Haziran ayında 54 baronun katılımıyla gerçekleştirilen bölge elemelerinde birinciliği alan takımların yarıştığı final programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ile Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Başkanı Av. Ünsal Toker’in konuşmalarıyla başladı. Açılışa Afyonkarahisar Barosu Başkanı Av. Turgay Şahin, Çorum Barosu Başkanı Av. Kenan Yaşar, Eskişehir Barosu Başkanı Av. Mustafa Elagöz, Kahramanmaraş Barosu Başkanı Av. Muhammed Burak Gül, Ordu Barosu Başkanı Av. Haluk Murat Poyraz, Türkiye Noterler Birliği Başkanı Dursun Cin de katıldı. Bu yıl Türkiye Barolar Birliği önceki Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Kurucu Başkanı Av. Berra Besler’in onuruna düzenlenen yarışmanın finalinde; İstanbul Barosu, Kahramanmaraş Barosu, Çorum Barosu, Ordu Barosu, Malatya Barosu, Afyonkarahisar Barosu ve Eskişehir Barosu’na kayıtlı stajyer avukatlar yarışıyor. Yarışmada değerlendirmeyi yargıç masasında oturan Yargıtay Onursal Daire Başkanı Necdet Gürbüztürk, Prof. Dr. Şebnem Akipek Öcal, Av. Rabia Balkanlı’dan oluşan jüri yapıyor. “SİZLER HALKIN SESİ VE NEFESİ OLACAKSINIZ” Açılışta ilk konuşmayı yapan Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Başkanı Av. Ünsal Toker, 2014 yılından bu yana ceza hukuku dalında yapılan yarışmanın bu yıl özel hukuk dalında ve aile hukuku seçilerek yapıldığını hatırlattı. Kurgusal duruşma yarışmalarının, staj eğitim sürecinin önemli bir bölümünü oluşturduğunu söyleyen Toker, yarışma ile genç stajyer avukatları, yakın gelecekte katılacakları yargılama faaliyetine ve duruşmaları hazırlamanın, birlikte çalışma alışkanlığı edindirmenin, ekip halinde başarma duygusunu geliştirmenin, tanışma ve kaynaşmalarını sağlamanın, bu şekilde meslek ve meslektaş dayanışmasının temellerinin atılmasının amaçlandığını kaydetti. Toker, stajyer avukatlara seslenerek, “Çok kısa bir süre sonra sizler, yargının kurucu unsuru bağımsız savunmanın temsilcileri olarak, çok önemli bir sorumluluk ve görev üstlenerek; adaletin gerçekleşmesine, toplumsal barışın oluşmasına, özgülüklerin yaşama geçirilmesine destek olacak, hukuki aykırılıklarla mücadele edecek ve bu şekilde halkın sesi, bir yerde nefesi olacaksınız” diye konuştu. Toker şunları söyledi: “İnsanlık tarihinde; namus, ahlak ve vicdan standartlarına sahip olmayan, bilgisiz, biat kültürüyle yetiştirilmiş kişilerin eline geçmiş hukuk kadar tehlikeli bir silah daha icat edilmemiştir. O nedenle bizler, barolar ve Barolar Birliği olarak; yargının kurucu unsurunu temsil eden avukatların, hakimlerin ve savcıların mutlaka ama mutlaka, bilgili, namuslu, ahlaklı, yurtsever ve de vicdanlı, çağı yakalayan birer hukukçu olarak yetiştirilmeleriyle görevli olmalıyız.” Toker, TBB Stajyer Avukatlar Kurgusal duruşma yarışmaları ile donanımlı hukukçular yetiştirerek, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve hukuk devleti mücadelesine katkı sağlamayı amaçladıklarını söyleyerek, “Yapılan bu yarışmaların kaybedeni yoktur ve olmayacaktır. Umuyor ve diliyorum ki, bizler bu çalışmalar sayesinde sizlerle birlikte Türkiye’deki eğitim çıtamızı daha yükseklere çıkaracağız” dedi. “Nerede bir adaletsizlik, hak ihlali, hukuka aykırılık varsa, orada muhakkak en az bir avukatın olacağı gerekliliğine inanmaktayız” diyen Toker, finalin centilmence geçmesini diledi. “SINAV BİR AN ÖNCE GELMEZSE RUHSATNAMELER DUVARLARDA SÜSE DÖNÜŞÜR” Daha sonra açış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, yarışmanın önemine dikkat çektiği konuşmasında şunları söyledi: “Öte yandan bizim için bu yıl da önemli. Çünkü Türkiye’de avukatlığın on yıllardır birikmiş ve çözüm bekleyen ve özellikle siz değerli genç meslektaşlarımız açısından artık tahammül edilmez boyuta gelmiş sorunlarını çözmek için gerçekçi, ulaşılabilir hedefler koyup yeni ve güzel adımlar atıyoruz. Bu atılan adımların neler olduğunu bilmeniz için ve 125 bin avukatın, 25 bine yakın stajyer avukatın birleşip bir baskı gücü oluşturması adına sizleri bilgilendirmeye çabalıyoruz. Bu çerçevede 125 bin avukat ve 25 bin stajyer avukatı, aile ve müvekkil çevreleriyle birlikte düşündüğümüzde, sayının, birleştiğimiz takdirde 8 milyona, hatta on milyona ulaşabileceğini biliyoruz. Yani bizden daha güçlü bir baskı grubu aslında olmaz. İşte bu sayıları harekete geçirmek, siyaset kurumu üzerinde etkimizi daha artırmak adına sizlere Yargı Reformu Strateji Belgesini ve ilk pakette olan değişiklikleri anlatmak için bir broşür gönderdik. Takip etmenizi, eleştirilerinizi, önerilerinizi bizlerle paylaşmanızı özellikle rica ediyoruz. Sınav meselesinin, 18 yıl ertelendikten sonra tekrar somutlaşmasını özellikle genç meslektaşlarımız açısından önemsiyoruz. 80 baro ve Türkiye Barolar Birliği olarak üzerinde oybirliğiyle uzlaştığımız sınavın bir an önce yürürlüğe girmesi konusunda daha etkin destek bekliyoruz. Öğrenciler arasında, hiçbir öğrencinin sınava tabi tutulmaması yönünde bir çalışma yürütülmekte. Bu öğrenci psikolojisi, belki bunu anlayabilirim. Ama kıymetli öğrencilerimizin anlaması gereken: eğer bir an önce bu sınavı gerçekleştirmezsek, hukuk diplomalarının ve ruhsatnamelerinin duvarlarında tabloların yanına asacakları bir süse dönüşeceği. Sınavsız avukatlık hayali kuranların başa çıkılması çok zor sıkıntılarla karşı karşıya kalacakları. Yani biz mevcut öğrenciler sınava tabi olsun diyerek aslında onların yetişmesi anlamında, onlara destek veriyoruz. İşin aslı bu.” Feyzioğlu, seri yargılama usulü yoluyla çok sayıda ceza soruşturmasında avukatın varlığının zorunlu tutulacağını kaydederek, “Bu bir yandan mahkemelerin iş yükünü adil yargılamadan ve temel haklardan feragat etmeden azaltmaya yönelik çok önemli bir adımdır. Ama diğer yandan Türkiye’ye çok kaliteli, savcıyla bilgilerini yarıştıracak ceza avukatlığını yerleştirmek ve bunu yaparken de on binlerce yeni iş alanı açmak demek. İlk pakette yer alan bu hususların göz ardı edilmesi mümkün değil” diye konuştu. Feyzioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öte yandan sadece istinafta incelenip kesinleşen ve doğrudan düşünce özgürlüğüyle ilgili olan on bin infazın, yasa çıktığı anda temyize tabi olacağı için durdurulacağını nasıl görmezden gelebiliriz? Yılda yüz elli bin soruşturma ve koşturmada; ‘düşünce özgürlüğü müdür, suç mudur’ ikileminde kaldığımızda, ‘Yargıtay karar verecek’ rahatlığını bu ülkenin vatandaşlarından nasıl esirgeyebiliriz? Birilerinin bu söylemesi lazımdı, kavga etmeden, iletişim kurarak söylemesi lazımdı. Türkiye Barolar Birliği olarak üzerimize düşeni yaptık. Bir sonraki adımda ise umuyorum ve diliyorum, yılda 250 bin iş imkanı sağlayacak ama asıl önemlisi sosyal devlet ilkesini işçilerimiz açısından hayata geçirecek olan arabuluculukta, işçinin arabuluculuk müzakeresi sırasında zorunlu olarak avukatın yardımından yararlanma hakkının getirilmesi. Bu konuda, Türkiye’nin en büyük işçi örgütü olan Türk-İş’le fikir birliğine varmışken, kaynağını bulmuşken, adli yardım fonunu destekleme imkanını yaratmışken, hangi siyasi mülahazayla sosyal devlet ilkesini hayata geçirecek olan bu önemli adıma karşı çıkılır, gerçekten benim anlamam mümkün değil. Hele hele bu karşı çıkışın yılda 250 bin sayısıyla ifade ettiğim genç meslektaşlarımızın iş imkanlarını önleyecek olmasını benim anlamam mümkün değil. Biz yine de doğru olanı yapmaya devam edeceğiz. İlk paket bu hafta içerisinde meclisten çıkacak, devamını da takip edeceğiz. Genç meslektaşlarımızdan istediğimiz, bizi bu mücadelede yalnız bırakmamaları.” AV. BERRA BESLER’E ÖDÜL Feyzioğlu, açış konuşmasının ardından, yarışmanın bu yıl onuruna düzenlendiği, Türkiye Barolar Birliği önceki Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Kurucu Başkanı Av. Berra Besler’i, ödülünü takdim etmek üzere sahneye davet etti. Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi’nin kuruluş aşamasında bulunan meslek ustalarını sahneye davet eden Av. Berra Besler, teşekkür konuşmasının ardından stajyer avukatlara; yarışmada herkesin kazanacağını söyleyerek, başarılar diledi. Daha sonra yarışmada karşılaşacak stajyer avukat takımlarını belirlemek üzere kura çekimi gerçekleştirilerek yarışmaya geçildi. Yarışmanın yarı final ve final karşılaşmaları yarın yapılacak.