Dünyanın dengelerini alt üst eden Covid-19 salgını sağlık, ekonomi ve sosyal alanlarda yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Küresel ticaret salgın nedeniyle neredeyse durma noktasına gelmişken, firmalar özellikle dış ticaret ve ihracat tarafında e-ihracata ve sanal fuarlara yöneldi.

Halihazırda ihracat yapan ve ihracattaki payını daha önce girmediği pazarlara girerek büyütmek isteyen, ihracata başlamak isteyen ama daha önce deneyimi olmamış KOBİ ve büyük ölçekli tüm kurumlara hizmet veriyoruz. E-İhracat Türkiye, ihracatın en yeni, en teknolojik boyutu olan e-ihracat alanında danışmanlık ve hesap yönetimi hizmetlerini aktif olarak veriyor. Buna ek olarak e-ihracatın bilinirliliğini artırmak amacıyla da eğitim, toplantı ve webinarlar düzenliyor, hedef kitleye ulaşmayı sağlayacak iş birlikteliklerine imza atıyor. E-ihracat, Türkiye’nin gündeminde özellikle pandemiyle beraber yeni yeni ilgi görmeye başlayan ekonomik bir faaliyet.

BÖLGE DİNAMİKLERİNE GÖRE FARKLI STRATEJİ

Her ülke için yürütülecek operasyon farklı bir strateji gerektiriyor. Kurumların bizi tercih etmesindeki en büyük avantaj öğrenme. E-ihracat yapılan ülkeler dediğimizde bir ayrım daha yapmamız gerekiyor, o da hangi pazar yeri üzerinde e-ihracat yapıldığı. Eğer Amazon üzerinden satış yapılacaksa, Amazon’un operasyonunun olduğu ülkelerle sınırlısınız diyebiliriz. Bunların içinde en ağırlıklı olarak Amerika, İngiltere, Almanya ve Avustralya geliyor. Ama eğer Alibaba, EBAY gibi daha çok B2B seviyesinde ilişkilerin yürütüldüğü global pazar yerlerinde ise durum farklı, bu platformlarda tüm dünyadan alıcılara hizmet veriliyor. Sektöre ve ürüne göre talep gelen ülkeler farklılık gösteriyor. Ancak, pandemi nedeniyle Çinli üreticilere olan talebin düşmesi Türkiye için fırsat yaratıyor.