23 Ağustos 1921’de başlayan ve 22 gün ve gece devam eden Sakarya Meydan Muharebesi tarihimizin ölüm kalım savaşı dediğimiz en önemli kara savaşlarından bir tanesi.

Sakarya Meydan Muharebesi TBMM Reisi ve Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında Ankara Polatlı’da yaşanan ve Türk ordusunun asker, silah ve mühimmat açısından oldukça fazla olan Yunan Ordusuna karşı Çanakkale ruhu ile bir kez daha destan yazdığı savaştır. Ülkemizin işgalden kurtuluşunun yanında bu savaşın biz Ordulular için farklı ve anlamlı bir önemi daha var. O da bu muharebede şehit olup ismi bilinen 234 Ordulu atamızın olması. İşgalin seyrini değiştiren Dua Tepe’de de şehit olan yaşları 21 ile 35 arası olan 81 askerin 23’ü Ordulu. Ancak Ordulu bu şehit atalarımızı yani Mehmet oğlu Ali, Selim oğlu İbrahim, Ahmet oğlu Şaban’ı, Çatalpınarlı  Şakir oğlu Ahmet, Akkuşlu Abdullah oğlu Ali’yi, Fatsalı Ali oğlu Ali, Ahmet oğlu Hasan, Veli oğlu Hayri, Mehmet oğlu Hurşit, Tencu oğlu Şükrü, Mehmet oğlu Yakup’u, Ulubeyli Hüseyin oğlu Salih’i, Perşembeli Hasan oğlu Mehmet’i, Korganlı Emir oğlu Ali’yi, Akkuşlı Mehmet oğlu Hasan’ı, Ünyeli Ömer oğlu Ali, Ömer oğlu Arif, Mehmet oğlu Dursun, Durmuş oğlu Halil, Ali oğlu Mehmet, Mehmet oğlu Ömer, İbrahim oğlu Raşit’i ve tüm Sakarya Meydan Muharebesi ve Dua Tepe ve şehitlerimizi Gazi Albay Yusuf Ziya Çol, Ordulu Gazeteci Atilla Şimşek ve Ankara Ordu İli Kültür ve Kalkınma Vakfı Başkanlığı’nın çalışmaları ve pek bilinmez ama iş adamı Onur ve İhsan Çetinceviz kardeşler ile yine Ordulu olan Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Hatice Akgül’ün Sakarya Meydan Muharebesinin geçtiği alanlar, harekat bölgesi ve Dua Tepe’ye binlerce fidan diktirmesiyle öğrenmiş olduk.

Türk ordusu için yokluk ve yoksulluk savaşı olarak da nitelendirilen Sakarya Meydan Muharebesi’nde Dua Tepe’nin geri alınması sadece bir tepenin alınması değil 4 bir yanı işgal edilmiş ülkemizin destansı mücadelesiyle yeniden dirilişin adı olmuştu, üstelik bir süngü ucuyla. O kadar yaşanmış hikayeler var ki aslında gururlandıran ve yürek burkan. Bunları kaleme alan yazarlarımızdan Halide Edip Adıvar ve Turgut Özakman sadece ikisi.

Dua Tepe’nin işgalden kurtarılmasının ülkemizin bağımsızlığı ve bu bağımsızlık uğruna canları ve kanları pahasına Dua Tepe’yi düşürmeyen ve Yunanlıların Ege Denizi’ne dökülünceye kadarki sürece önemli katkı sunan Ordulu ve tüm şehit atalarımız hatırlanmayı ve dualarla yad edilmeyi fazlasıyla hak ediyor ve hatta bekliyorlar diye düşünüyorum.  Ordulu gazetecilerle bu ay içinde gerçekleştirdiğimiz Ankara Polatlı ziyaretinde gördüğüm, duyduğum ve yaşadığım manevi duyguları tüm Orduluların yaşamasını istiyorum. Bu yüzden ben de Ordu Valimiz Sayın Seddar Yavuz’a, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Dr. Mehmet Hilmi Güler ve tüm ilçe belediye başkanları, kaymakamlar, milli eğitim müdürleri ve tüm sivil toplum örgütü temsilcilerine hiç dönmemek için giden ve bu ülke topraklarımızı kanlarıyla sulayıp yeniden yeşerten şehit atalarımızı her 18 Mart’ta,  30 Ağustos’ta, 13 ve 19 Eylül’de hatırlatmaya, Sakarya Meydan Muharebesi’nin yapıldığı Ankara Polatlı’ya tur düzenleyerek torunları ile buluşturup onlara minnettarlığımızı göstermeye davet ediyorum.