Eklem sağlığımızın yaşam kalitemiz için son derece önemli olduğunu dile getiren Op. Dr. M. Yavuz Çırpıcı; “Bütün gün hareket eden bir organizmayız. Hayatın normal akışında yürüyor, merdiven inip çıkıyor, üst raflardan bir şeyler alıp koyuyoruz. Bu süreçte sırasıyla en çok diz, ayak bileği, kalça, el bilek, omuz ve dirsek eklemimiz etkileniyor. Eklemler derken sadece kemik yapıdan bahsetmiyoruz. Aynı zamanda kemiği çevreleyen kas ve yumuşak doku sistemini de göz ardı etmemek gerekir. Kalsiyumdan zengin gıdalar ve yeşil yapraklı sebzelerle beslenirken; kas uzunluğu ve esnekliğini sağlayan egzersizleri de ihmal etmemek gerekiyor. Bu şekilde oluşturulan bir hayat tarzı gelecekte kalça ve ayak bileklerinizin sağlığını korurken sakatlıklarınızın da daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir” diye konuştu. Eklemlerinizin sınırını bilin! Her şeyde olduğu gibi kas ve eklemlerinizi kullanmada da bir sınırınız olmalıdır. Mutlaka kas ve kemik yapınıza uygun bir spor tercih etmeniz gerekir. Size uygun olmayan hareketleri içeren sporlar gelecekte hiç de karşılaşmak istemeyeceğiniz stres kırığı, kas ve tendon yaralanmaları gibi problemleri beraberinde getirecektir. Esneklikle kas ve eklemlerinizi koruma yolu: Pilates… Vücuttaki kasları en çok çalıştıran Pilates, kas ve eklemlerin esnekliğini artırmak için tercih edilebilecek en güvenli spordur. Yüzme de önemlidir; ancak yer çekimine karşı yapılan bir spor olmadığı için osteoporoz gibi sağlık problemlerinin tedavisinde herhangi bir etkisi yoktur. Özellikle yaş ilerledikçe vücudun su tutma oranı ve bununla birlikte esnekliği azalmaya başlar. Eklem sağlığınızı korumanın temeli düzenli egzersizden geçer! Eklem sağlığınızı, esnekliğinizi ve kas yapınızı korumak için düzenli egzersiz çok önemlidir. Egzersiz yaparsanız… Esnekliğiniz artar. Kemik yapınız güçlenir. Eklem ve kas ağrılarınız azalır. Dengeli hareket etmeyi öğrenirsiniz. Gerilim ve stres sizi daha az olumsuz etkiler. Kaygı ve depresyon daha az yaşarsınız. Sağlıklı kilo verirsiniz. Kalp ve damar sağlığınızı korumaya yardımcı olursunuz. Kötü huylu kolesterol düzeyinizi düşürürken; iyi huylu kolesterol düzeyinizi yükseltirsiniz. Meme kanseri, kolon kanseri, Tip 2 diyabet gibi hastalıkların riskini düşürürsünüz. Daha uzun ve sağlıklı bir hayat geçirme şansınız olur. Bu meslek grupları risk altında! Maden işçileri, inşaat sektöründe çalışanlar gibi diz çöken, çömelerek uzun süreli çalışılan meslekleri yapan kişiler diz eklemi problemleriyle çok sık karşılaşırlar. Ofis çalışanlarında ise duruş bozukluğu, hareketsizliğe bağlı kaslarda kısalma, bilgisayar ve klavye kullananlarda başparmağı hareket ettiren kılıfın daralması ve ödem oluşmasına bağlı tendon sıkışması ve el bileği problemleri görülür. Elin temel fonksiyonlarını %65 oranında sağlayan baş parmakta özellikle cep telefonu kullananlarda artrit gelişir. Eklem sağlığınız için bu besinleri hayatınıza dahil edin! Zeytinyağı: Yurtdışında yapılan bir araştırmaya göre sızma zeytinyağının düzenli kullanımı eklemlerdeki sinovyal sıvının korunması ve azalması durumunda artışını sağlamaya yardımcı olma konusunda önemli bir alternatif olma özelliği taşıyor. Bu nedenle makarna, salata, sebze yemeklerinizde zeytinyağı kullanmayı ihmal etmeyin. Kefir: Yapılan araştırmalar düzenli kefir tüketen özellikle sade kefir tüketen kişilerde eklem sertliği ve enflamasyon belirtilerinde azalma görüldüğü gösteriyor. Portakal: Bir çalışmaya göre, osteoporotik diz ağrısı çeken bir grup kişiye 8 hafta boyunca portakal konsantresi verilmiş ve 8 hafta sonunda bu kişilerin diz ağrılarının ve enflamasyon belirtilerinin azaldığı görülmüştür. Somon: Eğer romatizmal hastalıklara bağlı inflamatuar eklem ağrısı probleminiz varsa daha fazla balık yiyin. Somon ve uskumru gibi yağlı soğuk su türleri, Omega-3 yağ asitlerinin iyi kaynaklarıdır. Omega-3, eklem ağrısı ve romatizmalı insanlarda hassasiyet nedeni olan iltihaplanmanın azaltılmasının yanı sıra; eklemlerin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir. Balık sevmiyorsanız hekiminizin önereceği balık yağı kapsüllerini kullanabilirsiniz.