GENEL

BABACAN’IN EKONOMİ VE FİNANS EYLEM PLANI

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve partinin ekonomi kurmayları tarafından açıklanan  “ekonomi ve finans politikaları eylem planı”nda hesap verilebilirlik vurgusu öne çıktı. Eylem planının ana çerçevesini “doğru konuşacağız, söz verince tutacağız, emanete hıyanet etmeyeceğiz, hukuk ve adaleti önceleyeceğiz, dürüst ve liyakatli kadrolarla çalışacağız, istişare edeceğiz, şeffaflık ve açıklıkla er zaman hesap vermeye hazır olacağız” sözleriyle çizen Babacan, açıklamalarında önce ülke ekonomisinin içinde bulunduğu sorunlara ilişkin tespitler yaptı.

Abone Ol

 Zengin daha zengin yoksul daha yoksul

Yaşadığımız bunalımın temel göstergeleri nasıl darmadağın ettiğini 4 göstergeyle anlatarak söze başlayan Babacan, “2001 yılında 3 bin 600 dolar olan kişi başına düşen milli gelir seviyesini Kopenhag siyasi kriterleri ile eş zamanlı olarak 12 bin 600 dolara çıkarmıştık. Şimdi Romanya ve Bulgaristan’ın da gerisindeyiz. Gelir dağılımı hızla bozuldu. Zengin daha zengin yoksul daha yoksul oldu. Türkiye yoksullaştı. Her yerde bayat ekmek, ucuz gıda, ayçiçeği ve akaryakıt kuyrukları var. 22 buçuk milyon vatandaşımız maddi yoksunluk çekiyor. En yüksek gelire sahip yüzde 5 ile en düşük gelirli yüzde 5’lik kesim arasındaki fark 26 katına çıktı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yayınladığı yolsuzluk algi endeksinde 133 ülke arasında 77’nci sıradayken demokratikleşme adımlarıyla 50’nci sıraya kadar yükseltmiştik.  Bugün ise 180 ülke arasında 96’ncı sıraya geriledik. 2022 yılında dünyanın en büyük 21’inci büyük ekonomisiyken 2015’de 16’ncı sıraya çıktık ama sonra tekrar geldiğimiz noktaya geri döndük” dedi.

Güçlü bir ekonomi için olmazsa olmazlar

Sorun tespitinden sonra konuşmasının ikinci bölümünde “güçlü sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomi için” eylem planı ile kayıt altına alarak kendilerini bağladıklarını ifade eden Babacan önceliklerini de şöyle sıraladı:

 Sağlam bir hukuk ve demokrasi zemini

“Ülke ekonomisini 11 yıl yönetmiş biri olarak güçlü bir ekonominin ancak tam demokratik zeminde, özgürlüklerin tesis edildiği, hukuk, adalet, ehliyet ve liyakat kavramlarının devletin her kademesinde hâkim olduğu temelde gelişeceğine inanıyorum. Yanlış siyasi tercihlerle ülke büyük bir bunalıma girdi. Sadakat öncelikli, keyfi ve günü birlik alınan kararlar partili cumhurbaşkanlığı sisteminin eseridir.  Eylem planımızın temelinde güçlü ekonomi için sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık hedefleri var. İlk 5 yılda gelir seviyesini yukarıya taşımak, gelir dağılımında OECD sıralamasında yukarılara çıkmak ve ülkeyi aşırı yoksulluktan kurtarmak, dünya pazarlarında piyasa payını arttırmak ve dünyaya yüksek teknolojiye dayalı katma değerli ürünler sunmak, enflasyonu ve işsizliği tek haneli rakamlara düşürmek öncelikli hedeflerimiz olacak. Bu hedeflere ulaşmak için istikrar odaklı finans politikaları izleyeceğiz ve güven kaybına son vereceğiz. Mali disiplin anlayışını kalıcı hale getireceğiz. Kamunun tüm harcamalarında şeffaflığı öngöreceğiz. Ekonomi düzenine çeki düzen vereceğiz ve Merkez Bankası ile TÜİK’in tam bağımsız çalıştırılmasını sağlayacağız. Türkiye Varlık Fonu’nu ve Cumhurbaşkanlığı kurullarındaki politika ofislerini kapatacağız. Toplumun vicdanındaki yaraları iyileştirmek için kamu ihalelerini denetim altına alarak bu milletin bir damla alın teri için Kamu İhale Kanunu’nu sil baştan değiştireceğiz. Haksız gelir dağılımına izin vermeyeceğiz. Vatandaş odaklı vergi sistemine geçilecek ve ücretlinin vergi yükünü azaltacağız. Gelir vergisinde kapsam yeniden düzenlenecek ve indirim unsurları gözetilerek temel ihtiyaç maddelerinde ÖTV’yi kaldıracak ve KDV’yi indireceğiz. Tüm kesimlerin özellikle dar gelirli ve esnafın sesi olacağız. Doğru konuşacağız, söz verince tutacağız, emanete hıyanet etmeyeceğiz, hukuk ve adaleti önceleyeceğiz, dürüst ve liyakatli kadrolarla çalışacağız, istişare edeceğiz, şeffaflık ve açıklıkla er zaman hesap vermeye hazır olacağız.” Haber Merkezi