“İyilik Neden Yapılır?”

Abone Ol

Dün gece bir sohbette “İyilik neden yapılır?” sorusu soruldu bana.

Ben de yıllardır cebimde taşıdığım, her tartışmada güvenli liman gibi duran o cevabı verdim:

“Vicdan için.”

Kötü bir cevap değil.

Üstelik çoğu zaman doğru da.

Ama eve dönerken düşündüm…

Gerçekten sadece vicdan mı?

İyilik, bazen insanın kendi içindeki kırıkları yapıştırma yöntemi.

Birine iyi bir şey yaptığında, aslında kendi yıpranmış tarafına merhem oluyorsun.

Kırıldığın yerleri başkasının gülüşüyle kapatıyorsun.

Belki de en gizli sebeplerden biri bu…

Kendi içimize iyi gelmek.

Bazen iyilik, bir tür karakter provasıdır.

Hayat seni sıkıştırır, insanlar hoyratlaşır, dünya daralır…

O anda biri senden bir şey ister ya da sen bir şey görürsün.

Yapıp yapmamak arasında salınırken seçtiğin taraf, kim olduğuna dair sessiz bir karar olur.

İyilik, kendine tuttuğun ayna aslında.

“Ben böyle biri olmak istiyorum.”

Elbette bir payı da beklenen o küçük insani temas…

Bir teşekkür, bir minik tebessüm, bir omuz sıcaklığı…

Kimse kendini kandırmasın, insan görülmek ister.

Bu bir çıkar değil bu, kalbin karşılık bulma ihtiyacı.

Ama sanırım iyiliğin en derin sebebi şu…

İyilik, insanın kendi karanlığına karşı aldığı pozisyondur.

Dünyanın sertliğine rağmen yumuşak kalabileceğini kendine kanıtlama çabası.

İçindeki ışığın sökülüp atılmadığını görmek için yapılan küçük bir yoklama.

O yüzden dün gece verdiğim cevap yanlış değildi ama eksikti.

İyilik vicdan içindir, evet.

Ama aynı zamanda insanın kendi iç düzenini koruması içindir.

Bozulmadığını, bozulmayacağını kendine hatırlatması içindir.

Ve belki de en çok şunun için yapılır:

Başkasına dokunurken aslında kendi içindeki iyiyi devralabilmek için.