Değerli dostlar!

Sırdaş olmayı, dayanışmayı, fedakarlığı ve vefayı içinde barındıran dostluk, kişinin kimliğini ve duruşunu da ifşa etmektedir. Sevgili Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Ruhlar bir araya gelmiş topluluklardır. Onlardan birbirleriyle uyuşanlar kaynaşırlar, uyuşamayanlar da kaynaşamaz ayrılır. (Müslim, Birr 159) diye buyurarak, Ruhları bir topluluğa benzetmekte, birbirleriyle tanışıp uyuşanların kaynaştığına, birbirlerini tanımayanların ise birbirlerinden koptuklarına dikkatleri çekmektedir. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Mü'min mü'minin aynasıdır." (Ebu Davud.Edeb,49) Buyururken, genel de Mü'minlerin özel de ise dostların benzeşmelerine kendilerini görmelerine dikkat çekmektedir.

Nitekim tecrübenin ortaya çıkardığı, "Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söylerim." Özdeyişi de arkadaşların benzeşmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktadır. Öte yandan Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin: "Kişi dostunun dini üzeredir" (Tirmizi Zühd 45) hadisi şerifi de dini ve kültürel kimliğe atıfta bulunmaktadır.

Değerli dostlar! Burada Mezhep imamımız Ebu Hanifenin (r.a.)'ın başından geçen bir olayı nakletmek istiyorum. Bir gün Ebu Hanife’nin yanına iki kişi gelir ve "Ey imam! söyle bakalım biz ikimiz ahirette cennete mi, yoksa cehennemde mi olacağız?" diye sorarlar. Ebu Hanife (r.a.) hazretleri biraz tefekküre dalar ve şöyle sorar; "Siz beni tanıyor musunuz?" "Hayır, işte hoca olduğunuzu duyduk o kadar" "peki beni seviyor musunuz" doğrusunu söyleyeceksek hayır" " Peki şu yukarıdaki sokakta bir yahudi var meyhanecilik yapıyor içki satıyor onu tanıyor, seviyor musunuz?" " Ey hoca! Sen ne diyorsun biz agop efendiyi tanımaz sevmez miyiz? Biz her gün ona uğrar yer içeriz paramız olursa veririz, olmasa veresiye içeriz. O bizim can dostumuzdur" İmamı Âzam Ebu Hanife (r.a.) hazretleri cevabı yapıştırır; "Yarın ahirette o agobun yeri neresi ise sizin de yeriniz orasıdır."

Evet değerli dostlar! Her halde mesaj anlaşılmıştır. Şimdi bu günkü yazımızı da bir ayeti Celile mealiyle noktalayalım.

"İşini güzel yaparak kendini Allah'a veren ve İbrâhim'in Allah'ı bir tanıyan dinine tabi olan kimseden kimin dini daha güzel olabilir!

Ve Allah İbrâhim’i dost edinmiştir." (Nisa suresi125.Ayet)

"Allahım tövbelerimizi kabul eyle! şüphesiz ki sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin" Amin. (Bakara suresi 128.Ayet)

Selam ve dua ile hoşça kalınız.