Karadenizliyiz biz. Sel, derelerin taşması hiç eksik olmaz memleketimizde. Tıpkı denizimizin hırçın dalgalarının hiç eksik olmadığı gibi. Yağmur ne zaman çok yağsa bekleriz neresi patlak verecek diye. Hemen korumaya alırız kendimizi. Her evde yağmurun şiddetinin artmasıyla birlikte şimdi nereye vuracak acaba diye muhakkak sohbetler açılır.

Sellere biraz olsun alışkınız. Her yıl bölgenin farklı yerlerinden muhakkak sel haberleri geçilir. Ölenler, yaralılar, bin bir emek verilerek inşa edilen evler bahçeler, mahsuller hep birlikte alırız selden payımızı. Felaket çöker tepemize o an ve o an farklı bir dünyada yaşam savaşı veririz. Sel gelir hayallerimizi, umutlarımızı, emeklerimizi alır gider. Bize koca bir enkaz bırakır. Bizler enkazları kaldırarak elimizdekilerle yine yeniden yaşama tutunmaya çalışırız. Yeniden inşa ederiz ya da etmeye çalışırız bizi ayakta tutan ne varsa.

Giresun bu sene selden nasibini alan ilimiz oldu. Yine Trabzon ve Ordu’da nasibini aldı fakat Giresun kadar değil. Bir ilçe düşünün adeta bir gecede taşlarla döşenmiş. Yine güzel hayallerle yapılan evler zarar gördü. Belki de borçları vardı o evden hala ama onlarda selden nasibini aldı. Giresun’u Giresunluyu çok zor günler bekliyor. Evet en zorunu atlattılar ama şimdi yeniden ayağa kalkana kadar zor günleri tekrar tekrar yaşayacaklar. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet kalanlara ise sağlık diliyorum.