosyal mesafe kavramı yanlış anlaşıldı. Sosyal mesafe gibi değil psikolojik mesafe gibi anlaşıldı. İnsanlar birbirinden uzaklaştı. Biz duygusal mesafemizi psikolojik mesafemizi koruyarak sosyal ve fiziksel mesafeyi uzak tutabiliriz. Onun için yakınlarımızı aramamamız gerekmiyor. Dijital ortamda da olsa arayabiliriz, telefonla arayabiliriz, Aile büyüklerinin hatırını sorabiliriz. Bu süreç, çocuklarımızla ilgilenmeye engel değil. Onlara güzel bir söz söylemeye, sevgi dolu bir bakışa engel değil.

Eskisi gibi hoyrat yaşamayacağız

Pandemiyle mücadele ederken üç noktaya dikkat etmenin korku ve kaygıyı azalır. Birincisi ümitsizliğin olmaması, ikincisi fiziksel mesafeyi korusak bile psikolojik teması arttırmak. Üçüncüsü de klasik önlemlere devam etmek. Önlemlere dikkat eden birinin korkmasına gerek yok. Stres var korku yok diyoruz. Kontrol edilebilen stres faydalıdır. Stresi kontrol edeceğiz ama eskiye göre yaşam sitilimizi değiştireceğiz. Eskisi gibi hoyratça yaşayamayacağız, haz ve hız peşinde koşamayacağız, yaşam stilimizi değiştireceğiz. Eğlence odaklı yaşam felsefesi olanlar şu anda büyük risk altındalar.

Küresel kirlenmeyi tüm insanlığın ciddiye alması lazım

Küresel olarak arz talep ekonomiyi etkileyecek ciddi bir şekilde. Pandemi, doğayla olan ilişkilerimizi etkileyecek. İnsanların pandemi karşısında acizliklerini, zayıflıklarını, güçsüzlüklerini kabul etmeleri gerekiyor. Tıp o kadar ilerledi ama her şeye çare bulamadı. Bu virüs biter, başka bir virüs başlar. Çünkü doğaya çok hoyrat davrandık kötü davrandık. Başka bir hayvandan başka bir virüsüm çıkmayacağının hiçbir garantisi yok. O nedenle muhakkak herkes çevreci olmak zorunda artık. Herkesin çevreye saygısı olacak. Dünyadaki küresel kirlenmeyi, iklim değişikliklerini herkes ciddiye almak zorunda. Bunları kabul etmeyenleri topluma zarar veren kişiler göreceğiz. Belki önümüzdeki on yıllarda çevreci olmayanlar suç olarak kabul edilecek. Bunun şimdiden yapılması lazım. Şu anda çevreci olmayan bir kimse küresel suç işliyor, insanlık suçu işliyor. Böyle düşünmemiz lazım. Bunun için bu dersi çıkartmamız gerekiyor. Küresel normalleri değiştirmezsek insanlık suçunu işlemiş oluruz. İş bu kadar ciddi.

Covid-19’u yönetmeye çalışacağız

Covid-19’u düşman gibi görmeyeceğiz Kovid ile cepheleşmeyeceğiz .Onu karşımıza almayacağız ama onu yönetmeye çalışacağız. Psikiyatride üçüncü nesil tedaviler vardır. Sorunu ya da hastalığı kabul etmek ve yönetmek tarzındaki tedaviler. Bu sorunu kabul edeceğiz. Bu artık bizim yol arkadaşımız. O bizimle beraber yaşayacak. Onu kontrol edebilirsek hayatımızı daha kaliteli daha verimli geçireceğiz. Bu bizim seçimimiz. Sitil seçimimizi doğru yaparsak, yeni yaşam tarzını, yeni normali kabul edersek bizim yararımıza olur. Kısa vadeli düşünen ben bugün eğlenemiyorsam kafama göre yaşayayım diyen insan covid bir şekilde geçirir ama en azından bir yakınının bedelini öder. Akıllı insan orta ve uzun vadeli düşünen insandır. İnsanlar lütfen uzun vadeli düşünme becerilerini geliştirsin.