Hafta başında mart ayı enflasyon rakamları açıklandı. Uzun süreden sonra ilk kez bu yıl şubat ayında çift haneli rakamlara çıkan tüketici enflasyonu, mart ayında yıllık bazda %11,29’a yükseldi. Aylık bazda üretici fiyat endeksi %1,04, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ise %1,02 arttı.

Oysaki mart ayı için enflasyon beklenti anketine katılan ekonomistler, aylık enflasyonun %0,6 ve yıllık enflasyonun %10,77’e yükseleceğini öngörüyordu.

Enflasyonla mücadele için Merkez Bankası’nın sıkılaştırıcı para politikası izlemesi gerektiğine işaret ediliyor. Sıkılaştırma; iç talebin daralması, yatırım ve üretim artışının yavaşlaması, kısaca ekonominin büyüme hızının düşmesi anlamına geliyor.

Diğer taraftan, ekonomiyi canlandırma isteği de var. Bunun için faizlerin düşük tutulması gerektiği savunulurken Merkez Bankası’nın baskı altında kaldığını görüyoruz.

Günümüz ekonomisinde merkez bankaları faizleri dünyadaki genel eğilime ve sermaye akışına göre belirlemektedir. Dünyadaki eğilim dikkate alınmadan verilen kararlar döviz kur riskini arttırarak enflasyonun yükselmesine ve büyümenin düşmesine neden olabilir. Gelişmelerin ışığında ülkemizde enflasyonun yüksek seyrinin devam edeceğini savunanlara katılmamak elde değil.

Giyim ve Gıdadaki Artışlar

Bir önceki aya göre en büyük fiyat artışı giyim ve gıdada gerçekleşti. Gıda fiyatlarındaki artış son dönemde sıklıkla dile getirildi. Taze sebze meyve, kırmızı ve beyaz et, pirinç ve bakliyat fiyatlarındaki artışlar, gıda kategorisi genelinde fiyatların yükselmesine neden oldu. 2016 yılı aralık ayına göre bu harcama grubundaki fiyat artışı %9,34 ile dikkat çekiyor.

Türk Lirası’nın Değer Kaybı

Türk Lirası’nın değer kaybı enflasyonu artıran temel sebeplerden bir tanesidir. Döviz kurlarındaki artışların yansıması olarak birçok harcama grubunda fiyat artışları yaşanmıştır.

Düşen petrol fiyatları mart ayında akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarının gerilemesini sağladı. Buna rağmen ulaştırma harcama grubunda fiyatların arttığını görüyoruz. Yıllık bazda dikkat çeken ayrıntı ise akaryakıtta geçtiğimiz yıl Eylül ayında yapılan ÖTV zammı. Bu zam ile ulaştırma harcama grubundaki fiyat artışı bir önceki yıla göre %17,69.

Akaryakıtta olduğu gibi, artan vergiler sonucunda yükselen maliyetlerin de enflasyona etkisi var. Örnek olarak alkollü içecekler ve tütündeki vergi artışları, bu kategorideki fiyatların geçen yıla göre %21,71 artmasına neden olmuştur.

Merkez Bankası’nın yıl sonu %5 olarak hedeflediği ve %8 olarak öngördüğü enflasyonun bu gelişmeler neticesinde tek haneli rakamlarda kalmasını başarı olarak görmek gerekir.