Bismillâhir’Rahmânir’Rahîm.

Merhabâ Değerli dostlar! Hani ne derler; “önce selâm, sonra kelâm.” Başta, hele bir tanışalım, Yunus’un dediği gibi “tanış olalım” da, artık ondan sonrası gelecek, bundan böyle bu köşede sizlerle olacağız inşâllâh.

Bugün burada, Ordu YENİ DÖNEM gazetesinde yazı yazmaya başlamayla berâber hayâtımda yepyeni bir sayfa açmış oluyorum aynı zamanda. Hepimiz için de hayırlı olsun.

Öncelikle, bu gazetenin sâhip ve ilgililerine beni burada yazmaya lâyık görüp köşe ayırdıkları, değerli okul arkadaşım, aynı zamanda meslektaşım olan, eğitimci-yazar Nuri Kahraman’a da burada yer almama vesile oldukları için teşekkür ediyorum.

Yine, Ordu YENİ DÖNEM Gazetesi’nin Ordu basınına ve Ordululara maddî, mânevî, kültürel, her anlamda katkılarının daha da bereketlenmesini Cenâb-ı Hakk’tan niyâz ediyor, hayırlı başarılarının ziyâdeleşmesini diliyorum.

Bu gün, bu ilk yazıda kendimi tanıtmak istiyorum. Ben Süleyman AYDIN. 1951 Ünye doğumluyum. Büyük dedem MEMİŞOĞLU HASAN 1876 senesinde BATUM MACAHELİ’den, önce Ulubey ŞIHLAR’a, daha sonra da oradan Ünye YÜCELER Köyü’ne hicret etmiş, burada yerleşmişler.

İlk eğitime, Ünye Atatürk’te başlayıp Yüceler Köyü İlkokulu’nda bitirdim. Bu arada, özel hocalardan Arapça ve Kur’ân-ı Kerîm dersleri aldım. İmam-Hatip Eğitimimin orta kısmını Samsun İmam-Hatip Okulu’nda, liseyi de Ordu İHL’de tamamlayıp 1975-76 döneminde mezun oldum.

Mezuniyet sonrası önce Fatsa, sonra da Ünye’de din görevlisi olarak çalıştım. Ayrıca Devletimizin yurt dışı görevlisi olarak Gürcistan-Batum ve Romanya-Köstence’de bulundum. Vaaz verecek ve de hutbe okuyacak kadar iyi derecede Gürcüce biliyorum.

Görevim esnâsında sosyal, kültürel ve de sendikal faaliyetlere katıldım. Ünye Din Görevlileri Derneği’nin kurucu başkanlığını yürüttüm. Din-Bir-Sen Sendikası Ordu Kurucu İl Başkanlığı, Ünye Memur-Sen kurucu başkanlığı görevlerini uzun yıllar deruhte ettim. 2004 yılında da emekli oldum.

Hâlen, sosyâl medyada yazılar yazıyorum. Ayrıca lise yıllarından bu yana güreş sporuyla ilgileniyorum. Güreşte liseler arası çok Türkiye derecelerim vardır. Buralarda yaşadığımız ilginç hâtıraları kaleme alıyorum. Bunların bir kısmını sosyal medya grubumuzda okul arkadaşlarımızla paylaştık. Çok ilgi gördü. Zaman zaman burada da yer verip sizlerle de paylaşacağız inşâllâh.

Ayrıca, arkadaşlarımız Nuri Kahraman, Abdurrahman Murtazaoğlu, Engin Tekintaş, Uğur Toparlak, Sezâi Bayrak, Yakup Akarsu, Numan Nâfiz Yüksel, Mehmet Sarı, Vedat Dündar gibi ve bir o kadar daha yönetim asil yedek kurulla berâber, yüzlerce üyesi, binlerce mensubu bulunan ORDU İMAM-HATİP LİSESİ MEZUNLARI ve MENSUPLARI DERNEĞİ (ORİM-DER) yönetim kurulunda aktif olarak görev yapmaktayım.

Bir de işte burada sizlerle berâber olacağız. İnşâllâh faydalı olur, hayırlı olur. Biz bu niyetle yazıyoruz. Efendimiz (SAV) in hadisine göre, “Ameller niyetlere göredir” Bu Hadîs-i Şerif’ten ilham alarak ne demişler: Niyet hayır, âkıbet hayır!... İnşâllâh öyle olacaktır. İnancımız bu.

Diğer yandan, anlaşıldığı ve görüleceği gibi yazılarımız tek konuda olmayacaktır. Bâzen dînî bir konu, bâzen bir hâtıra, bâzen de topluma ya da siyâsîlere îkaz niteliğinde hafiften dokundurma, iğneleme şeklinde, yâni kısacası, tâbiri câizse mevzularımız HER TELDEN olacaktır. Peşin söyleyeyim; belki yer yer uzun da olacaktır. Çünkü, oldum olası kısa yazmayı beceremiyorum. Tıpkı vaazlarımda, sohbetlerimde hattâ muhabbetlerde dahî kısa kesmeyi beceremediğim gibi.

Ancak, endişeye gerek yok. Sözlerimiz -bâzen esprili de kaçsa, netîce îtibâriyle- samîmî, dobra, net ve de gerçekçi olunca sıkıntıya mahâl kalmıyor. Kendini okutuyor. Göreceksiniz, burada da öyle olacak inşâllâh…

Gayret bizden, Tevfik Allâh’tan. Biz ÜNYE’den yazacağız, sizler de K-ÜNYE’den tâkip etmiş olacaksınız. Bir sonraki yazımız ve daha nicelerinde sağlık ve âfiyetlerle buluşmak üzere… Selâm ve duâ ile; hoşça kalınız…