Mevsimlerin değişmesi, kış aylarında olmamıza rağmen sıcak seyreden havaların aniden soğuması cildimizi, metabolizmamızı etkilediği gibi gözlerimizi de negatif etkiliyor. Her gün farklı hava koşullarına adapte olmaya çalışan gözlerimiz, havayla birebir temas halinde olduğu için kış aylarında ekstra özen ister.

Değişen hava şartlarıyla birlikte gözler enfeksiyona açık hale gelir. Kuru havalar gözde kaşıntı, sulanmaya davetiye çıkarır ve mikrop kapma olasılığı artar. Gözlerimizi rüzgardan, soğuktan, karlı havalarda gün ışığı yansımasından korumalı, kapalı alanlarda havalandırma şartlarına ve bulunduğumuz ortamın nem oranına dikkat etmeliyiz. Rutin göz kontrollerini aksatmamalı ve eğer enfeksiyon belirtisi varsa mutlaka sağlık kuruluşlarından destek almalıyız.

Vücut direncini düşüren soğuk havaların gözlerde de negatif etkiler doğurduğunu bilmeliyiz. Gözlerde yansıma yapabilme ihtimaline karşın karlı havalarda polarize camlı gözlükler öneren Kayra, göze mikrop taşıyabilecek rüzgarlı havalarda ise koruyucu gözlük kullanılmasını öneriyor. ‘Gözlüklerin sadece yaz aylarında aksesuar olarak düşünülmemesi gerekiyor. Kış aylarında da gözlerimiz yansıma sebepli olsun, rüzgardan koruma sebepli olsun gözlüğe ihtiyaç duyar. Özellikle koronavirüs gündeminde sadece maskenin yeterli olmadığını, virüsün gözlerden de bulaşabildiğini bildiğimiz için koruyucu olarak maskeye ek gözlük kullanılmasını öneriyoruz. Kış ayları için özellikle araç kullanırken tehlikeli olabilecek yansımaya karşı özel üretilmiş camlardan & kaplamalardan tercih edilebilir. ‘ diyen Kayra, kış aylarında sıcak & soğuk ortam geçişlerinde gözlük camlarında oluşabilecek buğulanmaya karşı da uyarıyor. Ani oluşan buğu, görme kalitesini düşürmesinin yanı sıra herhangi bir kazaya da meydan verebiliyor. Optik merkezlerden temin edilebilen anti-fog yani buğu önleyici bezler, gözlük camlarının buğu yapmasının önüne geçiyor.