Değerli dostlar!

Son günlerde Türkiye adeta bir akrebin kıskacında, bir tarafta beynelmilel güçler, diğer tarafta içerideki beynelmilel güçlerin oyuncağı haline gelmiş yerli güçler, habire yükleniyorlar. Cumhurbaşkanı gitsin. Tamam gitsin de yerine kim gelsin hangi alternatifin var millete onu bir söyle. İşte o yok gitsin de ne olursa olsun. Bizim Karadeniz bölgesinde bir söz vardır, "Tuvalete girince önce çömlek teki suya bakacaksın, yoksa ortada kalırsın kıçını yıkamadan kalkarsın" Arkadaş öyle plansız programsız iş yaparsan Suriye gibi olur gidecek yerde bulamazsın. Çünkü bizim Türkiye’den başka gidecek yerimiz yok.

Efendim dolar aldı başını gidiyor, çıkmış eski bir maliye ve ekonomiden sorumlu bakanı "Ben doları bir saatte düşürürüm" diye beyanatlar veriyor ama nasıl düşüreceğini söylemiyor. Nasıl düşüreceksin memleketin ekonomisini İMF’ye mi teslim edeceksin bir zamanlar yapıldığı gibi, dışarıdan adam mı ithal edeceksin? Beynelmilel güçlere teslim mi olacaksın,? Yahudi lobisinin talimatlarına mı uyacak sın da doları düşeceksin öylemi? Almazsın doları dolar düşer, marketlere hücum etmezsin fiyatta düşer. Korkma açlıktan ölmezsin.

Sayın Kılıçdaroğlu tutturmuş bir erken seçim, Yahu bu CHP hep aynı zihniyette yaşı benim gibi 70’e dayananlar hatırlarlar Rahmetli Ecevit seçim biter bitmez daha meclis toplanmadan başlardı erken seçim erken seçim diye. Sayın Kılıçdaroğlu da yenilgiye doymuyor. Ceza evinden aldığı talimatla sokağa ineceğini söylüyor. Yahu arkadaş seçim kararını meclis verir. İlla seçim istiyorsan meclise getirirsin önergeni meclis karar verir yaparsın. Öyle " Demirtaş cezaevinde yattığı süreyi şeref madalyası olarak taşıyacaktır" diye beyanatlar vererek seçim olmaz. Bu nasıl bir şeref her halde bu madalya bebek kanlarıyla şehit kanlarıyla yapılmış bir madalya mıdır bunu da anlamış değilim de neyse.

Geçen yazımızda Temel emmiyle Meral hanımdan bahsedeceğimiz söylemiştik. Önce Temel emmiyle başlayalım. Ne diyor sayın Karamolla, " 28 Şubatçıların yargılanmasını içime sindiremiyorum" Peki o zaman şu demektir ki Rahmetli Erbakan hocayı başbakanlıktan düşürenlerin hareketlerini, hocanın boncuk boncuk terlemesini içine sindiriyorsun. Kur'an kurslarının İmam-Hatip liselerinin kapısına kilit vurulmasını, genç kızlarımızın ikna odalarında döktükleri gözyaşlarını, İmam-Hatiplilerimizin, üniversitelerin kapılarından içeri alınmasını, askerdeki oğlunu ziyaret edemeyen annelerin döktükleri gözyaşlarını demek ki içine sindiriyorsun. Bu arada saadet partili kardeşlerimiz darılmayın gücenmeyin biz Merhum Erbakan hocamıza karşı değiliz, biz milli görüşçüyüz diyerek Erbakan Hocamızı başbakanlıktan edenlerin peşinden gidenlere karşıyız. Bugünkü saadet yöneticieri Erbakan hocanın kemiklerini sızlatıyorlar.

Evet sıra geldi Meral Hanıma: Geçenlerde sosyal medyada izledim başörtüsü zulmü varken "ben kükredim o kızlarımızı ben savundum diye kükrüyordu. Meral hanım bırak bu lafları da bugün bebek katilleri ile o kükrediğin o manevi değerlerine saldıranlarla ittifak yapıyorsun. Ha az daha unutuyordum "Şehitlerin anası bacısı benim" diyordun. Tabi Ki öylesin. Tabi ki bu sözünü alkışlıyoruz. Fakat şehidimizin bacısına söven milletvekili hakkında ne karar aldın? Ne yaptın? Bizimki de merak işte.

Evet değerli dostlar bugün iktidarıyla muhalefetiyle topyekün olarak birlik ve beraberlik zamanıdır. Herkes vatanımızın selameti için elini taşın altına koymalıdır.

Selam ve dua ile hoşça kalınız