Pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada tarım ve gıda, ülkelerin en önemli gündem maddelerinden biri olarak yerini aldı. Pek çok ülke sınırlarını kapattı ve kendi gıda güvenliğini sağlayabilmek amacıyla gıda ihracatını durdurdu.

Üretimin sürmesi için önlemler alınmalı

Üretimin devam edebilmesi için çiftçilerin motivasyona ihtiyacı var. Türkiye’de kısa vadede kıtlık olacağını düşünmüyorum. Ancak üretimin sürmesi şart. Bu noktada yeni normalde kişisel önlemlerin alınması, 65 yaşın üstünde olan çiftçilerin tarlalarına gitmesinde problem yaşamaması ve mevsimlik işçilerin şehirlerarası seyahatinin sağlanması gerekiyor. Ekin ve bazı ürünlerde hasat dönemindeyiz, bunları da devam ettirmeliyiz. Yoksa ürün tarlada kalır, israf olur.

Dijitalleşmeye uyum sağlanmalı

Yeni yeni atılan bu dijitalleşme adımlarının sonuçlarını uzun vadede alacağımızı düşünüyoruz. Türkiye’de yaşlanan bir tarım nüfusu var ve çiftçinin dijitalleşmeye uyum sağlaması için de birtakım uygulamalara ihtiyaç var. Bu noktada gençlerin sahaya inmesi ve tarımsal üretimde bulunabilmeleri için teşvik edilmeleri gerekiyor. Gençlerin üretimde yer alması, Türkiye’nin kalkınmasında da önemli rol oynayacaktır.

Üretimi artırmak için sürdürülebilir tarım politikalarına yönelmek gerek

Çiftçilerimiz geleneksel tarımdan kopamıyor. Gençler, tarımda yeni teknolojilere daha meraklı. Salgın sonrası Türkiye tekrar, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ihracat yapmaya başlayacaktır. Tam da bu noktada tarımda teknolojinin kullanılması için gençleri teşvik edip, bu şekilde daha fazla kar elde edeceklerini görmelerini sağlamalıyız.

 “Üreticilerin gelirlerinin artması lazım ki üretimin devamı gelsin. Devlet, özellikle salgın sürecinde tarımda, üretimden tüketime kadar her alanda daha fazla destek sağlamalı, üreticileri daha fazla desteklemeli.

Dünyada açlık krizi görülebilir

Bu krizden en fazla Afrika ülkeleri gibi geliri az ve yoksul ülkeler etkilenecek. Türkiye, kendi kendine yeten bir ülke olduğu için bu konuda şanslı. Ama üretimin sürmesi şart. Sebze ve meyve üretiminde sorun yok fakat yemde yüzde 60’a yakın dışa bağımlıyız. O yüzden acilen daha fazla önlem alınmalı.