Dün 10 Ocak'tı. Günlerden Çalışan Gazeteciler Günü. Bu hep aklımızda olmuyor da, bir yerde görünce; haa, sâhi bugün gazetecilerin günüydü diyoruz. Bu yıl bu güne dâir mesajıyla konuyu hatırlatan, Güzel Ordumuzun en yaygın ve saygın İnternet gazetesi ORDUCU.COM sahibi Değerli Zeki GÖL Bey arkadaşımız oldu. Mesajı şöyle:
GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN...
"Mesleğinin hakkını tüm zorluklara rağmen adil bir şekilde yerine getirmeye çalışan tüm Gazeteci arkadaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun..."
YA SARI KART, YA DA KIRMIZI MI?
Tabiî bu arada gazeteci kim? Okuyan mı, yazan mı? Bence bu gün, en az gazeteciler kadar-şimdi burda yazarken geldi aklıma;- ekranların ötesine pek geçilmediği günümüzde, bâyilere gidip bizzat satın alıp ya da abone olup okuyanlar da, hattâ eline geçen gazeteyi evirip-çevirenler de gazetecidir!
Hemen kınamayın beni; bunu torunumun sözü üzere söylüyorum.
Geçen bir konu oldu. İçerden beni çağırdılar. Torun demesin mi;
- Dedem çok gazeteci. Şimdi onu hemen bırakıp ta gelmez! diye...
Şimdi gerçekten, bir çok okuyucular gazete alıp okumayı, hattâ dergi ve gazeteyi ele alıp okumayı zâid, bir parça da ayak uyduramazlık şeklinde değerlendiriyorlar.
Neyse, konuyu dağıtmayalım da, şimdi kafasını gazeteye gömmüş, dünyâ ile ilişiği kesilmiş bir adam da bizim Nilüfertorunun ifâdesiyle "gazeteci!" Değil midir yâni?
Belki bu işin başka bir boyutu lâkin bor şey anlatılmaya çalışılıyor yine de!
Biz burada sözü asıl, bu gün köşesinde bu konuyu çok değişik yönleriyle ele alıp duygu ve düşüncelerimize tercüman olan Giresun'lu gazeteci-yazar Ahmet ÇITLAKOĞLU Üstâda vereceğiz. Hep birlikte okuyalım: