Belediyelerin çalışma modellerinin hizmet ağırlıklı olduğunu kaydeden Başkan Güler, “Biz üretim ağırlıklı bir çalışma modeline yöneldik. Statik bir yapıdan dinamik bir yapıya geçerek kaynakları devreye soktuk” dedi. 
“HİZMET SEKTÖRÜNDEN ÜRETİM AĞIRLIKLI BİR YAPIYA GEÇİYORUZ”
Geride kalan 3 yıla ışık tutan Başkan Güler, 5 yılda yapılacak işlerin 3 yılda tamamlandığını, üretim ağırlıklı çalışma şekli ile klasik belediyeciliğin dışına çıkıldığını belirtti.
Başkan Güler sözlerine şöyle devam etti: 
“Geçtiğimiz 3 yıl yoğun bir çalışma içerisindeydik. Çok güzel işler yapıldı. Biz klasik belediyeciliğin dışına çıkarak verimli ve diğer konulara ağırlık veren kaynakları ele alan, sıra dışı bir belediyeciliği ortaya koyduk. Tarımda turizmde yazılımda enerjide önemli çalışmalar başlattık. Yol ve su sorunlarını büyük ölçüde çözdük. 5 yılda yapılacak olan işleri 3 yılda tamamladık. Burada en büyük avantajımız; kendi iş makinalarını almış olmamız, kendi taş ocağımız ve kendi plentimiz aracılığıyla hizmetleri yapıyor olmamızdı”
“TARIM VE TURİZMDE ATILIMLAR YAPTIK”
Belediyelerin genellikle hizmet sektörü ağırlıklı olduğunu, ancak Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak kendilerinin hizmetlerin yanısıra üretim ağırlıklı bir çalışma modeline yöneldiklerini kaydeden Başkan Güler, şöyle konuştu:
“Biz bu süreçte statik bir yapıdan dinamik bir yapıya geçerek kaynakları devreye soktuk. Denizi, kışı devreye soktuk. Daha çok üretime ağırlık verdik. Yazılım şirketi vasıtasıyla çok güzel işler ortaya çıkarıldı. Üretken kadınlarımız çikolata başta olmak üzere yeni yeni ürünlere yönelerek üretim ağırlıklı çalıştılar. Özellikle tarım ve turizmde çok önemli atılımlar yapıldı. Ordu’nun güzelliklerini de tüm dünyaya tanıtma imkânımız oldu. Bu da Ordu’yu sınırlarının dışına çıkardı. Son olarak da toplumumuzda değişim ve dönüşüm gerçekleştirdik. Şu anda Türkiye’de tarımla ilgili yaklaşık 9 bin 154 tane projeyle birinci olduk. Bu Ordu için çok önemli bir başarı. Bu Ordu’nun büyük bir dönüşümü başardığını gösteriyor. Ordu’nun bilim sanat merkezi Türkiye’yi dünya şampiyonasında temsil edecek. Robotik proje konusunda Kanada’da Türkiye’yi temsil edecekler. Aynı okul TÜBİTAK tarafından kimya alanında Türkiye birincisi oldu. Biz halkın içindeki devi uyandırdık ve üretimde değişim ve dönüşüm yaşıyoruz”
“BOŞA AKAN SU, ESEN RÜZGAR BİZİM İÇİN BİRER KAYNAK”
Birçok çalışmanın alt yapısının hazır olduğunu ifade eden Başkan Güler, müteşebbislere alım garantisi sözü de verdi. 
Başkan Güler, yatırımcıları birlikte çalışmaya davet ederken, bazı çalışmaları kendilerin edevredeceklerini de belirtti. Güler, şöyle devam etti:
“Başarılı şirketler proje geliştirirler. Sonra onları üretime sokarlar ya da geliştirerek devrederler. Yeni iş sahaları ortaya çıkar. Ordu’da 10 civarında temel konu var. Biz yeni konuları ortaya koyuyoruz. Rüzgar enerjisi konusunda çalışmamızı bitirdik. Fizibilitesi hazırlandı, bütün izinleri aldık. Herhangi bir müteşebbis ürünleri alıp elektriği bize satabilir. Alım garantili olarak ürünleri almaya talibiz. Ordu böylece kendi ürettiği elektriği kullanacak. Enerji sıkıntısı çekilen bu günlerde kendi kendine enerjisini yetiren bir il ortaya çıkarmış oluyoruz. Bizim de en önemli iddiamız zaten gıdasıyla, tarımıyla, enerjisiyle kendi kendine yeten bir şehir yapmaktı. Çok şükür Allah bunu bize nasip etti”
“İÇME SUYUMUZU ŞİŞELEYECEĞİZ. FINDIK KABUĞUNDAN AKTİF KARBON ÜRETTİK”
Ordu ili olarak şişelenecek kendi içme suyunu ortaya çıkardıklarını belirten Başkan Güler, fındık kabuğundan da aktif karbon üretmeyi başardıklarını da dile getirdi. 
Güler, iş dünyasını yatırıma davet ederek şu bilgileri verdi:
“Mesudiye’de gayet güzel bir suyumuz var. Her şeyini aldık fizibilitesi hazır. Suyun bu kadar bol olduğu memlekete dışarıdan su getiriyoruz. Alın şişeleyin böylece hem Ordu’nun ihtiyacını karşılarız hem de dışarı satarak kaynak da elde edilmiş olur. Boşa akan su, esen rüzgar bunlar bizim için birer kaynak. Onun dışında aktif karbon çalışması yaptık. Bununla gıda sektöründe, tıpta kullanılan bir ürünü geliştirdik. Şimdi bunun fabrikasını kuruyoruz. Bunu yaptığımızda kilosu 2,5 ile 5 dolar arasında satılacak. Yaktığımız fındık kabuğundan biz bunu elde ettik. Su sayacı yaptık. Hem Ordu’da kullanılıyor hem de başka illerden talepler var. Bence bu Türkiye’nin en iyi sayacı. Telefonla suyunuzu yükleyebiliyorsunuz. Burada Ordulu gençlerin beyni, akıl teri var”
“AROMATİK BİTKİLER BİZE YEPYENİ BİR SAHA OLUŞTURACAK”
Karadeniz’de kurulan ilk bioinavasyon merkezi ile ilgili çalışmaları anlatan Başkan Güler, “Bioinavasyon merkezimizde birtakım bitkileri doku kültürümüzle çoğaltıyoruz. Fındıkta bir dönümden 2 bin, 2 bin 500 TL para kazanılıyor ama bunu tıbbı aromatik bitkilere çevirirseniz 25, 30 bin TL kazanılıyor. Sitevya, aronya gibi bitkileri artık halkımız duyacak. Bunlar da bize yepyeni bir saha oluşturacak. Mesela salep Mesudiye tarafına çok uydu. Buna ağırlık verdik. Kenevir ile ilgili çalışmalarımız var. Dünyanın en iyi selülozu kenevirden. Bununla ilgili çalışmaları başlattık. 10 bin yıllık ata buğdayını tekrar canlandırdık. Soya da aynı şekilde. Mavi yemişte de gayet iyi bir başarı elde ettik. Bu bitkilerin damıtmasını yapıyoruz. Kozmetik ve ilaç sanayiinde kullanacağımız ürünler var. Bu bitkilerin atıklarından da losyon, sabun gibi ürünler üretiyoruz. Biodizel tesisi kuruyoruz. Atık yağları da burada değerlendireceğiz. Atık yağını getir biodizelini götür diyeceğiz. Vatandaşlar kendi arabasında, traktöründe kullanabilecek. Bunların hepsi yeni çalışmalar, hepsinin fizibilitesi yapıldı” şeklinde konuştu. 
“GÖREVİMİZDEN DAHA FAZLASINI YAPIYORUZ, KENDİMİZ İLE YARIŞIYORUZ”
Başkan Güler, klasik belediyeciliğin dışında tarımdan turizme, enerjiden gıdaya pek çok çalışmaların yapıldığını söyleyerek Türkiye’nin yeni ufuklara taşınması gerektiğini söyledi.
Başkan Güler sözlerine şöyle devam etti:
“Şehrimizi seviyoruz. Görevimi karşılık beklemeden yapıyorum. Asfaltını yapmak, çöpünü toplamak zaten görevim. Mühim olan daha fazlasını yapmak. Bu büyük bir başarı değil, daha fazlasını yapmak bir başarı. Biz takipçi olamayız, bizi takip etmeliler. Pandemi bize çok şey öğretti. Dünya değişti artık. Birinci yüzyılı bitirip, ikinci yüzyıla başlayacağız. Türkiye’nin tarımda, enerjide, gıdada yeni ufuklara taşınması lazım. Ben bunların hepsini bildiğim halde yapmazsam kendimi sorumlu hissederim.” 
“YAZILIMLARIMIZ 900 BELEDİYEDE KULLANABİLECEK DURUMDA”
ORYAZ şirketinin birçok çalışma ile yeni yazılımlar gerçekleştirdiği ifade eden Başkan Güler, “ORYAZ şirketimiz, güzel yazılımlar yapıyor. Su sayacını yaptık, akıllı bisiklet yaptık. AYKOME ile ilgili yazılımlar yaptık. Bu yazılımlarımız 900 belediyede kullanılabilecek durumda. Seli erken uyaran sistem üzerinde çalışmalarımız var. Bunları hep bizim arkadaşlarımız yapıyor. Mesela yine vektörle mücadelede yeni bir program hazırladık.  Sosyal Market’te bir yazılım gerçekleştirdik. Yardıma ihtiyacı olanlar bu sistem ile istediğini alabiliyor. Arkadaşlarımız yoğun bir şekilde bu çalışmaların üzerinde çalışıyor” diye konuştu. 
“ORDU KABUĞUNU KIRARAK DÜNYAYA AÇILIYOR”
Başkan Güler, geçmiş yıllarda üretimi yapılmayan çok sayıda ürünün şimdi Ordu’da üretilmeye başlandığına dikkat çekerek, üreten Ordu’nun kendi kabuğunu kırdığını söyledi.
Başkan Güler, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Büyükşehir Belediyesi olarak birçok alanda önemli çalışmalara imza attık. Bunlardan bir tanesi de kendi kurduğumuz şirketlerden biri olan ORYAZ A.Ş. tarafından yapılan çalışmalardır.  Bu şirketimiz tarafından yürütülen çalışmalar ile kano, yelken üretimi yaptık. Şu ana kadar 60 adet ürettiğimiz yelkenlerin satışı yapıldı. Ayrıca bu üretim sayesinde denizlerimize de bir hareket geldi. Bu ürünleri dışarıdan almaya kalksanız en az 100-200 Euro’dan başlıyor. Biz bunu kendi ilimizde kendi çocuklarımız ile ürettik. Bu ürettiğimiz ürünleri başka illere de satıyoruz.  Bunların hepsi ilimizin turizmine katkı sunuyor. İlçelerimizde ırmaklarımız ve barajlarımızda sergiliyoruz. Bunların hepsi turizmi geliştiren çalışmalar. Ordu kabuğunu kırarak dünyaya açılıyor.  Ordu’nun imajı için her platformda çalışmalar yapıyoruz. Bunu yaparken de ortak noktamız Ordu oluyor. İlimizde yapılan tanıtım filmlerinin hepsini de yine bizim bu şehri bilen ve bu şehirde yaşayan arkadaşlarımız hazırlıyor.”

Editör: TE Bilişim