Başkan Poyraz, fındık politikasında emperyalist-kapitalist sistemin gereğinin uygulandığını, serbest piyasanın üreticilerin zararına olduğunu sürekli vurguladıklarını belirterek, “ Arşivlerde fındık politikalarının nasıl olması gerektiği, uygulamaların nelere neden olacağını hep söyledik. Serbest piyasa kuralı diye süsleyerek anlatılan tarım politikasının üretici köylünün yoksullaşmasına neden olacağını ısrarla anlattık. Sorunun siyasi yönünü ve sorumlulukları da yazdık, söyledik. Ama günlük politik çıkarlar için üreticinin emeği, ürünü üzerinden şov yapmaya devam ediyorlar” diyerek tepki gösterdi.
“Şov yapmasınlar, çözüm yolunu anlatsınlar”
Başkan Hikmet Poyraz eleştirilerini sürdürerek;“ Mecliste olan partilerin, özellikle de iktidar olan AKP-MHP milletvekillerinin yapması gerekenler varken ortaya konuşmaları, oyun oynamaları kabul edilemez. Konuşmalarında yabancı fındık-tarım şirketlerine tepki gösteriyorlarmış gibi görünmeye çalışıyorlar. İktidarın ve milletvekillerinin eleştirme hakkı yok. Elinizi, kolunuzu bağlayan mı var da yalnızca konuşup nutuk atıyorsunuz? Meclis’e yasa teklifi verin tekellerin soluğunu kesin. Hem iktidar ya da ortağı olacaksınız hem de muhalefet partisiymiş gibi konuşacaksınız. Bu oyun tutmaz.” dedi.
“Samimi değilsiniz”
Fiyatın düşüklüğünden söz eden milletvekillerinin ve ziraat odalarının samimi olmadıklarını söyleyen Poyraz; “ İktidarın açıkladığı 16.5- 17.00 TL fiyat tavan fiyattır. Bunu herkes biliyor ama nedense kimileri bilmezlikten geliyor. Maliyet açıklayanların en düşüğü 15.5 TL iken 16.5 tavan fiyata yeterli diyenlerin samimiyeti sorgulanmalı. Fiyatı düşük tutanlar var diyen iktidar milletvekillerine yeniden sesleniyoruz, elinizi kolunuzu bağlayan mı var? Üretici lehine yasa teklifi verdiniz de itiraz eden mi oldu? Şovlarla, kayıkçı dövüşü ile üreticilerin sorunu çözülmüyor” dedi.
“Mevsimlik tartışmayla çözüm üretilmez”
Tartışmaların yalnızca fiyat üzerinden yapılmasının doğru olmadığını vurgulayan Poyraz; “Fındıkta yaşanan sorun yalnızca fiyat değil. Bu sonuçtur. Serbest piyasa kurallarını dayatan uygulamalardan ve yasalardan, köyden göç etme zorunluluklarından, tarım alanlarının korunmasından; bakım, ilaç, gübre gibi maliyet yüksekliğinden; üreticilerin örgütlenme ve kooperatifleşme sorunundan; tarımda tekellerin egemenliğini kolaylaştıran yasa ve uygulamalardan söz etmeden yalnızca fiyat üzerinden yapılan tartışmalar mevsimlik ve çözüm üretmeyen konuşmalar olmaktadır. Bu nedenle Emek Partisi olarak üreticileri koruyan, fındığı stratejik ürün kapsamına alan; tarım ve gıda tekellerinin değil, üreticilerin etkin olduğu yeni bir fındık-tarım politikası için acilen yasa değişiklikleri yapılmalı diyoruz. Yoksa havanda su dövmekten başka anlamı olmayan, günü kurtarmaya yönelik şovları izlemeye devam ederiz” dedi.
