Ordu da böyle bir merasimin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Başkan Prof. Dr. Erbaş; “İlimize yakışan bir merasimle 280 hafızımız icazet belgelerini alıyorlar. Bu gün Ordu için bayram günü, bende en mutlu olduğum anlardan birini yaşıyorum” dedi. “Hafızlık Diğer Bütün Unvanlardan Üstündür” Hafızlığın diğer bütün unvanların üstünde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erbaş konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Yeryüzünde insanoğluna nasip olacak olan Peygamberlikten sonraki en büyük lütuf hafız unvanına sahip olmaktır. Akademik kariyerlerimizi alırken çok çalıştık, gayret ettik gecemizi gündüzümüze kattık. Ama aldığımız her unvanın fevkinde bizim değer verdiğimiz unvan hafızlık unvanıdır, diğer bütün unvanlar onun altındadır. O yüzden hafızlarımızı tebrik ediyorum. Şüphesiz Kur’an-ı biz indirdik onun muhafızı biziz buyuruyor Rabbimiz. Ne önemli bir müjdedir bu. Kim sayesinde, keminle Kur’an-ı muhafaza ediyor rabbimiz, hafızlarımız sayesinde, hafızlarımızın o mübarek zihinleri ve gönülleri sayesinde. Ama Kur’an da sizi muhafaza ediyor. Karşılıklı bir koruma var burada, siz Kur’an-ı koruyorsunuz, Kur’an da sizi koruyor. Şeytan size yaklaşamayacak, çünkü siz yürüyen Kur’an’sınız.” Şeytanın en çok korktuğu şeyin Kur’an olduğunun altını çizen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş konuşmasını "İnsan hayatını Kur’an’a göre tanzim etmezse şeytan onu yoldan çıkarır. İnşallah sizler ömrünüzün sonuna kadar hafızlığınızı muhafaza edecek ve Kur’an’a hizmet edeceksiniz. Şimdi onu hıfz ettiniz. Bundan sonra anlamak için mücadele edeceksiniz” şeklinde sürdürdü. “Allah resulünün varislerinin elinden kitap, defter, kalem düşmeyecek” Her Hafızın Allah resulünün birinci sıradaki varisi olduğunun altını çizen Erbaş şunları kaydetti: “Her hafızımız Allah resulü efendimizin birinci sıradaki varisidir. İlk gelen vahiy; okumaktan öğrenmekten, öğretmekten ve kalemden bahsediyor. Buradan alacağımız mesaj; Allah resulünün varislerinin elinden kitap, defter, kalem düşmeyecek. Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeye devam edecek. Alacağımız mesaj budur. İkinci vahye bakalım; İnsanları uyar, cahillikten, cehaletten uzaklaştır, cehaletin dibine kadar batmış insanlar kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlar. Faizle tefecilikle birbirlerini sömürüyorlar. Irkçılık, kabilecilik yüzünden onlarca yıl birbiriyle savaşıyorlar. Cahiliye adetlerini kaldırmak ve insanlığı aydınlatmak ve sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen Kur’an’la insanları uyar, diye ikinci vahiy geldi.” “Efendimizin peygamberliği dışında yaptığı tüm mücadeleyi biz yapacağız” Peygamber efendimizin peygamberlik dışında yaptığı bütün mücadelenin devam ettirilmesinin önemine vurgu yapan Erbaş; "Allah resulü efendimiz ömrünün sonuna kadar insanları uyarmak için mücadele etti ve Rabbine yürüdü. Sonra kime emanet etti bu vazifeyi. “Size iki şeyi emanet ediyorum. Bunlara sarıldığınız sürece yolunuzu sapıtmazsınız. Birisi Allah’ın kitabı, birisi de Allah resulünün sünneti. Bu iki şeyi size emanet ediyorum’’ dedi. Bir daha peygamber gelmeyeceğine göre Allah resulü efendimizin peygamberliği dışında yaptığı tüm mücadeleyi biz yapacağız" ifadelerini kullandı. “Biz peygamber varisiyiz” "İnsanları ırkçılıktan, soya tapmaktan, kabilecilikten başta hafızlarımız olmak üzere bizler uzaklaştıracağız" diyen Erbaş; "Faiz ve tefecilikle insanların birbirini sömürmesine biz mani olacağız. Çünkü biz peygamber varisiyiz" dedi. Hafızlara seslenen Başkan Prof. Dr. Erbaş, Diyanet Teşkilatının onları beklediğini belirterek, Hafızlardan beklentilerini ise şöyle ifade etti: “Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatı sizi bekliyor” "İçinizden hayra çağıran iyiliği emreden kötülükten men eden bir ümmet oluşsun buyuran Rabbimizin burada bize emrettiği ve işaret ettiği topluluğu görüyorum karşımda onlar hafızlarımızdır. Sizlere olan güvenimiz tamdır. Sizler öğrendiklerinizi öğreteceksiniz. Zekâtınızı vereceksiniz. Malı olan malından, parası olan parasından, ilmi olan ilminden zekâtını verecek. Her biriniz hafız yetiştireceksiniz. Her biriniz kendi alanınızda ilerleyecek, diplomalarınızı alacaksınız ve sonra diyanet işleri başkanlığı teşkilatı sizi bekliyor. Mihraplarımız hafız imamlarımızla süslensin, kürsülerimiz, minberlerimiz hafız imamlarımızla, vaizlerimizle, müftülerimizle süslensin. Kur’an kurslarımız, hafız hoca hanımlarla süslensin. Sizlerden beklentim budur" dedi. Prof. Dr. Erbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “İçinizden imam hatip okullarında kürsülerde hafız öğretmenlerimiz olsun. İlahiyat fakültelerinde hafız doçentlerimiz, profesörlerimiz olsun. Hafız dekanlarımız, hafız rektörlerimiz olsun. Ne güzel bir unvandır hafız olmak. Onun için sizler çok değerlisiniz.” “Bin Sekiz Yüz hafız kardeşimizi imam hatip liselerinde bursla okutuyoruz” Hafızlar için İmam Hatip okullarında Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce özel bir program uygulandığını kendilerinin de buna destek olduklarını belirten Erbaş şunlara değindi: “İnsana ancak ve ancak çalıştığının karşılığı vardır” “Bu gün Rize de sadece hafızlardan oluşan bir ortaöğretim yurdu açtık. Herkes hafız, yurtta hafızın dışında kimse yok. Çok büyük bir nimettir bu. Biz şükrümüzü çalışarak eda edersek Rabbimiz karşılığını veriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 1800 kadar hafız kardeşimizi imam hatip liselerinde bursla okutuyoruz. Ve onların sınıfları ayrı imam hatip programlarının dışında daha iyi yetişmeleri için din öğretimi genel müdürlüğü özel programlar uyguluyor, bizde onlara destek veriyoruz. İnsana ancak ve ancak çalıştığının karşılığı vardır. Kimse çalışmadan hiçbir şeye ulaşamaz. Onun için hep birlikte gece gündüz demeden çalışacağız.” Ordu İl Müftüsü Mürsel Öztürk ise il genelinde yürütülen eğitim hizmetleri ile ilgili bilgiler verdi. İcazet merasimi Müftü Mürsel Öztürk’ün yaptığı duanın ardından 280 hafıza icazet belgeleri ve çeşitli hediyelerin verilmesi ile son buldu. Düzenlenen merasime Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yanı sıra Ordu Valisi Seddar Yavuz, ODÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, İl Müftüsü Mürsel Öztürk, Mülki ve idari amirler, belediye başkanları, diyanet personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı.