Değerli dostlar! Bu âlem, Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılma tesadüfi değil, belli bir ölçü ve hikmete göredir. Hayat dediğimiz şeyin nasıl birbirine bağlı olduğunu tabiatta görebiliriz.
Gözümüzü açalım, etrafımızdaki yeşeren tabiatı görelim Tabiatta ki coşkulu ve derin musikiyi işitelim. Burnumuzla toprağın ve topraktan fışkıran çiçeklerin kokusunu duyalım. Ellerimizle toprağa, taşa ve suya dokunalım. Aslımızın toprak olduğunu ve nihayette ona döneceğimizi hatırlayalım.
İslam’da çevre ahlakının temeli, yaptığımız her şeyden sorumlu olduğumuza inanmak ve bu inancın oluşturduğu bilinçle hareket etmektir. O zaman, gerekmedikçe bir yaprağı bile koparmamalıyız. Kendimizi aç bırakmadığımız gibi hayvanlarımızı, köpeklerimizi hatta sokak hayvanlarını aç bırakmamalıyız. Asla bir hayvana eziyet etmemeliyiz.
İçtiğimiz meyve suyunun kutusunu veya yediğimiz çikolatanın ambalajını arabamızın camından atmamalıyız. Fabrikamızın atıklarını filtrelemeden kontrolsüz olarak deniz, göl ve nehirlere boşaltmalıyız. Piknik yerine gittiğimiz zaman atıklarımızı rastgele atmamalı çöp konteynerlerine atıp etrafımızı temiz tutmalı oraların sadece bizim kullanmamız için değil başkalarının da orayı kullanma hakkının bulunduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Evlerimizin atık sularını rastgele doğaya salınmalı fosseptik çukurları açmalıyız. Yani kısacası çevremizi kirletmemeliyiz. Sorumluluk bilinci davranışlarımızla Allah'a teslim olmak bunu gerektirir. Değerli dostlar! Rabbim bütün günahlarımızı meccanen affı mağfiret eylesin bütün geçmişlerimize rahmet eylesin. Selam ve dua ile hoşça kalınız.