Değerli dostlar! Millet tek yürek depremin yaralarını sarmaya çalışırken bazı embesiller halen siyasi rant peşinde, Sayın Erdoğan’ın peşinde koşmuş bakanlıklar yapmış azledilince binde bir oy potansiyeli dahi olmayan, bir parti kurmuş, şimdi altılı masalarda dolanan bir siyasetçi çıkmış, "depremde önce AKP’lileri kurtarıyorlar" diye beyanatlar veriyor. Rahmetli babam böyleleri için. "her şeye nazar değer fakat akla nazar değmez, çünkü herkes kendi aklını beğenir" derdi aynı siyasetçi yine geçenlerde çıktı " Depremde kurtarılan kimsesiz genç kızlar imam nikâhı ile birilerine nikâhlanıyorlar ve bilmedikleri kişiler onları alıp götürüyor" diye paylaşım yaptı. Yine Türkiye’de başbakanlık, dışişleri bakanlığı yapmış bir kişide yine çıktı "Depremden kimsesizler kurtarılmadı onlar halen enkaz altında" diyor.
Değerli dostlar! Muhalefet ebetteki eleştirilerini yapacaktır. Fakat eleştirisini yaparken ne yapılması gerektiğini de söylemek zorundadır. Bugün üç beş oy uğruna olmadık iftiralar atmak, moral bozucu paylaşımlar yapıp çalışanların morallerini bozmak siyaset değil, ortalığı karıştırmak acının üzerine biberle gitmektir. O zavallılara acıyorum. Çünkü bu şekil bozgunculuk yapanlar çok geçmeden tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gidiyorlar.
Değerli dostlar! 5-6 yaşında bir kız çocuğu kurtarılıyor tabi kurtaranlar hemen soruyorlar " aç mısın susuz musun" Alınan cevap "yeni yedim yeni su içtim" "yemeği suyu nereden buldun" Ablalar getirdiler beni yedirdiler içirdiler oynattılar siz beni kurtarmaya gelince gittiler" daha sonra bu çocukla hastanede röportaj yapılıyor. ve soruluyor "Seni yedirip içirenler kimdi?" "ablalardı" "bu ablalar nasıl bir şeydi?" cevap çok enteresan "Ablalar işte ablalar" Yine kurtarılan bir bayana soruyorlar: "Su içer misin" "hayır istemem bana bir şehit geldi kabeden zemzem getirip içirdi üzerimdeki molozları attı ve "korkma seni gelip kurtaracaklar" dedi" ayrıca yirmi günlük bir bebek sapasağlam kurtarılıyor kurtulan bebek etrafa gülücükler saçıyor iki saate bir annesini emme gereği duyan bir bebeği o enkazın altında kim besledi. Evet depremzedeleri kurtarma esnasında görülen mucizelerin tamamını yazsak sahifeler yetmez. bu olaylar bazı kendini bilim adamı sanan beyinsizlere soruluyor alınan cevap "Bilim, bilim, bilim bilim böyle şeyleri kabul etmez" Behey ahmak Allah'ın CC. kudreti karşısında senin kafandan uydurduğun o bilim varya mum gibi sönüp gider.
Birde kurtarma ekibi bir depremzedeyi kurtarınca tekbir getiriyorlar, hemen bir grup embesil çıkıyor "Tekbir getirmeye ne lüzum var" diye ter ter tepiniyorlar. Kafasında beyin bulunmayan bir ilahiyatçıda çıkmış "Tekbir siyasi slogandır." hay sana ilahiyat diplomasını verenin de senin de Allah CC. belasını versin.
Kendi sayfasında tatil yemek ve Antep baklavasından başka paylaşımı bulunmayan "Canıtez" soyadlı bir embesil de kafayı diyanet işleri başkanının makam aracına takmış. Bre ahmak Türkiye’de sadece Diyanet işleri başkanında mı makam aracı var. Fakat sen diyanet işleri başkanı üzerinde İslam’a saldırıyorsun. Çatlasan da patlasanda senin algı operasyonların vız gelir tırıs gider atalarımız ne demiş "İt ürür kervan yürür" Sen ve yandaşların 8 Mart saat 22 30'da Diyanet TV.’yi açında Hatay'da ordu müftülüğü AFAD ekibinin yazdığı destanları izleyin. Ayrıca "Diyanet nerede" diyen bir partinin merkez yöneticisi sen de belirttiğim saat de diyanet TV’yi aç da karalamaya çalıştığın o Diyanet mensupların nerede olduğunu gör.
Evet değerli dostlarım! Perşembe gününden itibaren hatıralarıma dönüp sizlerle sohbetlerime inşallah devam edeceğim.
Selam ve dua ile hoşça kalınız.
Not: 8 Mart 2023 saat 22 30 da ORDU müftülüğü arama kurtarma ekibinin Hatay da yaptıkları çalışmaları ve ekip arkadaşlarının hatıraları paylaşılacaktır. Fedakârca görev yapan ekip arkadaşlarımızı candan tebrik ediyor, Yüce Rabbim onlardan razı olsun diyorum. Sağ olsunlar var olsunlar.