"Ketojenik diyet" olarak da bilinen düşük karbonhidratlı beslenme, temelinde vücudun glikoz yerine keton üretip yakması amacıyla günlük kalori ihtiyacının çoğunun yağlardan karşılanmasını bulunduruyor. Kilo kontrolünün yanı sıra vücuda fazla miktarda karbonhidrat ve şeker alınmasının inflamasyon ve bağışıklık sistemi problemleri gibi sorunlara sebep olabilmesi nedeniyle de ketojenik beslenme uzmanlar tarafından sıklıkla öneriliyor.

 

"KETOJENİK DİYETTE DE ÖNERİLEN DOĞAL YAĞLAR SAĞLIKLI YAŞAMIN OLMAZSA OLMAZI"

Zade Vital Medikal Müdürü Uzm. Dr. Burçak Deniz Dedeoğlu, ketojenik beslenmenin temelinde sağlıklı yağlar olduğunu, ancak uygun olmayan işlenmiş yağ seçeneklerinin tercih edilerek vücuda zarar verilebileceğini söylüyor. Dedeoğlu, ketojenik beslenmede zeytinyağı, keten tohumu yağı, kenevir tohumu yağı ve hindistan cevizi yağının tercih edilen doğal bitkisel yağ seçenekleri olduğunu ifade ediyor. 

Dokuz temel amino asidin tümünü içeren ve çok az sayıdaki tam bitkisel kaynaklı proteinden biri olan kenevir tohumu yağı ayrıca kalsiyum, demir ve potasyum gibi çeşitli mineralleri de içeriyor. Omega-3 yağ asitleri bakımından oldukça zengin bir besin olan keten tohumu yağı ise lifli yapısıyla sağlıklı yaşamı destekleyen kaynaklar arasında yer alıyor. 

Ketojenik beslenmede popüler besin kaynakları arasında yer alan Hindistan cevizi yağı doğal bir orta zincirli trigliserit (MCT). Araştırmalar MCT'lerin vücudun glikoz yerine yağ yaktığı bir durum olan ketozise geçişi kolaylaştırabileceğini gösteriyor.