Sokak lezzetlerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan midye, dolmasından tavasına; çorbasından pilavına farklı şekillerde tüketilebilirken, midyeden zehirlenme vakalarına da sıkça rastlanabildiğinden dikkatli olunması gerekiyor. midye tüketirken çok dikkatli olunması gerekiyor aksi halde gıda zehirlenmeleri başta olmak üzere ciddi sağlık sorunları ile karşılaşabilirsiniz. Midye, FAO (Gıda ve Tarım Örgütü) tarafından tüketime hazır ürünler sınıfına dahil edilmiştir. Midyenin sağlıklı bir deniz ürünü olarak değerlendirilebilmesi için nerede yetiştirildiğine dikkat edilmesi gerekmektedir. İşlenmesi, hazırlanması ve pişirilmesi sırasında hava kirliliği, böcek gibi çevresel etkilere de maruz kalabilirken, midye dolmanın yüksek pH ve besin örüntüsü, mikroorganizmaların üremesi için ideal bir ortam oluşturmaktadır. Sokak satıcıları tarafından hijyenik ve uygun olmayan sıcaklıklarda depolanan midye dolmalar gıda zehirlenmelerine ve gıda kaynaklı hastalıklara neden olabilmektedir. Midye tüketmeden önce dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralayabiliriz;

Kabuğuna dikkat edin

Midyenin taze olup olmadığını ilk olarak kabuğuna bakarak anlayabilirsiniz. Midyenin dış kabuğunun temiz ve renginin canlı olması gerekiyor. Bayat midyelerin kabuğu genellikle kirli, açık ve soluk renkte gözüküyor. Dondurulmuş olarak aldığınız midyelerin ise tüketmeden önce son kullanma tarihlerine mutlaka bakın.

Tüketirken aşırıya kaçmayın

Pirinçle hazırlanan 30 gram ağırlığındaki bir midye dolma, yaklaşık 26 kalori içeriyor. Tüketimde aşırıya kaçılması kolesterol, kan şekerinde dengesizlik ve kilo artışına neden olabilirken, midyenin sürekli ve aşırı tüketimi ayrıca ağır metal içeriği sebebiyle zehirlenmelere, alerjik reaksiyonlara, böbrek, karaciğer yetmezliklerine yol açabiliyor. Aynı zamanda yüksek sodyum ve kolesterol içeriğinden dolayı böbrek ve kalp hastaları çok dikkat etmeli.

Bilmediğiniz yerlerden almayın

Midyeler deniz suyunu süzerek beslendikleri için; kirli sularda yaşayan midyeler ağır metalleri ve bulundukları ortamdaki bakterileri bünyesinde toplayabiliyor. Bu durum ağır metal birikimini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle midyelerin temiz sulardan elde edilmesi, temiz pişirildiğinden emin olunan yerlerde tüketilmesi gerekiyor. Aksi takdirde biriken ağır metaller kişide toksik etki yaparak; zehirlenmelere, merkezi sinir sistemi harabiyetlerine, enzim sistemleri, hücre ve dokular üzerinde negatif sağlık etkilerine neden olabiliyor. Özellikle deniz midyesinin ağır metal içeriği çiftlik midyesine kıyasla daha yüksek. Çiftlik midyesi düzenli olarak Tarım Bakanlığı tarafından denetlendiğinden çiftlik midye tüketimi deniz midye tüketimine kıyasla daha güvenilir görülüyor.

Tazeliğinden emin olun

Amerikan Kalp Birliği (AHA); balık ve kabuklu deniz hayvanlarında bulunan omega-3 yağ asitlerinin kalp koruyucu etkilere sahip olduğunu belirtmektedir. Özellikle yeşil midye üzerinde yapılan çalışmalar; yeşil midyenin demir, betain, kondroitin sülfattan zengin olması ile eklem ağrılarını ve eklem sertliklerini azalttığını göstermektedir. Ancak midyelerin hazırlanma, işleme ve depolama koşullarının hijyenik olduğundan emin olunmayan yerlerde tüketilmemesi, tazeliğinden emin olunması gerekmektedir.