Kasım ayı ara tâtilini Konya’da çocuklarımızın yanında değerlendirdik. Burada bulunduğumuz süre içerisinde gezdiğimiz yerleri ve intibâlarımızı notlar hâlinde paylaşmaya çalıştık medyada. İyi ki de öyle yaptık; gelen tepkiler “nûrun alâ nûr” misâli geziyi daha oylumlu bir hâle getirdi. Buradan tüm katkı verenlere teşekkür ediyorum. Bizim paylaşımımız şöyleydi:

BABALAR, ÇOCUKLAR, CÂMİLER…

20 Kasım, 20:37: Bugün ÖĞLE'de AZÎZİYE CÂMİİ'ndeydik. Namazı yukarıda kıldık. Sağolsun arkadaş müsâade etti, müezzinliği paylaştık. Aşağıya indik, küçük çocuklar güle-oynaya hocaya gelip selâm verdiler. Çok severek geldikleri neşelerinden belli. Hemen oldukları yerde derse başladılar. Buralarda çocukların câmiye ayrı bir ilgileri var. İkindide gittiğim SELİMİYE CÂMİİ'nde de aynı şey çekti dikkâtimi. Camiye çocuklarıyla gelen babalar çok burada. Çocuklar için de bu coşku sebebi. Rabbimiz sayılarını çoğaltsın. Âmin.

Konya deyince ilk akla Mevlânâ Külliyesi geliyor. Ancak oradan, 1 km'yi bulmayan Alaaddin Câmii'ne kadar irili-ufaklı en az 10 câmi var. Hepsi de birbirinden farklı ve ayrı güzel de, bu AZÎZİYE çok daha farklı geliyor bana. Oraya gönlüm daha bir akıyor.

SÂLİH AYDIN’IN HÂTIRALARI…

Diğer yandan Kuzey-Güney olarak ta 1 km. açıldığımızda kıyıda köşede sevimli çok orijinal camiler de var. Hepsi de tarihî. Daha böyle çok binalar varmış ama, mâlum dönemlerde çok yıkılan olmuş. Sâlih AYDIN Ağabey burada uzun yıllar Belediyede çalıştığı için biliyor, çok şeyler anlattı ama yer vermek buranın imkânını aşıyor. Umarız Sâlih Ağabey yazmayı sürdürdüğü hâtıralarında, bize anlattıklarını daha da genişleterek herkesle paylaşır.

10’a yakın fotoğrafla görselleştirdiğimiz bu paylaşımın ardından çok güzel katkılar geldi. Sürpriz olduğu kadar çok aydınlatıcı da oldu bunlar; çok da sevindim. İşte gelen yorum ve açıklamalar; yer yer bizim cevaplarımız:

BOSNEVÎ, KONEVÎ; SEZÂİ KESKİN…

Sezai Keskin: Birkaç önemli bilgi de ben vereyim: Aziziye Camii, penceresi kapısından büyük Türkiye'deki tek camidir. Kapu camisinde de manevi sırlar vardır. Bilhassa sabah ve ikindi vakti ilk üç sırada namaz kılmak ruhani kapıları aralayabilir. Erbabına malumdur. Selimiye Cami ayrı bir sır taşır! Şems-i Tebrizi Camii Türkiye’deki manevi şanı en yüce 15 cami arasındadır.

Nuri Kahraman: Allâh CC râzı olsun. Bu bilgilerle berâber ziyâretlerimiz daha anlamlı olacak. Size de duâ ederiz. Siz de duâdan unutmayın inşâllâh…

Sezai Keskin: Amin. Bu fakirin Hazreti Şemsi Tebrizi, Hazreti Mevlana ve Hazreti Sadreddin Konevi’ye çok çok selamlarını iletin lütfen. Sadreddin Konevi’nin tam karşısında Osmanlı Devleti komutanı Abdullah Bosnevi (şehit) var. Beni Konya’da en fazla, en iyi onlar tanır… Cenabı Allah makamlarını Ali eylesin inşallah.

Sezai Keskin: Mevlana türbesinin üçler mezarlığına bakan tarafında kaldırımda medfun bulunan Aşık Şem’i’ye de dua et. Konya’nın ilk belediye başkanıdır o. Şairdir. Mevlana’nın bekçisidir!

SEBEBİNİ SORMA; DUR, DUÂ ET!...

Sezai Keskin: Vali konağının arka yüzünde PTT binasına bakan yerde Selçuklu dönemi komutanlarından bir şehit yatıyor. Onu da unutma! Yolun düşerse, Ateşbaz Veli, Tavusbaba, Hacı Fakıh türbelerini de ziyaret et. İbni Arabi hazretlerinin üvey evladı olan Sadreddin Konevi’nin yanında İmam Birgivi de var. Bahçede.

Sezai Keskin: Hazreti Hızır (a.s.) talebesi olan ricalül gayb erlerinden 1969 senesinde vefat eden hak dostu Ladikli Ahmet Ağa’nın manevi keşfi var. Şemsi Tebrizi hazretlerinin başının kesildiği yer türbenin arka tarafında üzeri kapalı kuyu var, orayı gör. Şems hazretlerinin türbesine girince sol tarafında duvardan aşağıya sarkan bir yeşil örtü bulunur. Orası kuyuya inen yerdir. Girişi yasaktır. Sebebini sorma o tarafta dur ve dua et…

Ordu’dan Ahmet Süt: Konyada en çok hoşuma giden cami bu idi abi müthiş bir ferahlık içinde namaz kılıyorsun…

EKREM YÜKSEL; KONYA, GÖNÜL HUZÛRU…

“Ekrem Yüksel: Rahmetlik babam ve annemle oranın her metre karesini gezdik. Evet, 50 metreyi geçmiyor, irili ufaklı tarihi camiden geçilmiyor; oralarda gezmek insana bir gönül huzuru veriyor. Türbeler, bir de Mevlana’ya yakın mezarlıkta tarihi anıları olan mezarlar vardı. Yani ben şöyle tanımladım; evliyalar şehri Konya diyorum. Bir de Alaaddin camisinin sütunları, izlemeye değer, hocam iyi gezmeler, dilerim görüşmek üzere hayırlı günler diliyorum.”

Şimdi sözünü edeceğimiz hoca arkadaşımız da, meğer Sâlih Ağabey’i tanıyormuş; Cumâ sonrası Alaaddin Şehitlik Çay Baçesi’nde çay içerken tevâfukan selâmlaşıp dâvet ettiğimiz, bize para da verdirmeyen câmi görevlisi arkadaşımız Bayram Kozan Bey Hocamız da: “Allah razı olsun müstefit oldum nuri hocam hayırlı geceler.” diyerek paylaşımımıza karşılık vermiş.

Ordu’dan Şaban Kahraman Emirhüseyinoğlu: Size de hayırlı geceler hocam. Ayrıca Salih abiye selam.

Cahit Şahin: Nuri abi yine derin kuyulara inmişsin. Selamlar. Kendini kaybetme.

İst. YİE’den ağabeyimiz Ahmet Polat Hacıhasanoğlu Araklı’dan seslenmiş: Nuri hocam iyi gezmeler. Boşuna dememişler gez dunyayi gör konyayi…

MERAM, TAVUSBABA, HACIVEYİSZÂDE…

Hepinize teşekkürler. Bu bilgiler ve tavsiyelerin ışığında Pazar da Meram günü oldu bizim için. 6 can olarak gittiğimiz Meram’da Öğleyi onarım çalışmaları yapılan TAVUSBABA CÂMİİ’nde, ikindiyi de dönüşte, merkezde HACIVEYİSZÂDE’de kıldık. Merkezî ezan buradan okunuyor. Müezzin Dursun MESCİ Hoca daha çok genç. Ezan okuma yarışmalarında 1.likleri var. Namaz sonrası İmam arkadaşımız Yâsin Bey hocayla da tanışım kısa bir sohbet ettik. Rabbim bize gönüllerini açan bu hocalarımızdan ve burada sözü geçen herkesten râzı olsun.

HERKESE TEŞEKKÜR, CÜMLEYE SELÂM….

Özellikle, Sezâi KESKİN Bey’in verdiği bilgiler oldukça geniş ve aydınlatıcı oldu. Kendisi usta bir yazar olmanın ötesinde çok yönlü uzman bir kişilik. Birikimlerini bizimle paylaşması kayda değer. Kendisine çok teşekkür ediyor, Konya’da kendisine duâ ettiğim gibi buradan kalbî selâmlarımı da iletiyor, yarın döneceğimiz Ordu’da bir çay içerek hasret gidermeyi umuyorum.

Ekrem YÜKSEL’in, yakında vefat eden babası Sâlim YÜKSEL Dayımızı, annesi -şu sıralar çok rahatsız olan- Çakır Yengemizle berâber buralara getirip gezdirmiş olduğunu duymak ta bizi duygulandırdı. Açıklamalar da güzeldi. Allâh CC anne-babasından da, kendisinden de râzı olsun…

Sezâi Bey için söylediğimiz gibi aynı şekilde, katkı veren tüm arkadaşlarımızla çay içmek isteriz. Araklı’dan Polat Ağabey’e de ayrıca selâm ve duâ edip inşâllâh ziyaretine gitmeyi umuyorum. Ne zamandır aklımızda ama, inşâllâh gerçekleştirmek nasîp olur.

ORDU’YA DÖNÜŞ, KONYA’YA DEVAM…

Evet dostlar, bugünlük te bu kadar. Konya’ya dâir, böyle bilgi kabilinden, ya da bu eksende oluşan, gelişen gözlem, izlenim ve duygu niteliğinde paylaşımlara bundan sonra da devam edeceğiz inşâllâh. Rabbimiz gayretlerimizi bereketlendirsin. Hatâlarımızı iyi niyetlerimize bağışlayıp kulluk mesleğinde hepimizi muvaffak kılarak, hayâtı da, memâtı da hayırlı olanlardan eylesin cümlemizi wes’selâm…