Biz ziraat odaları olarak tabiki temsil ettiğimiz üreticilerimizin haklarını savunacağız, onların haklı ve gür sesi olacağız lakin sanayici ve ihraatçının da bu oluşumun içinde olmadan ürünümüzün de gerekli değere ulaşamayacağının da bilincindeyiz.
Fakat sanayicilerimiz ve ihracatlarımız ise üreticilerimizi yoksayan bir tutum içerisinde olmaya devam etmektedirler.Bilinmelidir ki üretici bu oyunda en önemli unsurdur ziraat odalarımız da üreticilerimizin alın terinin el emeğinin ve haklarının savunulduğu Türkiye‘nin tek ve en büyük kuruluşudur.
Mart ayının başlarında hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyretdiği için fındık dalları uyanmış , yaprak açmış ve karanfiller belirmeye başlamıştı fakat mart ayının 12-13 ü gibi mevsim normallerinin altına düşen hava sıcaklığı dolayısıyla ülkemizde olduğu gibi bölgemizde de kar yağışı gözlenmiştir.
Bu kar yağışından bir gün sonra hafif bir karayel eserek özellikle dere yataklarında ve sırt bölgelerde zırai don olayı görülmüştür bu zırai don olayı bölge illerinde değişik oranda gerçekleşmiştir bizim Ordu ilinde ikizce , kumru , korgan gibi ilçelerimizin yüksek kesimlerin de %15 -20'lere varan zirai don zararı oluşmuş olup; aşağı ilçelerimizde bu zarar %5'ler de kalmıştır.
Giresun ilinin değişik bölgelerinde de oranları farklı olmak koşuluyla zirai don olayıyla karşılaşılmıştır.
Fındık ürünün de karşılaşılan zirai don tespitleri hastalıktan oluşan kayıp tespitleri yerimizden oturarak yapılmamış ve yapılmamaktadır bu tespitler Ziraat Odalarımızda görevli ziraat mühendislerinin ve odalarımız tarafından görevlendirilen bu konuda tecrübeli Ziraat mühendisleri aracılığla yaptırılmıştır.
Bu yapılan tespitler de Ziraat Odalarımız tarafından doğal olarak üretici ile paylaşmıştır.
Biz Ziraat Odaları olarak üreticimizi her konuda bilgilendirmek ve onları doğru olarak yönlendirmek gibi de bir göreve sahip olduğumuz da unutulmamalıdır buradan bir not olarak üreticilerimize, sanayicilerimize de bir bilgi notu vermek isterim fındıkta oluşan hastalıklardan ( kozalak akarı, fındık kurdu, külleme ve kokarcaların ) oluşturduğu zararlar %30 civarındadır biz bu zararlıların fındık ürününe vereceği zararı da minimuma indirmek için mücadele etmekteyiz.
Şimdi bu açıklamayı yapan sanayici arkadaşıma sormak istiyorum.
“Fındıkta yapılan spekülasyonların önüne geçilmelidir” diye başlamışsınız söze
Biz de üreticiler olarak tam da bunu istiyoruz zaten
- Şubat ayında karanfilden sayım yaptırarak yasal olmadığı halde rekolte açıklıyorsunuz
Bunu yapmadığınız spekülasyon
Ayrıca burada bir konuyu hatırlatmak zorunluluğu doğduğuna inanıyorum ve kamu oyunun taktirine sunmak istiyorum
2019 sezonun da karanfil den yaptırdığınız sayımlarda yasal olmayan tamamen spekülatif amaçlı rekolteniz 815 bin ton idi gerçekleşen rekolte ise 680-700 bin ton civarında oldu
2020 sezonun da yine yasal olmayan karanfil sayımından yaptırdığınız rekolte ise 613 bin ton çıktı
2019 sezonu yaptırdığınız karanfil sayımı rekoltenizi gazetelere ilanlar vererek yazılı ve görsel basından gururla ve heyecanla paylaştınız
Peki ne değişti de 2020 sezonun da yaptırdığınız karanfil sayını rekoltenizi açıklamıyorsunuz
Bu mu yapmadığınız spekülasyon
-Sezon öncesi Tarım bakanlığı yetkililerine gidip TMO piyasa da olmasın , fındık fiyatı 15 TL yi geçmesin diye kulisler yaptınız
Bu mu yapmadığınız spekülasyon
-Fındık seZonu başladığında piyasalar 16TL den işlem görürken ticaret borsası tabelalarına 15TL fiyat yaZdırdınız
Bu mu yapmadığınız spekülasyon
-TMO piyasaya girip Fındık almaya başlayınca yapmış olduğunuz ayak oyunları ile yok TMO gün vermiyor, yok TMO para ödemiyor , yok TMO fındığı almıyor diye ayakçılarınız tarafından ortalığa yaydığınız dedikodu
Bu mu yapmadığınız spekülasyon
-Dünyayı saran corona vırüs belasını bile bahane ederek tekelci ağ babamız alımı durdurdu ihracat yapılamıyor diyerek tam da TMO nun elindeki Fındığı ucuza satsın diye yaygara yaptınız
Bu mu yapmadığınız spekülasyon
Bırakın bizim aklımızla oynamayı ; Ziraat Odaları üreticiler ve halkımız fındığın üzerinde oynadığınız ayak oyunlarının , üreticinin alın teri ve emeğini tekelci ağ babanıza peşkeş çektiğinizi ve bu spekülasyonların sizler tarafından hayata geçirilmeye çalıştığınızdan haberdarız. Bunları önlemek için var gücümüzle üreticimizle beraberiz beraber olmaya devam edeceğiz.
Biz Ziraat Odaları olarak fındığımızın verimini nasıl arttırırız kalitesini nasıl yükseltiriz fındıktan daha çok nasıl gelir elde edebiliriz diye üreticilerimizle omuz omuza mücadele vermekteyiz. Her konuda da üreticimize yardımcı ve destek olmaya da devam ediyoruz.
Sonuç olarak tekraren üzerine basarak pekiştirmek istiyorum biz üreticiler , sanayiciler ve ihracatçılar olarak kavga eden taraf değil bu takımın ortak oyuncuları olduğumuzu unutmadan hareket etmeliyiz.
Hep beraber fındığımızın hakettiği değeri bulması ve milli ürün olarak dünyaya kabul ettirmenin yöntemlerini hayata geçirmeliyiz.
Kim ne derse desin fındık biZim milli ürünümüzdür. Bu arenada oyun kurucu biz olmalıyız çok değerli milli ürünümüz olan fındığın yaptığımız kısır çekişmeler sonucu başkalarına peşkeş çekmemeliyiz.
Son günlerde yaşadığımız corona virüs salgının da nasıl ülke olarak kenetlenip bu illetten kurtulmaya çalışıyorsak ; bir olup beraber olup milli ürünümüz fındığıda dünyada hakettiği yere getirmeliyiz.
Tüm Fındık üreticilerime ve paydaşlarımıza saygı ve sevgilerimi sunuyorum.