Ordu'da, Merkez şehrimizin büyük bir Câmi ihtiyacı; yaklaşık 30 yıldan beri dile getirilen bir konudur. Bunun için STK’larımız, Emlâkçıler Derneği Başkanı Uğur YÜCE'nin girişimleriyle bir araya geldi. Hepimizin içinde bir yara olan, güzel şehrimizin merkezinde bir irfan ekseni oluşturma hayâli için müşahhas adımların atılacağı bir birliktelik oluştu. Bu projenin kuvveden fiile çıkarılması adına harekete geçildi.

İRFAN ÇINARI, GÖNÜL PINARI...

Bu bağlamda, meselenin ilgilileriyle görüşüp tüm ülkede olduğu gibi güzel ilimizde de gündemde olan MİLLET BAHÇESİ projesi içerisinde bir birim olarak, projenin esprisiyle de birebir örtüşen Merkez ya da Millet Câmii yapılması, etrafında da bunu besleyip tamamlayacak kitabevleri, çay ocağı, kitap-kahve, geleneksel sanat dükkânları gibi yerlerin tesis edilerek bahçenin sâdece bir dinlenme ve gezi alanından öte kültürel bir hüviyete kavuşturularak projenin tam teşekküllü hâle getirilmesi düşüncelerimizi paylaşma ziyâretleri plânladık.

UĞUR YÜCE, OLGUN KÜÇÜK, COŞKUN ÂLP...

İlk olarak, OBB’den randevu alan Uğur YÜCE’nin bir gün önce; “müsait olan başkanlarımızla bu katılımı gerçekleştirelim, burada Allah azze ve celle Hazretlerinin rızası olan, Dünya durdukça amel defterimize yazılacak bir hayratın neferleri olabiliriz. İnşallah duyarlı olalım. Rabbim azze ve celle hazretleri bu kutlu yolda yar ve yardımcımız olsun” mesajı ve Ensar Vakfı Ordu Şûbe Başkanı Olgun KÜÇÜK’ün yoğun telefon trafiğiyle 25 Hazîran günü Saat 17.00’de Belediye salonunda bir araya geldik.

Toplantı gayet güzel ve verimli oldu. STK temsilcileri olarak hemen hemen herkes söz aldı. Birkaç kez söz alanlar da oldu. Ortada bir susamışlık ta vardı doğrusu. Bu noktada, Coşkun ALP Beyle berâber bizi muhatap alan Mehmet Hilmi Bey Bakanımızı tebrik etmek gerek. Sivil topluma kucak açması iyi bir adım. Bundan öte, siz yeter ki bir şeyler yapın, burası sizin, bu salonlar sizin, biz sizin için buradayız mesajı verdi. Teşekkür ediyoruz.

GÜNCEL İHTİYÂÇ, TÂRİHÎ FIRSAT...

Çok şeyler konuşuldu. Burada bunları sıralamamız imkânsız. Ancak, başlıklar olarak, özellikle Cumhurbaşkanımızın sık sık vurguladığı Medeniyet Tasavvuru ifâdesi başta olmak üzere, Anadolu Şehri, Buharalı Şeyh Şâkir Efendi, İrfan Merkezi gibi kavramları zikredebiliriz. Bakan Bey’in Ordu için yaptığı uygulama ve hamlelerden, özellikle Tarım ve Hayvancılık projelerinde Ordu’nun adını duyurmasından övgüyle bahsedilirken, Kentsel Dönüşüm projesini de mîmârî, irfânî bir dönüşümle birlikte düşünmek adına câmi eksenli bir külliyenin bir târihî fırsat olarak görülüp değerlendirilmesi dile getirildi çeşitli konuşmacılarca.

MEHMET HİLMİ BEY ve HÂZİRÛN...

Bakan Bey’in memnuniyetinin yüzünden okunduğu istişârî mahiyetteki bu toplantıya katılan isimler tespit edebildiğim kadarıyla şöyleydi: Dr. İsmail ÇİÇEK (İl Müftüsü, Grup Sözcüsü), Abdullah SÖYLEMEZ, Recep AZAKLI, Mustafa SEZEN, Olgun KÜÇÜK, Mesut ÖZTÜRK, Zühtü VAYNİ, Dr. Recep Bey, Nurşen GÜNEY, Esma Yaşar ERTÜRK, Gülay GÜRSOY, Rahmi ÇAKAR, Muzaffer GÜNAY, Muzaffer AYDIN, Abdurrahman ÇAKIR, Uğur YÜCE, Ahmet GÜLER, Metin YEŞİLYURT ve hatırlayamadığım bir o kadar daha isim…

TEMSİLDEN TEŞKİLE, 7 KİŞİ...

Her neyse; son olarak ta, Belediye ile arada bu noktaları gündemde tutup olgunlaştırma ve birliktelikleri sağlama adına 7 kişilik bir TEMSİL HEYETİ kurulması fikrinde ittifak edildi lâkin bu güne kadar bir ses çıkmadı. Bunun için STK’larımızın teklifte bulunması gerekiyor herhâlde. Buradan sesleniyorum; unutuldu mu yoksa?

Değerli okurlar; Millet Bahçesi fikri oldukça önemli. Meselâ bizim için burası şehrin kâlbi olacaktır. Bu kâlbe, bizim tahayyül ettiğimiz, erbabının târihî örneklere uygun olarak detaylandırıp, güncel ihtiyâçları da göz önünde bulundurarak şekillendireceği böyle bir külliye de çok yakışacaktır.

BUHARA'LI ŞEYH ŞÂKİR EFENDİ...

Şu da bizim için bir avantaj ki; câmi olarak düşündüğümüz yerin diğer köşesinde şehrin mânevî büyüğü Buharalı Şeyh Şâkir Efendi'nin kabri var. Biz bu külliyeyi onunla bütünleştirerek şehrimize Eyüp Sultan ya da Hacı Bayram fonksiyon ve niteliğinde bir irfan merkezi kazandırılmasını talep ediyoruz.

Bu projeyi güzel Ordumuza bir kimlik ve câzibe kazandırması açısından târihî bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Karadeniz’in yıldızı Ordu'nun tabiî güzelliği bu projeyle kültürel bakımdan da taçlanmış olacaktır.

HÜVİYET, ŞAHSİYET, ÂİDİYET...

Şunu söylemek gerekir ki, târih açısından adını koyacağımız belirleyici, ağırlıklı bir kimlik eseri olmayan kentimize bu proje bâriz bir hüviyet kazandıracaktır. Bunu yapanlar, önayak olanlar da böylece, Ordu’nun târih çizgisi içerisinde önemli bir yere sâhip olacaklar, bir nevî târih yazmış bulunacaklardır.

20 bini aşkın öğrencisi bulunan üniversitesi olan bir kentin bu gençlere ve halkına kucak açacak bahçesinde bir parkın ötesinde ona tarihini, kimliğini, kişiliğini hatırlatacak böyle -kısaca külliye diye ifâde ettiğimiz- müesseselerin de inşâ edilmesi, hem geçmişimize hem de geleceğimize karşı bir sorumluluğumuzun muktezâsıdır diye düşünüyoruz.

Dolayısıyla, kente ayrı bir çehre ve hüviyet kazandıracak bu tarihi projeyi gerçekleştirecek olanlar Hak katında da, halk katında da tarihe geçeceklerdir.

REİS'TEN, REİS'E ARZ SÖZÜ...

Bu konuyla ilgili olarak, geçtiğimiz hafta çeşitli açılış ve programlar bağlamında Ordu’ya gelen Diyânet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali ERBAŞ Hocamızla da, cumâ öncesi Akyazı UHUD Câmii’nde STK temsilcileri olarak görüştük. O da meselenin ehemmiyetinin farkında. Bizlerin de duygu ve düşüncelerini aldı. Konuyu, yarın Ankara’da bir araya geleceği Cumhurbaşkanımıza da arz edeceğini belirtip, konunun tâkipçisi olacağını söyledi.

İnşâllâh, Ordulular olarak böyle bir güzellik ve mazhariyete lâyığızdır da, hem bu külliye, hem de azıcık ta olsa şeref payı mazhariyeti hepimizi bulur. Yüce Mevlâ’dan, o günleri görmeyi, böyle irfânî bir merkezin bünyesinde buluşup muhabbet etmeyi hepimize nasip buyurması niyazıyla cümleye sevgiler-saygılar wes’selâm…