Bereketli Anadolu toprakları, zengin florasıyla binlerce bitki türüne kaynaklık etmektedir. Yalnızca doğası değil, insanında ve kültüründe de çeşitlik ve zenginlik vardır Anadolu’nun. Bu zenginliğin içinde öyle bölgelerimiz vardır ki ürettiği ürünün benzerlerinden farklı olması sebebiyle ismini, o ürün veya ürünlerle hafızalara kazımıştır.

O coğrafyanın özellikleri nedeniyle ortaya çıkan ürünlerin korunması, tescillenmesi, hatta dünyaya duyurulması ve o ürünlerin üreticilerinin korunup kırsal kalkınmaya destek verilmesi amacıyla coğrafi işaret kavramı üzerinde durulmaktadır.

Ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu coğrafi işaretleri tescil etmektedir. Coğrafi işaret tanım olarak; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile bütünleşmiş bir ürünü gösteren ad veya işaretlerdir.

Akçaabat Köftesi, Erzincan Tulum Peyniri, Kayseri Mantısı, Oltu Taşı, Taşköprü Sarımsağı, Zile Pekmezi ve daha nicelerini örnek olarak verebiliriz.

Yalnızca bölgeler değil ülkelerin de sahip olduğu kültürel değerleri koruyup nesilden nesile aktarmak ve çevre, biyolojik çeşitliliğe destek vermek adına coğrafi işaret konusuna önem verdiklerini görüyoruz. Önem vermek gerçekten gerekiyor aksi takdirde sahip olmakla övündüğümüz birçok ürünün farklı ülkelerce sahiplenildiğini görmek istemeyiz. Bugün yoğurdun ABD’de Yunan Yoğurdu olarak pazarlanmasını örnek gösterebiliriz. Dünyada konuşulan farklı dillere Türkçe’den geçen yoğurt gibi birçok ürünümüzü kaptırmamamız için erken davranıp tescillemeliyiz.

Türk Patent ve Marka Kurumu’nda 208 tescilli coğrafi işaretimiz mevcuttur ancak uluslararası tescili olan marka sayımız bir elin parmaklarını geçmiyor. Gaziantep Baklavası ve Aydın İnciri uluslararası tescilli coğrafi işaretlerimizden. 208 tescilli coğrafi işaretin arasında bölgemize ait Akçaabat Köftesi, Akkuş Şeker Fasulyesi, Bafra Pidesi, Gümüşhane Kömesi ve Dut Pestili, Giresun Tombul Fındığı, Piraziz Elması, Samsun Simidi gibi coğrafi işaretler yer alıyor. Hem bölge tanıtımı hem de değerlerimizin kıymetlenmesi için coğrafi işaretlerimizin artırılmasında fayda vardır.

Coğrafi işaretin neden önemli olduğuna yalnızca kültürel boyutta bakmamak gerekiyor. Ekonomik anlamda da coğrafi işaretin büyük önemi var. Günümüzde 200 milyar dolarlık bir coğrafi işaretli ürün pazarından söz edilebilir. Avrupa ve Avrupalı ürünler bu pazarın en büyük parçası. Örnek olarak, 600’ün üzerinde tescilli coğrafi işaretin Fransız ekonomisinde yarattığı büyüklük 12 milyar Euro seviyesinde. Avrupa Birliği’nden dünyaya ihraç edilen ürünlerin büyük bir kısmı coğrafi işaretli. Bu sayede coğrafi işaretli ürünler, dünyadaki benzer ürünlerden, rakiplerinden sıyrılıp hem geldikleri yerin reklamını yapıyor hem de markalaşma ile ticarette bir adım öne geçiyorlar.

Coğrafi işareti olan üründe pazarlama karması standart üründen daha farklı oluşturuluyor. Avrupa Birliği’nde yapılan araştırmalarda, tüketicilerin yarısına yakınının coğrafi işaretli ürünler için - üretim kökeni ve metodu sebebiyle - daha fazla ödeme yapacağını ortaya koyuyor. Bu sebeple Avrupa’da coğrafi işaret ve özgün üretim anlayışı çok farklı.

Ordu Valiliği tarafından, Ordu iline has ürünler için coğrafi işaret başvuruları yapılmış. Isırgan çorbası, taflan turşusu, su böreği, kestane balı, kivi, incir reçeli, çakıldak fındık, sakarca kavurması gibi Ordu’ya özel birçok ürünün coğrafi işareti aldıktan sonra başarılı girişimler desteklenmesi gerekir. Hem ürünlerin üretimlerinin canlandırılması hem de ürünlerin tanıtılıp onlara yurtiçi ve yurtdışında pazarlar bulunması Ordu’muz gibi Anadolu’nun pek çok yöresi için önem arz ediyor.