Genç bir çilek üreticisi "Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var" projesiyle küçükbaş hayvancılık yapmaya başladığını, başlangıçta 100 hayvanı varken, bu sayının 200'ü aştığını, küçükbaş hayvancılıkta çoban bulmanın zor olduğunu, sigorta primi konusunda destek beklediklerini söyledi.

Erdoğan'ın "Nasıl karlı bir iş mi?" sorusuna genç üretici, "Evet çok karlı. Çilek üretimi daha çok karlı" karşılığını verdi. "Ortaklığa kabul eder misin?" diye soran Erdoğan, "Biraz da cumhurbaşkanımıza gönderelim demedin" diyerek ‘espri’ yaptı.

ERDOĞAN’DAN KİRİŞÇİ’YE: BİZE FERDİ TAYFUR’U HATIRLATIYORSUN

Çobanlık hakkunda konuşan Tarım ve orman Bakanı Kirişci, "Bu sistemin 'Köye dönmek için pek çok sebebimiz var' projesi aslında bizim köyden kente göçü tersine çevirmek adına güzel bir proje" diye konuştu.

Kirişci'nin açıklamaları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vahit Hoca, sen şimdi bize Ferdi Tayfur'u hatırlatıyorsun. 'Evimize geri dönelim' diyordu ya. Senin hemşehrin. Adanalı olunca..." şeklinde konuştu.

'MUHTAR OLAMAZSIN...' AÇIKLAMASI

Çamdere Köyü Muhtarı olduğunu belirten Adnan Eren isimli çiftçi de serada çilek üretimi yaptığını belirterek devlet desteği ile köylerine gelen basınçlı sulama sistemiyle adeta üretimde çığır açtıklarını söyledi. Tokat'ın sulamasının bel kemiğini Almus Barajı'nın oluşturduğunu belirten Eren, su kayıplarının önlenmesi için kanalların kapalı sisteme alınmasını istediklerini dile getirdi.

Erdoğan da bunun sürekli konuştukları bir konu olduğunu aktararak şöyle devam etti:

  • Bu açık sistemde buharlaşma ile yaklaşık yüzde 60 su kaybı var. Vahit Bey'le de bunu konuştuk, süratle bizim kapalı sisteme geçmemiz lazım. Çünkü yüzde 60 gibi buharlaşma nedeniyle kaybımızı biz büyük oranda geri çevirmemiz lazım. Bunu geri çevirdiğimiz zaman, kapalı sistemden basınçlı sisteme geçmek suretiyle bu sulamayı yapmak, bizim için hem çok daha karlı, çiftçimiz için de çok çok daha karlı bir netice doğuracaktır. İnşallah bunun alt yapısını, her şeyini süratle yapıp bu adımları da atacağız.

Muhtarın teşekkür etmesi üzerine Erdoğan, "Sana kimse muhtar bile olamaz diyemez, sen oldun" dedi.

"KENDİ ÜLKEMİZDEKİ HAYVANLARI ALMAK SURETİYLE BU İŞİ BİTİRELİM"

Tuğba Ezmeci isimli bir kadının, hayvancılık alanında çalıştığını ve bu işi bırakmak istemediğini söylemesi üzerine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin et hayvancılığında hayvan arayışında olduğuna değindi. Erdoğan, "Hayvanlarınızı hemen alır. Şu anda Uruguay'dan hayvan getirmeye çalışıyoruz. Halbuki burada var" dedi.

Salondakilere et hayvancılığında kaç kişinin besicilik yaptığını soran Erdoğan, "Et noktasında iyi bir noktada ise biz hemen Tokat'tan Vahit Bey bu işin içine girelim. Şu anda çünkü kırmızı ette, et hayvancılığında ihtiyacımız var. Niçin Uruguay'dan alalım? Biz kendi ülkemizdeki hayvanları almak suretiyle bu işi bitirelim. Biz süt değil et hayvancılığında alalım ki çiftçimizi de bu noktada rahatlatalım. O da damızlık noktasında da yetiştirmeye devam etsin." ifadelerini kullandı.

"SEN KARKASI, MARKASI BIRAK"

Erdoğan'ın sorusu üzerine Ezmeci, kendisinde 22 hayvan bulunduğunu bildirdi. Bunun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Kirişci'ye kampanyayı Tokat'ta yaygınlaştırması ve hemen adım atılması talimatı verdi. Kirişci'nin "Efendim, karkas fiyatları..." şeklindeki ifadeleri üzerine Erdoğan, "Sen karkası, markası bırak. Önce benim kendi vatandaşımdan, çiftçimden aldığım hayvan, benim için en karlı hayvandır" dedi.

"RAMAZANIMIZDA UCUZ FİYATA ET VERELİM"

Erdoğan'ın "Vermem diyen var mı?" sorusuna salonda bulunanlar hayvanlarını verebileceklerini söyledi, bazı çiftiler de "Hibe ederiz" karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da hibeye gerek olmadığına işaret ederek şöyle konuştu:

  • Uygun fiyatla, Vahit Bey bu konularda güvenilir bir dava arkadaşımdır. Hiçbir zaman vatandaşımızı dara düşürmez. En uygun imkanlarla vatandaşımızdan biz bu hayvanları alırız, süratle de Tarım Kredi olarak bunları piyasaya süreriz. Ramazan geldi, ramazanımızda da istiyoruz ki ucuz fiyatla vatandaşımıza Et Süt Kurumunda falan eti, kıymayı, kuşbaşını verelim.

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde yaşayan kadın çiftçi Ezmeci'nin açık su kanallarının kapalı sisteme dönüştürülmesini istediklerini söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yapılacağını, Sulusaray'ın doğal gaza kavuşması noktasında da çalışma gerçekleştirileceğini dile getirdi.

Niksar'da yaşayan Atanur Yılmaz'ın Bakanlıktan kiraladığı bir arazide ceviz bahçesi oluşturduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, cevizin çabuk yetişmediğini belirtti. Yılmaz, yaptığı çalışmaları Erdoğan'a anlattı.

Daha sonra söz alan Tokat Arıcılar Birliği Başkanı Ali Demir ise son 4 yılda önemli tesisler kurulduğunu aktardı. Demir, Tokat'a kurulan havalimanının ürünlerin yurt dışına gönderilmesine de katkı sağlayacağını anlattı.

Erdoğan, akşamları manda yoğurduna hurma, kestane balı, yulaf ezmesi karıştırarak yediğini, bu karışımın şifa olduğunu söyleyerek salondakilere de bunu uygulamalarını tavsiye etti.

Tokat Arıcılar Birliği Başkanı Ali Demir'in Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir toplantı yapmak istediklerini söylemesi üzerine Erdoğan, toplantı için gerekenlerin yapılması talimatını verdi. Toplantıya katılan çiftçilere teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:

  • Bütün soru sahibi kardeşlerim bizleri çok çok mutlu eden, memnun eden sorular sordular. Biz, sizler gibi kardeşlerimiz, çiftçilerimiz olduktan sonra bu toprakların hakkını ödeyemeyiz. Unutmayın, ne varsa toprakta var. Topraktan geldik yine toprağa gideceğiz. Onun için toprak kadar verimli bir varlık olamaz. Asrın en önemli zenginlik kaynağı petrol falan değildir, tarımdır. Tarımı çok önemsiyorum. Tarımın sizler birer mihmandarısınız. Hayvancılıkta, tarımda atacağımız adımlarla Vahit Bey sizlerle hemhal olacak. Bu topraklar Türkiye'yi ayağa kaldıracak.

"SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE AVRUPA'DA BİRİNCİ SIRADAYIZ"

Erdoğan, "Sebze ve meyve üretiminde Avrupa'da 1. sıradayız" dedi.

  • Bu yıl için 25,8 milyar lira tanımlanan tarımsal destek bütçesini yükselttik. Bu rakamlar çok çok önemli. Sizlerin gayretli çalışması sayesinde sebze ve meyve üretiminde Avrupa'da 1. sıradayız. Son 20 yılda oluşturduğumuz altyapı sayesinde yüzde 140 olan bir ülke haline geldik. Topraklarımızın verimini artırmak için hükümetimiz döneminde su yatırımı yapmak üzere 980 tesisi hizmete aldık. Cumhuriyet tarihinde yapılan baraj sayısını 2'ye katladık. Bu yatırımlar neticesinde 20 milyon dekar araziyi sulamaya açtık. Çiftçilerimize yıllık 60 milyar lira ilave artış sağladık. Son 20 yılda yaklaşık 6 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Orman varlığını artıran ülkeler arasında ise Avrupa'da 1. sırada dünyada 6. sıradayız. Haber Merkezi

Editör: TE Bilişim