Ordu…

Karadeniz’in nadide şehirlerinden sadece biri mi?

Yeşili ve henüz betona teslim edilmemiş bakir alanları yeterli mi Ordu’yu anlatmak için? 750 bini bulan nüfusu ile haritada bir yer mi Ordu?

HAYIR!

Ordu her şeyin ötesinde  bir markadır bende. Özellikle 2014’te Büyükşehir ünvanını almasıyla birlikte atağa geçen Ordu, dünyanın parmakla gösterdiği bir şehrin adıdır. Bırakın klişeleşmiş “Mavisiyle yeşiliyle” diye başlayan süslü cümleleri. Laf ebesi kenti değildir bizim Ordu!

Deniz üzerine kurulan Ordu Giresun Havalimanı var. Dünyada denize en yakın kayak merkezi neresi diye soran olursa; “Ordu Çambaşı” diye cevap verebileceğimiz kocaman bir gurur kaynağımız var. Son dönemde Boztepe’mizde kurulan macera parkına hiç gittiniz mi? Saymakla bitmeyen soyut ve somut birçok değeri Ordu markasında birleştirmek mümkün. Eğitimden sanata, kültürden spora kadar her alanda marka değerini yücelten Ordu, 2000’li yılların başından itibaren Kuzey’in parlayan şehri oldu; bugünlere geldi.

Dedik ya! Her alanda başarı doluyuz. Zaman zaman aksiliklerimiz olmadı mı; oldu. Yeri geldi havalimanımızda uçuş iptalleri yaşadık, yeri geldi şehir içi trafiğe çözüm bulamaz düşücelere girdik. Şimdi bakıyorum da çevre yoluna girdin mi tünellerin ucu bucağı görünmüyor.

Yatırım geldi, hizmet geldi. Enver Yılmaz başkanlığında başlayan Büyükşehir süreci, Sayın Başkan Dr. Mehmet Hilmi Güler ile devam ediyor. Geçtiğimiz dönemde her ne kadar eleştirilerin yoğun olduğu bir süreç yaşasak da göz kör değil! Ordu'ya son yılların yapılmayan hizmetleri yapıldı, şehrin fotoğrafı değişmeye başladı. Kalite arttıkça bu kentin marka değeri de arttı.

Şimdiye kadar gelinen süreçte siyasetçisinden işçisine kadar herkese teşekkür etmek gerekirken bundan sonraki süreç için Ordu'ya sağlam bir yol haritası çizmek yerinde olacak. Bu benim görüşüm. "Yol haritası yok muydu?" diyenlerinizi duyar gibiyim. Vardı da ehh pehh işte... Haritanın neresinden başlayıp neresinde duracağımızı pek bilemedik sanırım.

İş yine siyasete gelse de birkaç kelam etmekte fayda var. 2014 yılı seçim döneminde Ordu için ciddi  projeler yazıldı çizildi. Kimisi başladı, devamı gelmedi. Kimisi tartışmalara kurban gitti derken Ordu'nun umutları biraz kırıldı. Taa ki birinin gelip bu kırık kırgın havayı yumuşatmasıyla Ordu'nun yüzü gülmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mart aındaki Ordu ziyareti ve sonrasında Dr. Mehmet Hilmi Güler'in 1 Nisan sabahı Büyükşehir Belediye Başkanı olması Ordu'ya adeta yeni bir umut çiçeği hediye etti.

Sözlerimin başında ifade ettim ya! Ordu sadece bakıp geçilecek sıradan bir şehir değil. İşte  bunun ispatıı bundan sonraki süreçte daha iyi anlayacağımıza inancım tam. Sayın Güler'in göreve geldiği günden bu yana geçen bir buçuk aylık süreçte herhangi bir çalışmada bulunmadığını, bir icraatının olmadığını söyleyenleri işitiyorum.

HAYIR!

Başkan çalışıyor arkadaşlar. Yeri geldi Büyükşehir'in ışıkları gecenin bir yarılarına kadar yanık; toplantılar sürüyor. Başkanın politikasını beğeniyorum. Kimseyi işine bulaştırmadan liderlik vasfını ciddi bir özgüven ile üzerine yakıştıran bir isim.

Ne yaptı bu adam şimdiye kadar?

İlk günlerde hepimiz duyduk; makam araçlarında tasarrufa gidildi, sonrasında Ramazan etkinlikleri iptal edildi, ilçe belediyeleri tasarrufa teşvik edildi derken iin görünmeyen kısmı aslında önemli olan. Bu şehrin değerini ortaya koyacak projeler hazırlandı, şimdi uygulamaya koymak için masa başı değerlendirmeleri, fizibilite, uygunluk çalışmları yapılıyor benim gözlemlediğim. Yok yani çalışmamak.

Büyükşehir'in yeni yapılanması da bitti gibi. İnşallah önümüzdeki günlerde kameralar karşısına geçilip "Şunu yapıyoruz, bunu planlıyoruz" gibi bir açık oturum yapılır. Bu zaten seçim zamanı proje tanıtım toplantısında yapılmıştı.

Bizim yapmamız gereken işi eleştirmekten çok süreci takip etmektir. Bakalım Ordu markası ne kazanıyor, ne kaybediyor. hep denilir ya; "Zaman her şeyin ilacıdır" Öyledir. Ordu'nun marka değerini yükseltecek çalışmalar temennisiyle...

Sağlıcakla kalın!