İzmir depreminde çocuklardan 3 yaşındaki Elif Perinçek, 65 saat sonra kurtarıldı. Yine aynı yaştaki Ayda Gezgin ise 91 saat sonra kurtuldu. Bu, neredeyse iki gün, üç gün demektir. Bir çocuğun tek başına izole bir ortamda bir anda ve belirsizlik içerisinde kapkaranlık bir ortamda üç gün kadar kalabilmesi. Bu durumun çocuk için travmatik değeri muhakkak var. Fakat çocukların enkaz altından canlı çıkmaları, çıktıktan sonra çok iyi bir bakım almaları, bu konuda bu travmayı çözmeyi sağlayacak bir yaklaşımdır.

Çocukların büyük şans eseri yara almadan kurtarıldı ve bu durumun da elbette çocuklar için travma yükünü azalttır.

Çevrenin bundan sonraki tutumu önemli

Çocukların ruh halini düşünecek olursak karanlık bir ortamda bekliyorlar ve açıklayamıyorlar. Çocukta 2- 3 yaşında daha gerçeklik algısı oluşmamıştır. Çocuk böyle bir durumu tanımlayamıyor ama bekliyor. Bu durum çocukta travma etkisi oluşturabilecektir. Burada mühim olan çocuğun çevresinin bu olayı nasıl analiz ettiğiyle ilgilidir. Bu belirsizlik içinde en sonunda kurtarıldığı mesajı verilirse, sonunun iyi olduğu tarzında ümit ve güven duygusuna çevrilirse bu travma dayanıklı bir eğitim haline getirilebilir.

Çocuğa olumlu mesajlar verilmeli

Çocuklar kendini şimdi güvende hissediyor. Büyük bir korku yaşadı ama nihayet kurtuldu ve herkes daha çok ilgilenmeye başladı, belki daha çok el üstünde tutulmaya başlandı bu çocuklarımız. Bazı durumlarda çocuklar, yaşanan bu travmaları artık öğrenilmiş davranış gibi görebilir, ilgi çekmek için farkında olmadan çocuksu bir savunma olarak kullanabilir. Bu nedenle aile ve yakınları tarafından ‘Böyle bir travma vardı yaşadın ama atlattın. Şu anda iyisin’ mesajı verilmelidir.

Depremin simgesi haline gelen kurtarma görevlisinin çocukların parmağa sarılma görüntüsü bütün her şeyi ifade ediyor aslında. Kurtarıcının parmağına sarılması, çocuğun bağlanma ihtiyacı var. Burada çocuğun müthiş bir yalnızlığı giderme ihtiyacı var. Ciddi bir şekilde korku yaşamış ve korkunun sonucunda kurtuluyor. O kurtulmanın sevinci, geçmiş travmayı çözmesini kolaylaştırıyor. Bundan sonra bu çocukta ne olabilir? Yalnız kalma korkusu olabilir. Yanından hiç kimse ayrılmasın tarzında bir korku olabilir, depremi yeniden yaşayacağım şeklinde devamlı bunu yaşantılama yapabilir.

Bu olay bu travma hepimize hayatta karşımıza çıkacak belirsizliklere karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini öğretti. Bundan sonra geleceğe ilişkin ümit ve güven duygusunu yüksek tutan bir sosyal destek gerekiyor...

6-8 haftada normale dönmek gerekir

Travmanın etkisi 6 hafta sürebilir. Bunu abartmamak gerekiyor. Bu genellikle 6 haftalık bir süreçtir. Bu konunun bu süreçte aşırı şekilde konuşulması doğaldır ama artık 6-8 haftadan sonra artık normal hayata dönmek gerekiyor. Çocuk açmadıkça bu olayı sık sık konuşmak doğru değil. Şu anda çocuk konuyu kendisi açarsa, sorarsa ona ümit ve güven duygusunu ayakta tutacak şekilde yaklaşmak gerekiyor.

Deprem korkusunun yönetilmesi ebeveyn tutumlarına bağlı

O yaştaki çocuklar genellikle depremle ilgili anne ve babalarını gözlemler. Hafif bir sallantı olduğunda çocuk, anne-babaya bakıyor. Onlar nasıl davranıyor, eğer onlar soğukkanlıysa çocuk da soğukkanlı yaklaşır. Anne ve baba panik halindeyse o da panikle yaklaşır. Burada çocuğun birlikte yaşadığı kişilerin soğukkanlı olması önemlidir.

Psikolojik destek yararlı olur

Çocuğa resimler çizdirip oyunlar oynatılır. O oyunlar içinde bu travmasını çözmesi hedeflenir. Çocuk oyun oynarken, logoları dizerken o travmayı çözülmüş travma haline getirebilir. Şu anda bu çocuklarda bu travma ham. Çözülmüş travma yapmak için travma sonrası büyüme çalışması yapmak gerekiyor. O nedenle depremde enkaz altında kalan bu çocuklara travma sonrası büyüme çalışması için şu anda psikolojik bir destek ve yardımın faydası olur...

Beyin kuvvetli travmalarda kendini kapatıyor

5-6 yaşından önceki çocuklarda belirsizlik duygusu olduğu için ışığın gelmesi, onlarla ilgilenen birinin gelmesi, onlarla güzel sohbet edilmesinin etkileri çok fazla. Bu çocuklar için çok profesyonelce bir kurtarma yapıldı. Bütün o ekibi kutlamak gerekir. Burada çocuğa yalnız olmadığını, er geç ona ulaşılacağını hissettirerek çalışma sürdürüldü. Sorunsuz bir şekilde, hoyratça davranmadan çocuklar oradan çıkarıldı. Çocuklar orada kaldıkları sürede en çok oradan çıkarılma sürecine odaklanabilir. Daha sonra serum takılış ve hastaneye gidiş süreci. Mesela serum için ne kadar güzel kolunu uzatıyor. Normal şartlarda kolunu uzat serum takacağız denilse çocuk direnir, kriz çıkarır. O anda korkunun verdiği şokla yaşıyor bunu. Beyin de kuvvetli travmalarda acıya karşı kendini kapatıyor. Beyin duyarsız hale geliyor. Hiçbir korku duygusu hissedemez hale geliyor. Beynin böyle bir savunma mekanizması var. Bu durum, beynin aşırı kortizol salgılamasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Beyin kendi kendini savunmaya almış oluyor böyle durumlarda. Uyaranlara karşı kapatıyor kendisini. Böyle olunca da çocuk acı hissetmiyor, korku hissetmiyor.