Türkiye’de 68 Kuşağı’nın simge isimlerinden biri olan Deniz Gezmiş, aradan geçen yıllara rağmen unutulmadı. 6 Mayıs 1972'de arkadaşları Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte idam edilen Gezmiş, aradan geçen 52 yıla rağmen hâlâ toplumun hafızasında "Üç Fidan"dan biri olarak anılıyor. Emperyalizme ve faşizme karşı verdiği mücadeleyle gençlik hareketlerinin öncülerinden olan Deniz Gezmiş’in yaşamı, bugün de araştırılan ve tartışılan konular arasında.
Hayatı ve Eğitim Yılları
Deniz Gezmiş, 28 Şubat 1947’de Ankara’nın Ayaş ilçesinde dünyaya geldi. Öğretmen bir anne-babanın çocuğu olan Gezmiş, ilkokul ve ortaokulu Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde okudu. Babası Rizeli, annesi ise Erzurumlu olan Gezmiş’in devrimci düşüncelerle tanışması lise yıllarına dayanır. İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde eğitim gördüğü dönemde sol görüşlerle ilgilenmeye başladı.
1966 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne giren Gezmiş’in siyasi faaliyetleri bu dönemde yoğunlaştı. Üniversite yıllarında birçok protesto ve öğrenci hareketinde ön saflarda yer aldı. 1968 yılında Amerika’nın 6. Filosu’nu protesto eden gösterilerde aktif rol aldı ve defalarca gözaltına alındı.
Siyasi Mücadeleye Adım Atışı
Gezmiş’in devrimci kimliği, özellikle 1968 yılı sonrası netleşti. Aynı yıl Devrimci Hukuklular Örgütü’nü kurdu, İstanbul Üniversitesi’nin işgaline öncülük etti ve öğrenci haklarının savunulmasında aktif rol aldı. Türkiye’deki sol gençlik hareketlerinin örgütlenmesinde büyük etkisi olan Deniz Gezmiş, aynı zamanda Devrimci Öğrenci Birliği’nin (DÖB) kurucuları arasında yer aldı.
1969’da yaşanan olaylar sonrasında hakkında birçok dava açıldı ve bir süre cezaevinde kaldı. Bu dönemde, sağcı saldırılara karşı direniş gösteren öğrenci gruplarının örgütlenmesine katkı sundu. Aynı yıl, Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı (TMGT) ile birlikte “Mustafa Kemal Yürüyüşü”nü düzenledi. Artan baskılar nedeniyle 1969’un ikinci yarısında Filistin’e giderek gerilla kamplarında eğitim aldı.
THKO ve Silahlı Mücadele
1970 yılına gelindiğinde Türkiye’deki devrimci hareketler daha radikal bir yola girmişti. Deniz Gezmiş, arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu (THKO) kurdu. Amaçları, tam bağımsız bir Türkiye ve emperyalizme karşı silahlı mücadeleydi. THKO, kısa sürede etkili bir örgüt haline geldi.
11 Ocak 1971'de Ankara’daki bir banka soygununa katılan Gezmiş hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. 12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında rejim baskıyı artırdı. Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan, kaçak haldeyken 16 Mart 1971’de Sivas’ın Gemerek ilçesinde yakalandı.
Yargılama ve İdam Süreci
Deniz Gezmiş, 1971 yılında Sıkıyönetim Mahkemesi’nde, Anayasa’yı ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla yargılandı. 9 Ekim 1971’de, Türk Ceza Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca idama mahkûm edildi. Karar, TBMM’ye sunuldu. İsmet İnönü ve Bülent Ecevit gibi muhalefet liderleri idama karşı çıktı. Ancak yapılan oylamada karar, 273 oyla kabul edildi. Süleyman Demirel ve Alparslan Türkeş idamdan yana oy kullandı; Necmettin Erbakan ise oylamaya katılmadı.
6 Mayıs 1972 gecesi, saat 01.00-03.00 arasında, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde idam edildi. İnfazlar, Türkiye’de büyük bir kırılma yarattı. O günden bu yana her 6 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında Üç Fidan anılmaya devam ediyor.
Deniz Gezmiş’in ismi, Türkiye sol hareketinin ve gençlik mücadelelerinin simgelerinden biri haline geldi. Genç yaşta yaşamını yitirmesine rağmen idealleri, adaletsizliğe ve sömürüye karşı verilen mücadelede ilham kaynağı oldu. Onun mücadelesi, sadece geçmişin değil, geleceğin de yol haritası olarak hafızalarda yaşamayı sürdürüyor.