Şanlı tarihimizdeki kahramanlık destanlarından biri de Çanakkale Zaferidir. Çanakkale Zaferi; cihanı hayrette bırakan, gerçek bir iman ve eşsiz bir kahramanlık destanıdır. Vatan ve bağımsızlık aşkıyla, tarihe altın harflerle yazılan destansı mücadelenin, Çanakkale Zaferinin 105. yıldönümünü idrak etmenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz.

1071’de Malazgirt’in fethi ile başlayan Anadolu’nun İslam’la buluşması, İstanbul’un fethi ile taçlanmıştır. Kahramanlık destanının yazıldığı Çanakkale Zaferi ve ardından verilen Milli Mücadele, Türk Milleti’nin istiklaline, istikbaline ve mukaddes değerlerine sahip çıkma uğruna neleri göze aldığını tüm dünyaya göstermiştir.

Dünyada eşi benzeri görülmemiş başarı elde eden Türk Askeri, Çanakkale’ye savaşmak için değil, adeta ölmek için gitmiştir. Çanakkale; askerine, ‘taarruzu değil, ölmeyi’ emreden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, vatanı ve milletinin bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden binlerce şehidimizin ve gazilerimizin yanı sıra, onların yanında omuz omuza mücadele veren ninelerimizin, analarımızın, topyekûn vatan ve millet sevgisinin, birlik ve beraberlik ruhunun, inancın, azmin,   taktik ve dehanın zaferidir. Bu emsalsiz zafer sayesinde ve rengini şehitlerimizin al kanından alan bayrağımız, bağımsızlığımızın sembolü olarak sonsuza dek dalgalanacaktır.

Bizler millet olma bilinciyle, en güç koşullarda bile 'Çanakkale Geçilmez' dedirten sağlam bir bilinç ve ruhun mirasçılarıyız. Bize bırakılan bu mirasa sahip çıkarak, geleceğimize daha emin adımlarla yürüyecek, millet olma şuurumuzu her daim canlı tutacak ve yücelteceğiz.

Şehâdet mertebesi, bir mü’minin bu dünyâda ulaşabileceği en son ve en ulvî makamdır. Şehîd olmak, hakîkatte ölmek değil, bizim farkına varamadığımız bir hayat keyfiyeti içinde ebedî nîmetlere mazhar olmaktır. Bu bakımdan Allâh Teâlâ şehîd kulları hakkında “ölü” denilmemesini emretmektedir. “Allâh yolunda öldürülenlere «ölüler» demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlamazsınız.” (el-Bakara, 154)

Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 105. yıl dönümünü yürekten kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu toprakların bize yurt olmasını, yurt olarak kalmasını sağlayan tüm Türk Büyüklerini, Aziz Şehitlerimizi, ebediyete intikal eden Kahraman Gazilerimizi rahmet, şükran ve minnetle anıyoruz. Onların destansı kahramanlıklarının, eşsiz fedakârlıklarının tüm gençlerimize örnek olmasını diliyoruz. Ruhları şad olsun. Milletimiz ebediyen var olsun.