Kötü demirden iyi kılıç yapılmaz.

Namussuz koca namuslu hanım istiyor.

Yalancı halk yalansız siyasetçi istiyor.

Tembel öğretmen çalışkan öğrenci, tembel öğrenci yüksek not istiyor.

Her haltı karıştırmış oğluna el değmemiş kız istiyor.

Cumayı ve Bayram namazını kılarız ama beş vakit namazı kılmayız.

Domuz etini yemeyiz ama içki içer faizi ve kul hakkını yeriz.

Çalışmak istemeyiz ama çok zengin olmak isteriz.

İnsanlar tarafından sevilmek isteriz ama kimseyi sevmeyiz.

Arabanın çarptığı çocuğa acıyoruz ama İnternet'in çarptığı çocuğa acımıyoruz.

Bakıyoruz, görmüyoruz, işitiyoruz duymuyoruz dokunuyoruz hissetmiyoruz.

Çok konuşuyoruz az iş yapmıyoruz ve çok bilen ve çok iş yapanlara söz vermiyoruz.

Duymayacak kadar sağır, görmeyecek kadar körüz

Dirilişi, ayet ve hadislerden değil, dizilerden bekliyoruz.

Kahramanlık bekliyor. Kahraman olmuyoruz.

Ölümlüyüz diyoruz ama ölümsüz gibi yaşıyoruz.

"Gelin birlik olalım" deriz ama gidip birlik olmaya razı olmayız.

Okumayız ama Milletin cahilliğinden bahsederiz.

Bilgimiz yok ama fikrimiz çok.

Dünyada Müslüman gibi yaşamıyoruz ama cennet bekliyoruz.

Cehennemin var olduğunu söylüyoruz ama yokmuş gibi yaşıyoruz.

Müslümanız diyoruz ama Müslüman gibi davranmıyoruz.

Namaz kılıyoruz ama her türlü kötülükten de geri durmuyoruz.

Oruç tutuyoruz ama sadece midemizle.

Hac yapıyoruz ama hacılığın gereklerini yapmıyoruz.

Diziler fuhuş pazarlıyor dizileri seyredip reyting yaptırıyoruz. Âmâ kızlarımızın namuslu olmasını istiyoruz.

Konuşması gereken âlimler susuyor, susması ve dinlemesi gerekenler konuşuyor.( Not: Talip Can arşivinden alıntıdır)

Selam ve dua ile hoşça kalınız.