Gazetemize demeç veren Gökhan Yener, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“3 Nesildir Çivi Çakamadık”

“Bu çok eski bir hikaye. 1983 yılında sahibi olduğumuz araziyi belediye spor alanı olarak düzenledi. Dedemin vefatından sonra 3 nesil bu arazide çivi çakamaz hale geldi. Dilekçeler verildi bu arsanın bu pozisyondan çıkması için. Ama maalesef netice alamadık. Seyit Bey Ordu Belediye Başkanı iken spor alanının belli bir kısmını rekreasyon alanına çevirdi. O arada bir mahkeme açtık ve bu arsada bir tasarruf yapmak istedik. İnsanlar gittiler yurt dışında falan çalıştılar, geldiler yanı başımızda otel gibi işletmeler açtılar paralar kazanmaya başladılar. Biz de arazimize mısır ektik, hasat vakti geldiği zaman o mısırı alamadık, geceden toplanmıştı mısır. Defalarca böyle oldu ama ne yapıyoruz, buranın vergisini ödüyoruz sürekli. Mahkeme çok uzun sürdü bir işlem yapamadık, bir şey elde edemedik.”

“71 Dönüm Arazi 48 Milyona Satıldı”

“Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Bey bizi bir toplantıya çağırdı ve bu arsayı almak istediğini bize söyledi. Toplantı sonucu 16.02.2016 tarihinde bir sözleşme yaptık. Öncesinde bu toplantıya hissedarlarımızla birlikte katıldık. Bize düşen kısım 71 dönüm üzerinden 52 dönüm. Bu 52 dönümlük satıştan aldığımız rakam 35 Milyon 500 bin lira. 71 dönümden hesap ettiğinizde bu rakam 48 Milyon 500 bin liraya tekabül ediyor.”

“Enver Bey Araziye Değersiz Dedi”

Enver Bey bu araziye talip olduğunu söyledi ve yengemiz metrekaresine 1 buçuk milyon dedi. Enver Bey bu rakamın çok yüksek olduğunu, bu rakamı veremeyeceğini beyan ederek arsanın değeri olmadığını söyledi. Arsamız değerli mi değil mi bunu tartışmaya açalım dedik. Enver Bey dedi ki; “Ben üç dönem buradayım. Ben varken siz oraya bir tasarrufta bulunamazsınız” Kendisi garantilemiş üç dönemi, tebrik ederiz.

“Aslına Uygun Kullanılacak Sözü”

Peki dedik biz burayı kat karşılığı size verelim. İnşaat yapın. “Ben buraya çivi çakmayacağım dedi, aslına uygun rekreasyon alanı artı spor alanı olarak değerlendireceğim” dedi. Öyle deyince biz verdik rakamı, el sıkıştık çıktık.”

“Dedemin Adını Bir Sokağa Verelim”

“Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne satışı verdik, Enver Bey ile anlaştık. Bunun yanında dedemin isminin de bir sokağa, parka ve verilmesini istedim. Dedemin devlete bıraktığı 240 dönüm arsa var. Benden dilekçe istedi halen onun da cevabını vermedi.”

“Sözlerin Arkasında Durulmadı”

“Ben oraya inşaat yapmayacağım demişti. Gazetelere beyanat vermiş başkan. “Durugöl’e üzüldük” diyor. Başkan üzülme Durugöl’e, niye üzülüyorsun? Bunu söylemenin bir lüzumu yok. Buranın bir hukuki sorunu yok. Biz de sizi sıkıştırmayız. Verilen sözlerin arkasında durmanızı beklerdik.”

“Dur Başkan! Yanlışın Var”

Şimdi Başkan 8 ayda demiş ki; “Ben bu arsadan 59 milyon lira para kazandım.” Diyebilirsin ki ben bunu halkın yararına kullanacağım. Dur başkan! Senin ve ekibinin bir yanlışı var. İhale kanunuyla ilgili kime hangi kanunla sattın burayı? Orbel anonim şirkettir satabilir tamam. 59 milyon lira da kar ettin. Ama ben sana söylüyorum. Oradan 450 milyon kazanabilirdin. Madem bu parayı halka döndereceksin ya. Orda iki buçuk emsalle bin 100 tane daire çıkıyor sayın başkan.

“Hakkımı Helal Etmiyorum”

Ben bunu esefle karşılıyorum. Ordu halkına benim hakkım helal olsun. Ben hakkımı Ordululara helal ediyorum ama sana etmiyorum. Çünkü burda bir hesap yanlışlığı var. Eğer inşaat yapacaktın bana bu yazıyı niye verdin? Sen benden spor tesisi alanı olarak aldın burayı. Nasıl yapacağız şimdi?

“Ordulular Durugöl’e Sahip Çıkmalı”

Durugöl öncesinde benimdi, bizimdi şimdi tüm Ordu’nun. Ordulular bu çok güzel doğa harikasına sahip çıkmalı. Her tarafı taş bloklar yaptık. Ordulu müteahhitler nerede ya? Anlam veremiyorum.

“Bu para Niye Ordu’da Kalmıyor?”

Bunu sattığın kişi bu parayı nereye götürecek? Ordu dışına götürmeyecek mi? Niye Ordu’da kalmıyor bu para. 10 tane konsorsiyum Ordu’da burayı yapacak güç yok mu ya. 450 milyon para niye dışarı gidiyor ya? Döndersene o parayı Ordu’da. 1983’ten bu yana dosyamız elimizde. Bu dosyayı cumhurbaşkanına ve muhalefet liderlerine de yollayacağım. Hak hukuk adaletin bu memlekette olduğunu sen de göreceksin.

Editör: TE Bilişim