TUİK tarafından yapılan güncel çalışmalara göre 2-17 yaş aralığındaki çocukların yaklaşık yüzde 2’sinde işitme kaybı olduğu belirtiliyor. Yenidoğan işitme taramasıyla erken dönemde tanı konulamayan çocukların sonraki dönemlerde de işitme kaybı yaşayabildiğini söyleyen Demant İşitme Sağlığı Grup Şirketleri Eğitim Müdürü, Doktor Odyolog Bahtiyar Çelikgün, “İşitsel işleme bozuklukları doğuştan olabildiği gibi yaşlanmaya bağlı işitme kayıpları, ses travması ve kafa yaralanmaları ile birlikte de ortaya çıkabiliyor. İşitsel işleme bozukluğunun çocuklarda görülme oranı yüzde 2 ila 3 sınırındayken bu oran erkek çocuklarında 2 kat daha fazla görülebiliyor. Dolasıyla çevrenin ve öğretmenlerin geri dönüşlerinin dikkate alınması oldukça önemli” dedi.

Söylenenleri sık sık tekrarlatıyorsanız gizli işitme kaybınız olabilir

İşitme testlerinin işitme kaybının türü ve derecesi belirlenmesinde rol oynarken, değerlendirme sonucunda medikal ve akustik çözümler sunulabildiğini belirten Demant İşitme Sağlığı Grup Şirketleri Eğitim Müdürü, Doktor Odyolog Bahtiyar Çelikgün “Gürültüye bağlı ya da yaşla birlikte iç kulak yapılarının hasarına bağlı gizli işitme kaybı meydana gelebilir., “Gürültülü ortamlardaki konuşmaları anlamada zorlanıyor, sık sık söylenenleri tekrarlatma ihtiyacı duyuyorsanız göz ardı edilmemesi gereken gizli bir işitme kaybınız olabilir. Bu anlamda kişilerin işitme testleri yapılsa bile işitme eşikleri çoğunlukla normal sınırlarda olduğu için göz ardı edilebiliyor. Gizli işitme kaybını engellemek için yüksek sesli ve gürültülü ortamlarda çok bulunmamaya, bu gibi ortamlarda bulunuyorsanız koruyucu kulaklık takmaya özen gösterilmeli. Düzenli yapılacak işitme testinin yanı sıra konuşma testleri ve gürültüde anlama testleri ile işitmenizi kontrol ettirmeli ve önlemlerinizi gözden geçirmelisiniz. İşitme kaybınız olmamasına rağmen duyduklarınızı anlamlandırmada zorluk yaşıyorsanız daha ileri tetkikler için üniversite ve araştırma hastanelerine başvurmalısınız” dedi. Haber Merkezi

Editör: TE Bilişim