1913’te Marsilya’da doğan 2012’de Paris’te vefat eden, Sorbonne Üniversitesinde felsefe dalında doktor, Fransız Parlementosu’nda Milletvekilliği ve Meclis Başkan Yardımcılığı yapan Garaudy’nin binleri bulan makale, telif, tebliğ çalışmaları bulunmaktadır. İslâm’ı seçip Filistin halkının haklarını savunmaya başlayınca peşinden koşan medya onu tam bir sükût ambargosuna tabi tutmuştur.

Kitaptan bir kaç satır…

• Kaynaklara dönmek, kuru ayin ve ibadetlere dönmek değil, aksine hem manevi hayatın hem de kurtarıcı insani faaliyetin mayasını oluşturan canlılığa, yani İslâm’ın doğuş yıllarının kusursuz canlılığına dönmektir. İşte ancak o zaman İslâm tekrar şahlanacaktır. (36)

• Kur’an’da hiçbir şey ihmal edilmemiştir demek, insanın her devirde, yeni şartlar altında bu gayeleri gerçekleştirmek için vasıtalar bulma sorumluluğunu hiçbir şekilde ortadan kaldırmaz.

• Kur’an veya sünnetten hazır bir ekonomi politikası, hazır bir siyasi yapı veya hazır bir ansiklopedi çıkarmayı iddia etmek, ebedi olan İslâm mesajını, zaman aşımına uğrayan kurumlara veya teorilere dönüştürmek demektir. (41)

• İslâm dini bize sonsuza dek sürüp gidecek bütün davranışlarımıza yön veren gayeler, ebedî, değişmez, ana prensipler verir. Bizler bunlardan yola çıkarak ve her devirde, hep değişen yeni ihtiyaçlardan veya durumlardan hareketle, çağımızın ekonomi, siyaset ve kültür sorunlarına cevaplar hazırlarız. (42)

• İçtihat: Tarihin her anında, bu tarihin ortaya koyduğu bütün yeni problemlere, ebedî mesajın bize gösterdiği “doğru yol” yönünde, çözüm yolları bulmak için çaba harcamaktır.

• Kaynaklara dönüşe davet, hiçbir şekilde geleceğe geri giderek girmek anlamına gelmez. Aksine İslâm’ın ilk çağlarındaki yaratıcı düşünce biçimini tekrar bulmaya çağrıdır.  Haber Merkezi

Editör: TE Bilişim