Günümüzde elektronik aletlerin yaygın kullanımı çocuklar için önemli iletişim sorunlarına neden olabiliyor. Oyuncağın ve oyunun yerini alan elektronik aletlerin çocuğun bireysel, sosyal ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyerek çocuğun yaşıtlarına uygun becerileri göstermesini engelliyor.  Ebeveynlerin büyük bir kısmı, çocuklarını çok erken yaşlardan itibaren elektronik aletlerle tanıştırdığından birçok gelişimsel problemle birlikte konuşma gecikmesi de çok sık gözlenmeye başlanıyor ve özellikle konuşma becerisinin gelişim gösterdiği 1,5 ile 3 yaş aralığında ebeveynler daha dikkatli olması gerekiyor.

Geç konuşma çocuğun yaşıtlarına göre dil ve konuşma becerisinde yetersiz olma durumu ve her çocuğa göre değişiklik göstermesiyle birlikte tam konuşma hali genel olarak 3 yaş civarında oluyor.  Geç konuşma birçok nedene bağlı olarak gelişebilir. Bu noktada ebeveynler daha dikkatli olup öncelikle çocuklarında geç konuşma sorunu olduğunu fark ettikleri an bir uzmandan mutlaka yardım almalı ve nedenlerini araştırılmalılar.

Konuşmada gecikmeye neden olabilecek tüm çevresel faktörler incelenmeli

Genetik yatkınlık, zeka geriliği, işitme ve görme sorunları, dil bağı, yarık damak-dudak gibi ağız içi problemleri de geç konuşmaya neden olabilir. Ancak her konuşma gecikmesini net bir nedene bağlamak doğru değil. Bunu belirlemek için çocuğun yaşına uygun zeka ve gelişim testlerini uygulamak ve yorumlamak gerekir. Tüm bunlar normalse konuşmada gecikmeye neden olabilecek çevresel faktörler incelenmeli.

Oyuncağın ve oyunun yerini elektronik cihazlar aldı

Özellikle 0 – 3 yaş arası çocukların telefon, tablet, bilgisayar ve televizyonla olan ilişkileri dil gelişimlerini olumsuz etkiliyor ve konuşma gecikmesi olasılığını arttırıyor. Geç konuşmayla ilgili ebeveynlerin günlük hayatlarında yapması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz;

Ebeveynler mutlaka çocukları ile birlikte geçirebilecekleri kaliteli zamanlar yaratmalıdır. Her gün birlikte keyifli vakit geçirebilecekleri oyun saatleri ile hem çocuğun gelişimine olumlu katkı sağlayabilir hem de aile içi iletişimlerini güçlendirebilir.

Çocukların telefon, tablet, televizyon ve bilgisayar kullanımı, özellikle 0 – 3 yaş arası dönemde oldukça sınırlandırılmalı.

Çocuğun yanlış söylediği ya da telaffuzda zorlandığı sözcükler düzeltilmemeli.  Aynı şekilde bebeksi konuşmalar şirin olduğu düşüncesiyle yüceltilmemeli.

Çocuk, ebeveynlerinden biriyle konuşurken ya da konuşmaya çalışırken sabırla dinlemeli ve karşılık verirken kısa, net ve anlaşılır konuşmaya özen gösterilmeli.

Her akşam ya da belirlenen en uygun zamanda her gün çocukla kitap okuma saati gerçekleştirilmeli, çocuğun sözcük dağarcığı zenginleştirilmeli. Sadece kitap okumak değil, okunanlarla ilgili konuşmak, uygun olanları canlandırmak da faydalı olur.

Çocuğun işaretle gösterdiği şeyleri anında gerçekleştirmek yerine, işaret ettiği şeyin adını söyleyip sonrasında birlikte hareket etmek ya da çocuğun birebir olmasa da istediği şeyi çağrıştıran bir sesi/sözü söylemesini beklemek ve teşvik etmek daha faydalı olur.

Şarkı, şiir ve tekerleme oyunları oynamak çocuğun sözcük dağarcığını ve ses/söz farkındalığını artırır.