Günlerdir yakından takip ettiğimiz korona artık kabusumuz oldu. Artık aramızda birçok vakamız olmakla birlikte sayısını bilmediğimiz birçok taşıyıcımız da bulunuyor. İşin kötü yanı ise kimse hasta olduğunu ya da taşıyıcı olduğunu kabul etmiyor. Sürekli bir inkar, bana bir şey olmaz ve umursamazlık içerisinde olan bir çoğunluk da var aramızda.

Yaşlılarımız yapılan tüm uyarılara rağmen evlerinde vakit geçirmekle inatlaşsalar da, gelen yasakla birlikte artık evlerindeler. Tüm ihtiyaçları devlet tarafından ve gönüllü komşuları tarafından karşılanacak. Onların evden çıkmaması demek korunaklı demek değil bizde onların yanında dikkat etmeliyiz. Unutmayalım hasta olmasak bile taşıyıcı olabiliriz.

Temizlik konusunda hijyen konusunda artık büyük bir level atladığımızı düşünüyorum. Çünkü yıl 2020 ve ellerimizi ne zaman yıkamamız gerektiğini ve nasıl yıkamamız gerektiğini artık öğrendik diye düşünüyorum. Ev hijyeni konusunda da bu sene bütün evlerin iyice temizlendiğinden şüphem yok. Bahar temizliğine bile gerek kalmadı. Çünkü evlerin her köşesi sirke ve kolonya kokuyor.

Virüs yüzünden evden çıkamayanlar sosyal medyada birçok farklı akımlar başlattı ve dolaylı olarak da insanlar için zamanı geçirmede etkili rol alıyor.

Evde kal Ordu’m. Sevdiklerine eksiksiz olarak tekrar kavuşmak istiyorsan, virüsten olabildiğince kaçmak istiyorsan, sağlığını ve çevrendekilerin sağlığını düşünüyorsan, çınarlarımızı korumak istiyorsan evde kal. Bu süreçte eve gidemeyenleri düşün onlar eve gidemezken sen evde sıkılıyorum diye de düşünme görevini yap evde kal.

Son olarak sorun küresel mücadele ulusal diyorum ve her kim bu mücadeleye katkı sağlıyorsa bunun içinde hemşire, doktor, hastane çalışanı, polis, zabıta, asker aynı zamanda evinde kalarak zincire halka olmayan her kim varsa hepsine teşekkür ediyorum. Koronasız sağlıklı günler diliyorum.