Kesk Ordu Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ferit Ceylan yaptığı açıklamada, “Pandemiyle, her gün yapılan zamların yarattığı pahalılıkla, eriyen ücretlerimizle, işsizlikle, güvencesizlikle yurttaşların bu günü ve geleceği, hakkı, hukuku, umutları çiğneniyor. Yoksulluk ve adaletsizliğin büyüttüğü bunalım yaygınlaşıyor.

1 Mayıs’a sayılı günler kala Ordu’da ve ülkenin dört bir yanında işçiler, emekçiler hakları ve gelecekleri için direnmeye devam ediyor. İşçiler dayatılan sefalet ücretlerine, düşük zamlara, keyfi işten atmalara ve sendikal örgütlenmeye yönelen saldırılara karşı direnişle cevap veriyorlar.

Ucuz emek, yağmalanan doğa, talan edilen kentlerle toplumun işini, aşını geçimini ve sağlığını korumakta her geçen gün daha fazla zorlandığı zor günlerden geçiyoruz. Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, artan borçlarla, salgınla mücadele ederken ülkemizin tüm kaynakları bir avuç ayrıcalıklı zümre ve patronlar için seferber edilmekte,

Geçinmeye, haksızlıklara, taleplerimize yönelik feryatlar baskı, şiddet, sansür ve zor ile bastırılmak isteniyor. Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes, işçiler, emekliler, kamu emekçileri, mühendisler, mimarlar, hekimler, avukatlar, aydınlar, akademisyenler, gazeteciler, sanatçılar, gençler, çiftçiler, emekliler ve kadınlar bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor.

“İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz” diyen kadınlar, eşit işe eşit ücret diyerek, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze karşı seslerini yükseltiyor.

Gençlik atanan kayyım rektörlere, barınma sorununa, yemekhane zamlarına ve faşist saldırılara karşı hakları, geleceği ve özgürlüğü için sesini yükseltiyor.

Herhangi bir yargı süreci olmadan, KHK ile haksız, hukuksuz bir şekilde keyfi olarak işten atılan, görevlerine son verilen bütün emekçiler koşulsuz işlerine iade edilmeli, OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir.

Bu düzen böyle gitmez. Bu halkı mutfaktaki yangına, yoksulluğa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu akıl dışı düzen ülkenin sırtında bir yüktür.

Değerli Basın Emekçileri,

Tüm bu saldırılara karşı ülkenin birçok yerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde işten atılan emekçiler direnmeye devam ediyor. Yapmamız gereken sermayenin saldırılarına karşı birleşik mücadele adımlarını güçlendirmek, sınıfa karşı sınıf tutumuyla sermayenin karşısına dikilmektir.

İşçi sınıfı ve emekçilerin sermaye düzenine karşı birleşik mücadelesini büyütmek, sınıf mücadelesinin önündeki her türlü engeli ortadan kaldırmak ve direnişleri büyütmek, daha da örgütlü hâle getirmek, birleştirmek, yaygınlaştırmak için, kitlesel, coşkulu, bir 1 Mayıs’ı örgütleme görevi omuzlarımızdadır.

Ülkemizin ve dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten biz işçileri, emekçileri, gençleri, kadınları, emeklileri, emekli dahi olamayanları insanca yaşatmak için çaresiz değiliz. Çare, kol kola dayanışmayla taleplerimiz, haklarımız, çocuklarımız ve ülkemiz için birlikte mücadelede.

Yeni bir yaşam ve düzenin mümkün olduğunu biliyoruz; yoksullaşanlar, ezilenler, haksızlığa uğrayanlar, iradesi yok sayılanlar bu düzeni birlikte değiştirecekler. Ülke ve dünya emekçilerinin insanca yaşayabilecekleri savaşsız ve sömürüsüz bir düzeni inşa etmek hepimizin görevidir. Savaşlara karşı çıkmak, tüm insanlar için ve bütün bir dünya için barışı savunmak; sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya kurmak hepimizin görevidir.

1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’ne giderken birlikte değiştirme irademizi omuz omuza, işyeri işyeri, sokak sokak, meydan meydan örgütleyeceğimizi, dünyanın her ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de ve Ordu’da da emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten yana olan herkesi 1 Mayıs saat: 12.00’ da Cumhuriyet Meydanı ’nda buluşmaya çağırıyoruz.

Türkülerimizle, halaylarımızla, taleplerimizle, umutlarımızla 1 Mayıs’ta Cumhuriyet Meydanı’nda buluşuyoruz. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi  

Editör: TE Bilişim