Tüm Köy Sen Ordu Şubesi maden sahasına gidişine maden sahası çevre mahallerinden halkın yanında Ordu Çevre Derneği, Fatsa Çevre ve Doğa Derneği ve temsilcileri de destek verdi.

Tüm Üretici Köylüler Sendikası Ordu Şube Başkanı Zekayi Sağra, “Üretici köylüler olarak tepkiliyiz. Ülkenin her köşesi HES’ler, JES’ler, taş ocakları, maden şirketleri tarafından talan ediliyor. Tarım alanları, ormanlar, dereler yok ediliyor; zehirleniyor. Sebzelerimiz, meyvelerimiz; ürünümüz zarar görüyor” diyerek başladığı basın açıklamasında ülkenin her köşesinde aynı sıkıntıyı yaşadıklarını vurguladı.

“Yerin üstü ALTINDAN değerlidir”

Sağra şunları söyledi: “Kazdağları, Murat Dağı, Munzur, Gümüşhane, Sivas, Erzincan, Bergama, Eşme ve yaşadığımız topraklar Fatsa ve Ünye maden sahaları oldu. Siyanürle altın ayrıştırması ile zehirleniyoruz. Kabul etmiyoruz. Üretici köylülerimizin isyan sesini duyuyoruz ve onların yanındayız. Yerin üstü Altından değerlidir, diyoruz ve maden sahasının büyütülmesine karşıyız hatta var olan işletmenin de çalışması durdurulmasını istiyoruz. Bu kadar zehirlendiğimiz yetmedi mi?

Bizleri siyanürle zehirliyorlar, Altını alıp gidecekler. Bize zehirli toprak, su ve hava kalacak. Burayı terk ettirmek istiyorlar. Atalarımız burada yaşadı, üretti; biz de burada yaşayacağız ve üreteceğiz. Toprağımızın zehirlenmesine, ormanların yok edilmesine seyirci olmayacağız. Birkaç gün önce fidan dikme kampanyası yaptılar ama maden işletmelerinin ormanları yok etmesine olanak tanıyorlar. Bu ne yaman çelişki. Var olan ormanları korusunlar yeter.”

“Zehirledikleri yetmedi alanı büyütmek istiyorlar”

Tüm Köy Sen Ordu Şube Başkanı Zekayi Sağra suların zehirlenmesinden, ormanların kesilmesinde söz ederek, “Tüm Köy Sen olarak yıllardır verilen mücadeleyi biliyoruz. Bizler de buradaydık, bundan sonra da birlikte olacağız. Tüm Ordulular olarak tek vücut olarak davranacağız ve bu beladan kurtulacağız. Yeni ÇED süreci ile alanı iki kat daha büyütmek istiyorlar. Her tarafta sondaj çalışmaları devam ediyor. Bölgeyi tamamen maden sahası haline getirmek için çaba harcıyorlar. İktidar da buna olanak tanıyor. Buraları onlara birlikte zehir edeceğiz. Dayanışma içinde olup başaracağız. Biliyoruz ki, küçük küçük emekler birleşirse güçlü olur. Karşımızda uluslararası bir şirket var. Emperyalist kuşatma ile tarım alanları ve ormanlar talan ediliyor. Burada verilen mücadele de bir yurt savunmasıdır. Kimin ne olduğu, kimden yana olduğu buradaki mücadeleyle ortaya çıkmaktadır” dedi.

“Ürünümüzü de tarım arazilerine sahip çıkacağız”

Sağra, “Görüyoruz ki, şirket ağaç kesimine devam ediyor. Buradan yetkilileri uyarıyoruz. Şu an kesim yapılan yerler çalışma alanı dışında olabilir. Bu açıklamamamız suç duyurusu olarak değerlendirilmeli ve gerekli ölçümler yapılmalıdır. Bu konuda gerekli yerlere inceleme yapılması için yazılarımızı göndereceğiz.

Bir kez daha vurguluyoruz ki, toprağımızı, suyumuzu zehirleyenleri, onlara göz yumanları unutmayacağız. Üretici köylü olarak takipçisi olacağız.

Burada madene izin verenlerle ürünümüzün değerinde satabilmemizi engelleyenlerin aynı olduğunu biliyoruz. Ürünümüze, emeğimize sahip çıkarken tarım alanlarımızın, ormanlarımızın yok edilmesine, suyumuzun zehirlenmesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

“Birlikte başaracağız”

Sağra birlikte ve dayanışma içinde olanların kazanabileceğini belirterek, “Her türlü olumsuzluğun aşılmasının yolunun birlikte olmaktan, örgütlenmekten ve mücadele etmekten geçtiğini biliyoruz. Tüm dernek, sendika, oda ve partilerle birlikte bu konuda başarı sağlayacağımıza inanıyoruz.

Birlikteliğimizi, dayanışmamızı maden sahasına gelerek haykırmak istedik. Bu işletmelere izin verilmesinde kamu yararı yok; halkın çıkarı yok. Emperyalist işgal var, işgale karşı direnmek haktır. Toprağımıza, suyumuza, havamıza, ormanımıza, deremize sahip çıkmak görevimiz. Yeniden haykırıyoruz ki, birlikte kazanacağız” dedi

“Birlik olursak kazanırız”

Ordu Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Coşkun Özbucak da, “Burada toprağını, suyunu, ürününü korumak isteyenlerin birlikteliği sürüyor. Türkiye’nin her karış toprağı aynı tehdit ve saldırı altında. Tarım arazileri, dereler, ormanlar yok ediliyor. Maden ve enerji politikaları kamu ve ülke yararı gözetilerek yapılmıyor. Ormanlar, dereler, tarım arazileri emperyalist tekeller tarafından yağmalanıyor. En yakınımızdakileri örnek vermek yetiyor. Çarşamba Ovası tehdit altında, Bulancak’ta, Sivas’ta, Gümüşhane’de, Erzincan’da, Artvin’de siyanürle altın ayrıştırma işletmeleri çoğalıyor. Onlar kazanacak diye bizler zehirleniyoruz, göç edilmekle karşı karşıya kalacağız. Bu durumu kabul edemeyiz. Tek vücut olacağız ve kazanacağız. Hem hukuksal hem de fiili mücadeleyi sürdüreceğiz, başka çare yok. Ordu Çevre Derneği olarak şirketin çalışma süresinin dolup dolmadığıyla ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne verdiğimiz yazı Bakanlığa havale edildi. Oradan gelen yanıta göre hukuksal ve fiili mücadelemiz biçimlenecek” dedi.

Maden işletmesine arazisini vermeyen ve ilk günden direnen Cevat Atar ise tepkisini dile getirdi.

Maden sahası bölgesinden olan Cevat Atar ise kendi yaptığı yolun Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırılacak şirketin kullanımına açtı diyerek tepki gösterdi.

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş da "sebzelerimiz, meyvelerimiz zehirlendi. Pazarda bu yörenin ürünlerini almıyorlar. Yarın fındığımızı da ihraç edemeyeceğiz. Siyanürle zehirleniyoruz. Birlikte olmalıyız" dedi.

Editör: TE Bilişim