Açıklamada, şu ifadelere yer verildi, “Oysa, olağan dışı durumlarda, özellikle kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birlikte diğer rutin sağlık hizmetlerinin olabildiğince aksamadan devamını sağlayabilmek için de birinci basamak sağlık hizmetlerine özel önem verilmesi gerektiği bilimsel ve tarihsel olarak bilinmektedir. Buna karşın, hem birinci basamak hizmet birimleri hem de orada görev yapan meslektaşlarımız ve diğer sağlık çalışanları ihmal edildi, görmezden gelindi. Bu süreçte Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak TTB Aile Hekimliği ve TTB Pratisyen Hekimlik Kolları’nın katkılarıyla Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) yaşanmakta olan sorunları ortaya koyabilmek ve çözüm önerisi geliştirebilmek amacıyla bir çalışma gerçekleştirdik. Elektronik ortamda hazırlanan soru formu, kartopu tekniğiyle yaklaşık 59 ilde 500 ASM’ye ulaştırıldı. Veriler, Mayıs ayının son haftası ile Haziran ayının ilk haftasında toplandı. Toplam 53 il ve 410 ASM’den geri dönüş gerçekleşti”

Araştırmada ASM’lere gönderilen koruyucu ekipmanların da yetersiz olduğuna dikkat çekilerek, “Veri toplanan ASM’lerde ortalama 11 sağlık çalışanın görev yaptığı (min.-max. 1-36 kişi) saptandı. Sağlık Müdürlükleri tarafından ASM’lere gönderilen kişisel koruyucu ekipmanların (KKE), ASM’lerin yüzde 71’i tarafından yetersiz bulunduğu ve yüzde 82’sinin ASM olarak kendi paralarıyla satın aldıklarını bildirdi. Benzer biçimde Sağlık Müdürlükleri tarafından ASM’lere gönderilen dezenfektanların da ASM’lerin yüzde 79’u, el antiseptiğinin de yine ASM’lerin yüzde 75’i tarafından yeterli miktarda olmadığı bildirildi. ASM’lerin yüzde 86’sının el antiseptiğini kendi paralarıyla sağladığı saptandı. ASM’lerin yalnızca yüzde 26’sında Sağlık Müdürlükleri tarafından COVID-19 pandemisiyle ilgili eğitim düzenlendiği, yüzde 62’sinde de sağlık çalışanlarının bireysel ve online olarak COVID-19 pandemisiyle ilgili eğitim aldıkları öğrenildi. ASM’lerin yüzde 81’inde sağlık çalışanlarına kontrol amaçlı PCR testi, yüzde 84’ünde de kontrol amaçlı antikor testi uygulanmadığı belirtildi. ASM’lerin yüzde 11’inde bir ve daha fazla sayıda görevli sağlık çalışanının enfekte olduğunun saptandığı bildirildi. ASM’lerin yüzde 59’unda kronik hastalığı olanlarla gebe ve emziren sağlık çalışanlarının ücretli izin alma olanağı olmadığı öğrenildi. ASM’lerin yüzde 99’unda, pandemi döneminde sağlık çalışanlarına herhangi bir ek ödeme yapılmadığı belirlendi” denildi.

BAŞVURULARDA AZALMA GERÇEKLEŞTİ

Raporda şu konulara da dikkat çekildi, “COVID-19 pandemisinin ikincil etkilerine yönelik gözlemler ASM’lerin yüzde 93’ünde hem tahlil için hem de kanser taraması için gelen hasta sayısında azalma, yüzde 70’inde sağlık raporu için başvurularda azalma, yüzde 68’inde COVID-19 dışı hastalık başvurularında azalma ve yüzde 51’inde de hem aile planlaması hizmetleri için hem de kronik hastalıklar için başvurularda azalma gözlemlendiği belirtildi. COVID-19 salgınının giderek yaygınlaştığı bu günlerde tüm sağlık çalışanlarının olduğu gibi birinci basamak sağlık çalışanlarının yeterince korunması, hem kendi sağlıkları hem de salgına karşı yeterli insan gücünün ayakta kalabilmesi için Kişisel Koruyucu Ekipmanlarının (KKE) yeterli kalitede ve sayıda sağlanması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı’na bu yönde yaptığımız çağrılarımızı yineliyoruz. Sağlık çalışanlarına rutin test taraması yapılması son derece önem taşımaktadır. Sağlık çalışanlarına koşulsuz ve zamanında COVID-19 testi yapılması, hem sağlık çalışanlarının sağlığı, hem de salgının kırılması bakımından önemlidir. Salgına karşı yürütülen mücadelede başarılı olmak için, birinci basmak sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarının sesine kulak vermek, başta meslek birliğimiz TTB ve toplumun her kesimiyle bu süreci birlikte yürütmek ayrıca önemlidir. COVID-19 salgınını kırmak, halkımızın ve sağlık çalışanlarının sağlığını korumak için önerilerimizi yapmaya, çabalarımızı ve katkılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.” Haber: Erkan DOĞAN / BSHA

Editör: TE Bilişim