Kırgızistan Bişkek’e, giden MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt Türkiye’ye dönmeden sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla ülke gündemine oturdu. Kırgızistan Bişkek Lüksunburg Köyü’nde Ahıska Türklerinin misafiri olan Milletvekili Cemal Enginyurt Kazakistan Almatı’da bulunan Tanrı Dağları’na da giderek iki hayalinden birini gerçekleştirerek tüm ülkücülere bozkurt gibi uluyarak selam gönderdi. Milletvekili Cemal Enginyurt’un sosyal medya hesabından da paylaştığı bozkurt uluması bir anda ülke gündemine oturdu. Ülkücüler Cemal Enginyurt’un selamını içtenlikle karşılayıp hayaline kavuşmasının sevincini yaşarken bir kesimin de olumsuz eleştirilerine neden oldu.

Enginyurt’tan cevap gecikmedi

MHP’li Milletvekili Cemal Enginyurt’tan “hayalim” dediği bozkurt ulumasını ve başına taktığı Kırgız kalpağını sosyal medya hesabında “başına huni mi takmış” diye eleştirenlere ise yanıt gecikmedi. Milletvekili Enginyurt paylaşımını eleştirenleri sert bir dille eleştirerek, “bozkurt uluması ile köpek havlamasını birbirine karıştıranlar var” diye yanıt verdi.

Enginyurt Tanrı dağları’ndan yanıt verdi

Kendisini eleştirenlere Kazakistan güneyinde yer alan Almatı’da bulunan Tanrı Dağları’ndan seslenen Cemal Enginyurt; “biz 13 yaşında daha bala iken bozkurt olmaya yemin ettik ve dedik ki; “bozkurt gibi ulusun, Tanrı Türk’ü korusun”. Bugün yine aynı sözdeyiz. Bozkurt biz turan idealinde olan ülkücüler ve Türk milliyetçileri için en önemli figürdü, tıpkı Hira Dağı gibi. Benim iki özlemim vardı. Birincisi Tanrı Dağları’nda bozkurt gibi ulumak, ikincisi ise Hira Dağı’nda namaz kılmaktı. Allah Tanrı Dağı’na ulaşmayı nasip etti. İnşallah Hira Dağı’nda da namaz kılmayı nasip eder. Bizim ulumamızdan rahatsız olanlar çakaldır. Çakallar ne yaparsa yapsın bozkurtlar bu memlekette varlıklarını her daim sürdürecektir” dedi ve  mesajını “Ne mutlu Türküm. Tanrı Türk’ü korusun” diyerek bitirdi.

“siz de orada olsanız bozkurt gibi ulursunuz”

Tanrı Dağları’nda hayalini gerçekleştiren ve bozkurt gibi uluyan MHP Ordu Milletvekili’nin video paylaşımına MHP Lideri Devlet Bahçeli’den de yorum geldi. Basın mensuplarının sorusu üzerine Enginyurt’un ulumasına yanıt veren Bahçeli basın mensuplarına, “siz de Cemal Bey’in bulunduğu Tanrı Dağları’nda olsaydınız siz de bozkurt gibi ulursunuz” diyerek hem vekil Enginyurt’a destek verdi hem de Türk ve ülkücüler için Tanrı Dağları’nın önemine işaret etti.

TANRI DAĞLARI’NIN TÜRKLER VE TÜRK MİLLİYETÇİLERİ İÇİN NİÇİN ÖNEMLİ?

Adem  peygamber ilk insandı. Cennetten ayrılıp ta dünyaya geldikten sonra peygamber olarak bin yıl yaşadı. Kendi neslinden kırk bin insanı gördü. Öldüğünde yerine Şit peygamber oldu. Dokuz yüz on iki yıl sonra yerini Anuş’a, oda yerini Mehlail’e bıraktı. Nüfusları çoğaldı ve Babil ülkesi üzerinde Süs Şehrini kurdular. Sonrasın da Hak Teâlâ İdris‘ı peygamber yaptı. Hz. İdris zamanında insanlar Rab’lerini unutup farklı inançlara girmeye başladı. Seksen iki yıl peygamberliğinden sonra cennete göçerken yerine Matoşallah’ı bıraktı. Metoşallah’tan sonra ise Hz. Nuh iki yüz elli yaşında peygamber oldu. Yedi yüzyıl halkını imana davet et de halkından seksen kişi dışında kendisine inanan olmadığı için bir Rabbinden; kendine ve hak dine inanmayanları cezalandırması için duada bulundu. Allah Teâlâ duasını kabul etti

Cebrail yeryüzüne inerek büyük bir gemi yapmasını ve her canlıdan birer çift alarak kendine inananlar ile birlikte gemiye binmesini emretti.Gemi tamamlanıp ta her canlıdan birer çift gemiye konulduğunda gökten ve yerden sular fışkırmaya başladı. Tüm canlılar ve kâinat sular altında kalmıştı. Allah kendine isyan edenleri böylece cezalandırıyordu.Tufan tam olarak altı ay on gün sürdü. Sonunda sular çekilmeye başladığında Nuh’un gemisi Cudi dağı üzerinde karaya oturdu. Ortadoğu yeniden insanlığın başlangıç noktası olmuştu. Gemide bulunan seksen kişi hastalık yüzünden ölmüş ve geriye sadece Nuh peygamber ile karısı ve Nuh’un üç oğlu Ham, Sam ve Yafes ile karıları hayatta kalmıştı. Hz. Nuh peygamber, Ham‘ı Hindistan bölgesine, Sam’ı İran tarafına, Yafes’i ise doğuya gönderdi. Yafes ve oğulları Türk yurdu olarak bilinen coğrafyada uzun süre bir yurt kurmak için dolaşıp durdular. En sonunda Tanrı Dağı’nın ortasında dünyanın en güzel manzaralarının bulunduğu Issık Gölü’nün olduğu yeri yurt bellediler. Yasef’in oğullarından en küçüğü henüz adını almamıştı. Onun için uygun bir isim düşünürken Gök tanrı meleğini göndererek oğlunun adını Türk koymasını bildirdi. Bunun üzerine adı Türk oldu ve TÜRK adı Gök tanrı tarafından kendi askeri olarak büyümesi ve dinini yayması için bu kavme isim olarak verildi. (Burada Gök tanrı ismi Allahu Teâlâ için kullanılmıştır. Nuh peygamberin altı oğlundan diğer bir rivayete göre dört oğlundan üçü mümin idi ve inançlarını yaşardı bunlardan biride Yafes’tir. ) Yafes bir ırmaktan geçerken boğularak ölünce onun yerine ailenin en küçüğü ama en akıllı ve güçlüsü olan Türk geçti. Türk’ün sülalesi büyüdü ve genişledi, Issık gölü ve Tanrı (Tengri) Dağına sığmaz olunca Türk yurdu olarak bilinen alana dağıldılar. Her biri kendi boyunu ve milletini oluşturdu. İşte Türk ırkının oluşumu kısaca böyledir.

O yüzdendir ki Tanrı dağı bir ırkın doğup büyüdüğü ve dünyaya hakim olduğu yerdir. Türkler için kutsiyeti buradan gelir. Buraya kadar anlatılanların bir masal olduğunu zannedenlere bu konu ile ilgili birçok kaynak göstermek mümkündür.  *YENİDÖNEM

Editör: TE Bilişim